Sosyal Medya

Kürsü

Akif Beki: Mezheplerini, Batılı müttefikleri istedi diye komünist istila dalgasının durdurulması için seferber etmişler

Akif Beki son dönemde artan komünizm tartışmalarını köşesinde değerlendirdi.



Türkiye'deki komünizm tartışmalarını ittifak planları içinde değerlendiren Beki ayrıca prens Selman'ın da aynı konuşmayı Yeşil Kuşak üzerinden başlatmasını yorumladı.

Yazının Tamamı

Ortalık, komünizm üzerine iki dehşet beyanatla çalkalanıyor.
 
Biri, komünizm tehlikesinin devam ettiÄŸi varsayımına dayanan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın beyanatı.
 
Buna göre, ErdoÄŸan’ın “Onlara okuma hakkı vermeyeceÄŸiz” diyerek karşı mücadelenin düğmesine bastığı komünizm, BoÄŸaziçi gibi üniversite kampüslerinde hala yaşıyor.
 
Öldüyse bile, MHP ile ittifak hatırına canlanması, anti-komünist milliyetçiliğin uyanışı için yeniden hortladığının düşünülmesi isteniyor olabilir.
 
Fakat...
 
Bu din düşmanı komünistlik öcüsünü aramıza dönmüş gibi göstermek gerçekçi mi?
 
Ayrıca; ülkücü gençliği ateşleyip siyaseten motive etmeye, sönmüş olan komünizm karşıtı duyarlılık ve refleksleri tetikleyerek yeniden harekete geçirmeye yeter mi?
 
Yani AK Parti ile MHP arasında ortak bir mücadele cephesinin hangi ihtiyaç üzerine kurulduğuna, milliyetçi ve muhafazakar tabanları inandırıp ikna etmeye muktedir mi bu gerekçe?...
 
Siz tartışadurun, diÄŸer beyanat ise Veliaht Prens bin Selman’a ait.
 
Washington Post’a sansasyonel bir itirafta bulundu ve ‘radikal Ä°slam’ denilen VahhabiliÄŸin SoÄŸuk SavaÅŸ döneminde, dinsizlikle imansızlığın sembolü Sovyetler’e karşı ABD tarafından nasıl desteklendiÄŸini açıkladı.
 
***
 
Sır değildi...
 
Fakat komünizmin Ä°slam coÄŸrafyasına yayılmasını önlemek için geliÅŸtirildiÄŸi söylenen ÅŸu meÅŸhur ‘YeÅŸil KuÅŸak Projesi’ vardı ya...Ä°ÅŸte orada üstlendikleri rolle icra ettikleri fonksiyonun, Suudilerce resmi ağızdan bu düzeyde ilk kabulü ve doÄŸrulanması anlamına geliyor.
 
Mezheplerini, Batılı müttefikleri istedi diye komünist istila dalgasının durdurulması için seferber etmişler.
 
Din yorumlarını, iktidarlarının emrine koşup siyasetlerine oyuncak etmişler.
 
İslam üzerinde yorum tekeli kurarak hüküm sürmüş, saltanatlarını sağlama almışlar.
 
Suud Krallığı’nın resmi devlet ideolojisi olan Vahhabilik,  komünizm tehdidini bertaraf etme misyonu yüklenmiÅŸ.
 
Radikal din yorumlarını planlı, programlı biçimde bölgeye ihraç ederek kullanmışlar.
 
Bugün, aynı müttefikler tarafından terör ideolojilerinin kaynağı olarak resmi mezheplerinin gösterilmesine cevaben ifşa ediyor bunları Prens.
 
‘Nankörlük etmeyin; bir zamanlar sizin siyasetinize de hizmet etmiÅŸti Vahhabilik. Åžimdi ekstremist, fundamentalist diye tu kaka ediyorsunuz. Ama illallah ettiÄŸiniz aşırılıklarımız o zaman iyiydi, köktenciliÄŸimiz anti-komünist karakterde diye o vakitler hoÅŸunuza gidiyordu’ demeye getiriyor.
 
Ancak Veliaht Prens, Batı’yla hesaplaÅŸmak için bunları sayıp döküyor sanmayın.
 
Komünizmin bittiÄŸine, Cihatçı direniÅŸ hattını örgütleyen YeÅŸil KuÅŸak Projesi’ne ihtiyacın da ortadan kalktığına inandığından böyle konuÅŸuyor.
 
‘Komünist zındıklık’la mücadele edecek radikal dini cereyanlara ihtiyacın sona erdiÄŸinin farkında olduÄŸu için yüzleÅŸiyor geçmiÅŸle.
 
SoÄŸuk SavaÅŸ sonrasına açılım kapsamında, kendi tanımlamalarıyla ‘ılımlı Ä°slam’a dönüyor Suudiler.
 
Bu kez hedefte aşırıcı dini akımlar var ve tersine mücadelenin başını da Veliaht Prens çekiyor.
 

 

Komünizm ölmemiÅŸ de ‘komünist dinsizlik’ tehlikesi yaşıyor olsaydı, eski VahhabiliÄŸe hala lüzum kalmaz mıydı? Atılır mıydı hiç pabucu dama? Bir de buradan bakın.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.