Sosyal Medya

Güncel

TEOG/LGS ve muhtemel sonuçları: Acil önlem alınmalı

Diriliş Postası yazarı Yücel Oğurlu lise girişleri için yapılacak yeni sınav sistemindeki aksaklıkları köşesinde değerlendirdi.



Yazının Tamamı
 
Çocuklarımız ister yüksek ister düşük puan alsınlar, ister üstün ister ortalama zekâda olsunlar hepsi bizim yürek parçamız. Onların, dahi, engelli, vasat, uslu veya haylaz olmaları onlara sevgimizi ve sorumluluklarımızı değiştirmiyor. 26 yılını Araştırma Görevlisinden Rektör pozisyonuna kadar görev alarak eğitim faaliyetlerinde geçirmiş birisi olarak belirli uyarıları boynumun borcu biliyorum. Bu konuları daha iyi bilen ama dostane ve müspet eleştiri çerçevesinde cesaretle görüşlerini söylemeyenleri de hayretle izliyorum. Problemleri tespit edip ne yapılması gerektiğine dikkat çekeceğim
 
Geçen yıl okulların açılmasından bir süre sonra TEOG sınavının kaldırılacağı açıklandı. Daha önceki yıllarda LGS, OKS ve SBS adıyla Liselere GeçiÅŸ Sınavı yapılmaktaydı. Bu sınavlarla ilgili öğrenci velileri, pedagog ve psikologlardan gelen temel eleÅŸtiri, öğrencilerin tam da ergenlik dönemlerinde aşırı sınav stresi ve baskıya maruz kalmalarıydı. Ä°kinci temel eleÅŸtiri ise öğrencileri” çoktan seçmeli” soru ve cevaplar çerçevesinde hayata bakmaya alıştırmak yönündeydi.
 
Yapılan bu son deÄŸiÅŸikliklerle sınavın ismi dışında yerli yerinde kaldığı ve “çoktan seçmeli tarz”ın devam ettiÄŸi görülüyor. Fakat durum bununla sınırlı kalsa iyi... Sınav konusunda belirsizlikler dolayısıyla halen öğrenci velilerine okullar net bilgi aktarmakta zorlanıyorlar. Bu da velileri huzursuz ediyor.
 
Muhtemelen sınav sonrasında, bütün yaz boyunca idari kargaÅŸa ve siyasi semptom ile yan etkilerinin olacağını söylemek kehanet olmayacak. Çünkü bu sınava, tam bir milyon iki yüz bin öğrencinin gireceÄŸi hesaba katılırsa yaklaşık iki buçuk milyon seçmenin halen sıcak gündeminde. Ä°ÅŸin siyasi boyutunu uzmanlarına bırakıp deneyimli bir eÄŸitimci gözüyle konuyu deÄŸerlendirmeye çalışacağım:  
 
Bu sıralar olayı anlamaya çalışan, devlete ve yetkililere güvenleri dolayısıyla sessiz kalan öğrenci velilerindeki stres aÅŸağıdaki sebeplerle artmaya devam ediyor:  Neden mi?
 
Öncelikle sınav sistemi, okulların açılmasından sonra, geç vakitte değiştirildi.
1600 Anadolu Lisesi, 300 Fen Lisesi ve 93 Sosyal Bilimler Lisesine yüzbinlerce öğrenci sınavla girebiliyorken 600-800 Lise sınırlandırması geçen yıla göre 1/3 öğrencinin sınavla yerleşmesi demek ve bu sistemi kilitleyecek ilk unsur.
BaÅŸtan “nitelikli okul“ isimlendirmesinin diÄŸer bütün liseleri insan kategorik olarak “niteliksiz okul” kapsamına iteceÄŸi iyi düşünülmeliydi.
%10’luk dilime giremeyen öğrencilerin birçoÄŸunun kendisini baÅŸarısız ve maÄŸlup psikolojisine sokacağı ve bunun pedagojik ve psikolojik açıdan doÄŸru olmayacağı;
Stres daha da arttı. Neden mi? 400.00 üzerinde puan alan yüz binlerce öğrenci artık 460-470 puan bandı gibi aşırı stres oluÅŸturacak bir çıtayı yakalayamadıkça %10’a giremeyeceÄŸinden bir milyonun üzerinde öğrencinin sınavla yerleÅŸememesi anlamına geliyor. Bunun öğrenciye ve seçmen olan velilerine yansıtacağı hoÅŸnutsuzluk hususunda yetkililerin ilgili makamları uyarması gerekmiyor mu?
Büyükşehirde birçok ilçede istenilen lise türüne göre adrese en yakın lisenin (halkın bir kısmının meslek liseleri ve imam hatipleri tercih etmeyeceğini hesaba katarsak) servis ve taşımalı sistemi rahatlatacağı varsayımının isabetsiz olacağı aşikârdır.
Adrese en yakın beÅŸ okul önerisi ilk bakışta parlak görünmekle birlikte %10’a giremeyen “daha az baÅŸarılı” öğrencinin baÅŸarı sıralaması gözetilmeden karma yerleÅŸtirilmesi ihtimalinde, baÅŸarının yayılmasıyla deÄŸil, bulaşıcı olan kalitesizliÄŸin yayılmasıyla sonuçlanacağını; bu durumun kısa vadede eÄŸitim kalitesini, uzun vadede ise ülkenin toplam kalitesini etkileyeceÄŸini;
Nüfus yoğunluğu olup talep çok/Lise sayısı az olan yani kontenjan üstü yerlerde tercihin kime ve neye göre yapılacağı;
Sınav sisteminin artık “analitik düşünce odaklı olacağı” tercihinin çok isabetlidir ama ortaokul öğrencilerimize bu yıla kadar analitik eÄŸitim verip mi vermeden mi öğrencilerden istediÄŸimiz konusu ayrı bir muammadır.
Anadolu’dan adresle gelme imkânı olmayanlar ile BüyükÅŸehirde olanlar arasında kesin fırsat farklılıkları oluÅŸacağından fırsat eÅŸitliÄŸine zarar vereceÄŸini düşünüyorum.
Gerçekten çok başarısız öğrenciler için ise farklı pedagojik yöntemlerin ve sınıfların oluşturulması geliştirilmesi gerektiği;
Veliler çocuklarının kazanamaması halinde yıllık ödemeleri 20-30 bini aÅŸan yüksek maliyetlerle “özel okullara” yöneleceÄŸi; ödeme güçleri olmayanlarda ise bir sistem eleÅŸtirisi ve öfkeye yol açacağını;  
Pekiyi bunun acil bir çözümü var mı? Evet, çok net olarak bu işinin çözümü var. Bu kapsamda Lise eğitiminde:
 
Bu yılki sınavda %10 sınırının kesinlikle kaldırılması veya mutlaka gerekliyse %33 seviyesine çıkarılması;
Mevcut Anadolu liselerine öğrencilerin alacakları puanlara göre dağılımlarının yapılması,
Sonraki yıllarda ise mutlaka %10 barajı gerekli ise de kademeli olarak bu orana ulaşılması;
Ancak bunun için de Türkiye’nin bütün liselerinde öğrenim kalitesini artıracak fiziki imkânlar, güncel öğrenim teknikleri, analitik düşüncenin yaygınlaÅŸtırılması,
Öğrencilerin sosyo-psikolojik yönleriyle güçlendirilip hayata hazırlanması
Toplum içerisinde birlikte yaşamayı ve gereklerini anlatacak bir sistemin kurulması,
Nitelikli, kişilikli, kimlikli ve güçlü bireyler yetiştirme amacının yanında bir hedef olarak piyasa istihdamı ve teknolojik gelişme düşünülmelidir.
Aceleye getirmeden, birkaç yıla yayarak tedrici şekilde öğrenci ve veliyi rahatlatarak reform yapılması gerekiyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.