Sosyal Medya

Güncel

Kemal Öztürk: Şan, şeref, onur, din, iman için yapılan savaşlar eskidendi

Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk savaşların arkasındaki temel problemi ve yaklaşan yeni gerilimleri köşesine taşıdı.



Kemal Öztürk şu ana kadar gerçekleşen savaşların çoğunun iktisadi sebepler olduğunu bunun liderleri ve toplumları uçuruma sürükleyerek ülkeleri savaşla karşı karşıya bıraktığını belirtti. Öztürk, şu anki koşullarınsa dünyayı üçüncü bir savaşa doğru hazırladığını iddia etti.

Yazının Tamamı

Son 200 yıldaki tüm savaşların asıl nedeni ekonomik çıkardır.
 
Şan, şeref, onur, din, iman için yapılan savaşlar eskidendi. Ekonomik çıkar tüm bu kutsal değerleri bile araçsallaştırıp, savaşlara kılıf yapmıştır.
 

 

Birinci Dünya Savaşı toprak işgal etmeye, sömürmeye, ülkelerin zenginliklerini çalmaya doyamayan, aç gözlü devletlerin birbirine saldırması sonucu oldu.
Ä°kinci Dünya Savaşı’nı da birincisinin intikamını almak için yaptılar. Her iki savaşın tek nedeni ekonomik gücü elde etmektir.
 
SAVAŞ ÖNCESİNDE TOPLUMDA YAŞANAN DEĞİŞİM
 
Her iki savaşın öncesinde toplumda, siyasette, iletişimde, iktidarlarda ciddi değişimler oldu. Her yerde çok ciddi bir enerji birikti, gerilim arttı, stres yükseldi, sosyoloji bozuldu.
 
Ä°kinci Dünya Savaşı’nın öncesinde, bozulan ekonomi ve rekabet, aç kalmış yırtıcı hayvanların dünyasına çevirdi Batıyı.
 
Ekonomik ve sosyal buhrandan kurtulmak için daha agresif, daha sert, daha radikal ve sonunda daha otoriter liderler istedi toplum. O liderler de toplumun istediği şeyi, öfke ve nefreti üzerlerine boca etti.
 
Otoriter liderler toplumu etkiledi, coÅŸturdu, yönlendirdi. Toplum da otoriter rejimi besledi, destekledi, büyüttü. Böylece birbirini besleyen ama aynı zamanda zehirleyen bir sistem doÄŸdu. Almanya’da Hitler, Rusya’da Stalin, Ä°talya’da Musolini, Ä°spanya’da Franko, Japonya’da Tojo böyle doÄŸdu.
 
TOPLUMDAKÄ° STRESÄ° ANCAK SAVAÅž GÄ°DERÄ°R
 
İkinci Dünya Savaşı öncesi cinnet geçiren toplumlar ve cinnet geçiren liderleri sonra hep birlikte savaşa tutuştular.
 
Başka seçenekleri kalmamıştı. Zira toplum ve liderleri birbirlerini öylesine zehirlemişlerdi ki, ikisinden biri yumuşasa, otoriter olmaya karşı çıksa diğeri buna izin vermiyordu.
 
Toplumda biriken enerji ve stresi, ekonomideki daralmayı, sosyolojideki savrulmayı ancak bir savaş çözebilirdi. O da gerçekleşti. Savaşıp, kan akıtıp, can alıp, can verip, yakıp yıkıp rahatlayan bir toplum çıktı savaştan sonra.
 
Ne enteresandır ki, insan haklarından hukuka, bilimden eğitime, çevrecilikten iletişime, teknolojiden uzay çalışmalarına kadar büyük başarılar bu savaştan sonra geldi.
 
Demek ki savaşlar, yıkımlara neden olduğu kadar, doğurgandır aynı zamanda.
 
BUGÜN ORTAM, 2. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİNE BENZİYOR MU?
 
Bugünkü ortam, Batının yaÅŸadığı ekonomik, sosyal ve siyasi krizleri ve toplumun içinde bulunduÄŸu stresli durumu Ä°kinci Dünya Savaşı’ndan önceki dönemlere benzetiyorlar. ABD’de Trump’ı doÄŸuran sosyoloji, ‘Alternatif SaÄŸ’ denen bir hareketti. Ve Trump seçim kazandığı gece birçoÄŸu Hitleri kutlar gibi Nazi selamı yapmışlardı.
 
Trump iktidarını bu beyaz, ırkçı, sertlik yanlısı ve yabancı düşmanı topluma borçlu olduÄŸu için, onların dediklerini yaptı, onların sevdiklerini de iktidara taşıdı. Sertlik yanlısı generaller, diplomatlar, bürokratlar bugün ABD’yi yönetiyor.
 
Trump adeta bir savaÅŸ kabinesi kurar gibi her geçen gün aşırı saÄŸcı ve ÅŸiddet yanlısı ekibi Beyaz Saray’da söz sahibi olacakları yere getiriyor. Son Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton bunların biri.
 
Bu kadar hırçın, sert, öfkeli ve yabancılara nefretle bakan ekip bir araya geldiğinde orada ne konuşulur savaştan başka?
 
ABD’nin dünyada tartışmadığı ve kavgalı olmadığı bir tane medeni ülke kalmadı neredeyse. Ä°srail ve Suudi Arabistan gibi iki dini fanatik devletin haricinde herkesle kavgalılar.
 
ABD-ÇİN EKONOMİK SAVAŞI BAŞLADI BİLE
 
Lakin asıl tehlikeli hareketleri geçtiÄŸimiz aydan itibaren yaptı çılgın Trump ekibi. DiÄŸer devletlerin ekonomik çıkarlarına dokunmaya baÅŸladılar. Çelik ve alüminyum ithalatına sınırlama getirilirken, diÄŸer ülkeler de bu kez ABD’nin ihracatına darbe vuracak hamlelere hazırlanıyorlar.
 
Sanırım ABD tüm dünyanın artık korkması gereken adımı, Çin’e ekonomik baskı uygulama baÅŸlamasıyla attı. Bundan daha ciddi bir tehlikeli adım, ancak silah kullanmak olabilir. ABD Çin mallarına koyduÄŸu vergi ve kota, Çin’i adeta deliye döndürdü. Aynı ÅŸekilde cevap vermeye hazırlanıyor Çin.
 
Kısacası ABD’de cinnet geçirmiÅŸ liderler, yöneticiler ve millet var iktidarda. Bu yüzden de ellerini tetikte herkesi tahdit edip silah satıyorlar. Suud, Katar, Japonya, G. Kore tehditle, haraç öder gibi bu silahları almak zorunda kaldılar.
 
Peki bu kadar silah ne olacak sonra? Bir gün patlayacak sanırım.
 
AVRUPA DÄ°PTEN DÄ°BE CÄ°NNETE SÃœRÃœKLENÄ°YOR
 
ABD’de cinnet geçirmiÅŸ iktidar ve toplum iÅŸbaşında da Avrupa’da demokrasi rüzgarı mı esiyor? Hayır. Orası da aynı. Ä°talya’da son seçimi önde bitiren, BeÅŸ Yıldız Hareketi’nin karakteristik özelliÄŸi, Trump’ı seçen aşırı saÄŸ seçmenle bire bir aynı. Ve bu Ä°talyan hareket (ki kurucusu bir komedyendir) Avrupa’nın her yanında hızla yayılıyor.
 
Fransa, Avusturya, Almanya, Hollanda’da bu aşırı saÄŸcı, setlik yanlısı, yabancı düşmanı, globalleÅŸeme karşıtı, Ä°slamifobik, antisemitist akım ikinci önemli siyasi parti oldu.
 
Ve ülkelerin tümü, geçen haftadan beri cinnet geçirmiÅŸ gibi, Rus diplomatlarını sınır dışı ediyor, Türkiye aleyhine kararlar alıyor, ABD’ye meydan okuyorlar… yani normal deÄŸiller.
 
Dünyada tuhaf şeyler oluyor vesselam. Stres, öfke, nefret, şiddet, ayrımcılık her geçen gün toplumlarda artıyor ve kimse de durduramıyor maalesef.
 
Bazen toplumlarda biriken öfke ve stresi sadece savaş giderebilir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.