Selahaddin E. Çakırgil: Trump, Müslüman dünyasıyla oynamaktan sadistçe bir zevk alıyor

Selahaddin Çakırgil, Trump iktidara gelmeden önce seçim meydanlarında Ä°slam ve Müslümanlar hakkında fütursuzca konuÅŸtuÄŸunu ÅŸimdi de bu konuÅŸtuklarını uygulamaya geçirdiÄŸini iddia etti. Türkiye ile olan iliÅŸkilerinde ise yardımcılarının özellikle 15 Temmuz'da yaptığı açıklmamaları örnek göstererek husumet taşıdıklarını iddia etti. 

Yazının Tamamı 

Ne bekleniyordu, ya.. 

Siyaset meydanına ve Amerikan BaÅŸkanlık yarışına, Ä°slam aleyhindeki yalan-yanlış ve korkutucu iddialarla ve ‘Müslümanları Amerika’dan kovacağı, câmilerini kapatacağı’yolundaki vaatlerle girip, halkın dikkatini bu ÅŸekilde üzerinde toplayan ve sonunda da, beklenmeyen ÅŸekilde, Amerikan BaÅŸkanı seçilen, Donald Trump’dan, Müslümanlar aleyhinde devamlı ÅŸeytanî planlar ve entrikalar hazırlamasından baÅŸka ne beklenirdi. 

Onun son 15 ay içindeki siyaseti, Müslüman dünyasıylakedinin fareyle oynaması gibi sadistçe bir zevk aldığını gösteriyor. 

*** 

BaÅŸta Amerikan emperyalizmi olmak üzere bütün emperial ve ÅŸeytanî güçler Müslüman dünyası aleyhine entrikaları önceden de hazırlıyorlardı elbette, ama, en azından bir takım uluslararası hukuk kuralları adına ve bir takım diplomatik nezaketler gözetilir gibi yapılıyordu. Åžimdi ise, bu zamana kadar hiç bir zaman ülkesinin içinde devlet idaresinde bulunmamış ve uluslararası hukuk ve diplomasiyle de iÅŸi olmamış Trump ve yönetim kadrosu, Müslüman coÄŸrafyalarında fütursuzca cirit atıyor, bir azgın boÄŸa gibi, bodoslamadan dalıyor. 

Sınır tanımamak noktasında, yardımcılarından pek çoÄŸu yine de Trump ayarında deÄŸiller ki, 15 ay içinde istifa eden veya azledilen en üst kademe yardımcılarının sayısı 25’i geçti ve son olarak da, Rex Tillerson’ı DışiÅŸleri Bakanlığı’ndan azledip yerine Mike Pompeo gibi Ä°slam konusunda yıllar öncesinden beri yaptığı çarpık deÄŸerlendirmeleriyle bilinen bir emekli generali getirdikten hemen sonra, Ulusal Güvenlik Danışmanlığı’ndan azlettiÄŸi General Raymond McMaster’ın yerine de geçen hafta, neo-muhafazakâr görüşleriyle bilinen John Bolton’u getirdi. Tencere yuvarlandı, kapağını buldu..

*** 

Bolton’un USA’nın BM Daimî TemsilciliÄŸi’nde bulunduÄŸu yıllardan beri, Müslümanlar, Ä°slam ve bu arada da bilhassa Tayyib ErdoÄŸan ve yönetimi hakkındaki saldırgan görüşleri biliniyor. 

15 Temmuz 2016’da sahnelenmek istenen Darbe hıyanetiyle ilgili olarak, hemen o gece, Amerikan Fox televizyonuna konuÅŸan Bolton’un 'ErdoÄŸan devrilirse gözyaşı dökmem. Ben ErdoÄŸan'ın Irak'taki eylemlerimizi her zaman sabote ettiÄŸine inandım. ErdoÄŸan'a karşı kalbimde merhamet yok. EÄŸer devrilirse gözyaşı dökmem. Bence o Amerika’nın dostu deÄŸil" dediÄŸini unutmamalıyız. 

Bolton, ayrıca, Türkiye’deki, geçmiÅŸ askerî darbelerin kanunî dayanağı olarak gösterilen ve eski TSK İçhizmet Kanunu’ndaki meÅŸhur 35. Maddeyi hâlâ geçerli kabul ederek, ‘Türk ordusuna ErdoÄŸan'ın yıkmaya çalıştığı anayasayı koruma yetkisi verildiÄŸini’ bile söyleyip, darbeyi kanunî- legal göstermeye çalışmış ve, "EÄŸer darbe baÅŸarılı olursa ErdoÄŸan'ın Osmanlı Hilafetini geri getirmesi, OrtadoÄŸu'da baskın bir güç olması ve Türkiye'yi daha Ä°slamcı bir yöne götürmesi engellenmiÅŸ olacak" demiÅŸti. 

*** 

Ä°ran ve Kuzey Kore'ye karşı askeri güç kullanılması, Rusya'ya karşı ise"daha sert tedbirler alınması gerektiÄŸini’ düşünen bir isim olan John Bolton henüz iki hafta önce de 15 Mart 2018'de de yine Fox televizyonunda, Türkiye konusundaki düşüncelerini paylaşırken, "Bence asıl endiÅŸe kaynağı ErdoÄŸan’dır.. EndiÅŸem ÅŸu ki o türkleri bozarak, laik anayasayı iptal ederek Türkiye'de Ä°slamcı devletin temellerini atıyor.’ diyordu. Bolton ayrıca Suriye konusunda B. Amerika’nın Türkiye'ye Batı yanlısı bir müttefik olarak ihtiyacı olduÄŸunu, ancak ErdoÄŸan'ın bunu tersini yaptığı ve Türkiye'yi NATO'dan koparmaya çalıştığı görüşünü paylaÅŸmıştı. 

Bolton’un bu konuÅŸmasının arkasından, Trump’ın McMaster’i azledip, ‘Ulusal Güvenlik Danışmanlığı gibi çok önemli bir makama onu getirmesi düşündürücü deÄŸil mi.. 

*** 

Trump’ın son günlerde Fransa BaÅŸkanı Macron’a, sanki, Türkiye’ye anlayışla yaklaşıyor gibi sözler söylemesi bizi yanıltmamalıdır. Trump gibi, onun için de en büyük korku kaynağının, Müslümanların Ä°slamî bir yönetim kurması ihtimali olduÄŸu bir daha anlaşılıyor. 

Biz onların kendi dinleri, dünya görüşleri üzerine bir hükûmet kurmalarına karışmıyoruz. Onlar ise, Müslümanlardan korkuyorlar ve bize, ‘Siz kölesiniz ve öyle kalmalısınız’ demek istiyorlar.