Sosyal Medya

Güncel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkinci 3 milyar euro gönderilecek

Milliyet yazarı Serpil Çevikcan Varna dönüşü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile uçakta konuşulanları köşesinde değerlendirdi.



Yazının İlgili Bölümü

Varna’daki zirvede AB’den Türkiye’ye yönelik tavrını deÄŸiÅŸtirmesini ve yapıcı tutum sergilemesini isteyen ErdoÄŸan, “Bir araya gelinmiÅŸ olması, karşılıklı oturup meseleleri konuÅŸmak önemliydi. Diyalog kanallarını açık tutmanın önemi üzerinde durduk” dedi.

VARNA

 

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’la, AB-Türkiye Zirvesi’ne katıldığı Varna’dan dönüş yolunda konuÅŸtuk. ErdoÄŸan, AB ile aynı masada, karşılıklı konuÅŸmanın önemine deÄŸinirken, iliÅŸkilerin geleceÄŸi konusunda, “Güçlü iseniz geliÅŸmeler farklı oluyor” yorumunu yaptı. “Zirvede AB’nin Türkiye’ye karşı haksız eleÅŸtiri yöneltmek ve çifte standart uygulamak yerine yapıcı bir tutum sergilemesinin, hem münasebetleri iyileÅŸtireceÄŸini, hem de iÅŸleri kolaylaÅŸtıracağını anlattım” diyen ErdoÄŸan diyalog kanallarını açık tutma konusunda tam bir mutabakat olduÄŸunu söyledi. Irak’ın söz verdiÄŸi gibi teröristlerden temizlememesi halinde Sincar’a operasyon yapılacağını tekrarlayan ErdoÄŸan, ABD ile iliÅŸkiler konusunda sahadaki uygulamalara bakılması gerektiÄŸini kaydetti. ErdoÄŸan, AB’nin iki Yunan askerinin serbest bırakılması talebine ise “Ben adaletten büyük deÄŸilim” yanıtını verdiÄŸini vurguladı.

ErdoÄŸan’ın sorularımıza verdiÄŸi yanıtlar şöyle:

3 MÄ°LYAR EURO GÖNDERÄ°LECEK: Zirvede, Avrupa BirliÄŸi Konseyi BaÅŸkanı Sayın Donald Tusk ve AB Komisyonu BaÅŸkanı Jean-Claude Juncker’in yanında AB Dönem BaÅŸkanı olarak (Bulgaristan BaÅŸbakanı) Boyko Borisov da vardı. Zirve öncesinde Sayın Borisov ile  ikili bir görüşme yaptık. Zirvede, muhtelif konuları ele alma imkanımız oldu. Mülteciler meselesinde bunların 3+3 milyar euro tutarında bir yardımı söz konusuydu. Ä°lk diliminden ÅŸu ana kadar aktarılmış olanı 1 milyar 850 milyon civarında. Ä°kinci 3 milyar euro’nun gönderileceÄŸini belirttiler. Biz, aracı kurumlar üzerinden deÄŸil, doÄŸrudan bizlere ulaÅŸtırılmasını istiyoruz. Zira aracı olunca bir kısmı komisyon harcamalarına gidiyor. Onlar da belirli bir prosedürü olduÄŸundan, proje kapsamında aktarma yapıldığından bahsediyorlar. AB ve DışiÅŸleri bakanlarımız yakından takip edecekler.

PROJE BAZLI ORTAYA KOYALIM: (AB, 3+3 milyar Euro’luk yardımın kontrolünü doÄŸrudan Türkiye’ye vermiyor. Bu hususta ne düşünüyorsunuz?) Biz mülteciler için 31 milyar dolar yatırım yapmış durumdayız zaten. Bu konuda kendilerine yaklaşık 7 dakikalık video gösterimi de yaptık. ‘Neler yaptığımızı gelin bizzat görün’ dedim. Ama onlar yardımın projeler üzerinden aktarılabileceÄŸini söylüyorlar. Madem öyle, biz onların dilini anladığımızı göstermek için, projeleri hızla devreye sokalım. SaÄŸlık, eÄŸitim vb. konularda neler yaptığımızı projelerle ortaya koyalım. Madem proje bazlı ödüyorlar, o zaman bu dediÄŸimi yapmamız lazım.

MUTABAKAT OLUÅžTU: Ele aldığımız bir diÄŸer konu, Gümrük BirliÄŸi AnlaÅŸması’nın güncellenmesi. Sayın Juncker ve Sayın Tusk ile bir mutabakat oluÅŸtu. Önümüzdeki ay yayınlanacak olan AB Komisyon raporunun adil ve dengeli olması hususundaki beklentimizi de kendilerine ifade ettik.

GÖRÃœNTÃœLERLE ANLATTIK: Gerek DEAÅž’a, gerek PKK, PYD, YPG gibi terör örgütlerine karşı verdiÄŸimiz mücadeleden taviz vermeyeceÄŸimizi; geri adım atmayacağımızı ifade ettik. Kürtlerle problemimiz olmadığını, terör örgütleriyle mücadele ettiÄŸimizi anlattık. Operasyonlarımızı Kürtlere yönelik gibi görmenin yanlış olduÄŸuna; dezenformasyonlara itibar edilmemesi gerektiÄŸine dikkati çektik. Nitekim, Türkiye’de Kürt vatandaÅŸlarımızın çoÄŸu bizim partimizi desteklemektedir. Terör örgütlerinin safları arasında ABD dahil batıdan gelmiÅŸ yabancı savaşçılar da var. ‘Takip ederseniz kimlerin kıyafetinde hangi ülkelerin amblemlerinin, kokartlarının olduÄŸunu görebilirsiniz’ dedik. Afrin’de terör örgütünün açtığı tünelleri, tünellerin altında kurulmuÅŸ hastaneleri, ameliyathaneleri, ele geçirilen UNICEF ilaçları gibi konuları kendilerine görüntüler eÅŸliÄŸinde aktardık.

“ADALETTEN BÃœYÃœK DEĞİLÄ°M” DEDÄ°M: Kıbrıs ve Yunanistan ile iliÅŸkilerimiz üzerinde de duruldu. Sınırı geçtiÄŸi için tutuklanan iki Yunan askerinin durumu konuÅŸuldu. Konunun yargıda olduÄŸunu anlattık. ‘Siz çok büyük bir ülkesiniz, siz büyük bir CumhurbaÅŸkanısınız, o iki askerin bırakılmalarını saÄŸlayın’ dediler. Ben de cevaben, ‘Ben adaletten daha büyük deÄŸilim. Yargı makamlarının verecekleri kararı beklemek lazım’ dedim. Tabii ki iki asker konusunun üzerinde bu denli duranların, darbeye karıştıktan sonra Yunanistan’a kaçan Türk askerlerinin iadesi meselesi üzerinde hiç durmamalarının hakkaniyetle baÄŸdaÅŸmadığını da anlattım. Bu konuda seslerini çıkarmayanlar, iki Yunan askerinin bırakılması gerektiÄŸinden bahsediyorlar. Yargı kararının beklenmesi gerektiÄŸini söyledim.

YAPICI TUTUM ÇAÄžRISI: AB’nin Türkiye’ye karşı haksız eleÅŸtiri yöneltmek ve çifte standart uygulamak yerine yapıcı bir tutum sergilemesinin, hem münasebetleri iyileÅŸtireceÄŸini, hem de iÅŸleri kolaylaÅŸtıracağını anlattım. Diyalog kanallarını açık tutmanın önemi üzerinde özellikle durduk. Bu konuda tam bir mutabakat var. AB ile iliÅŸkilere ivme kazandırmanın, bölgesel konularda daha sık istiÅŸarenin faydalı olacağı üzerinde durduk.

KARÅžILIKLI KONUÅžMAK ÖNEMLÄ°: (Basın toplantısında iyileÅŸme olduÄŸunu gözledik. AB’de bir fikir, anlayış deÄŸiÅŸikliÄŸi var mı?) Tusk’un ve Juncker’in konuÅŸmalarından bir ÅŸeyler almışsınızdır. Bir araya gelinmiÅŸ olması; karşılıklı olarak oturup meseleleri konuÅŸmak önemliydi…

BAKALIM MEVLAM NEYLER: (Vize serbestisi konusunda takvimlendirme söz konusu mu?) Bunu artık AB Bakanımız Ömer beyler takip edecek. Bu konuda, Åžubat’ta kağıt verilmiÅŸ, Nisan’da görüşmeler için teknik heyet gelecek. AB ve DışiÅŸleri bakanlarımız takip edecek. Bakalım Mevlam neyler…

GÜÇLÃœYSENÄ°Z FARKLI OLUYOR: (Varna’daki zirve, AB üyesi kimi ülkelerin Türkiye ile müzakerelere son verilmesi gerektiÄŸinden söz ettiÄŸi bir dönemde gerçekleÅŸti. Toplantı olumlu geçtiÄŸine göre, zor sürecin artık geride kaldığını söyleyebilir miyiz?) Tabii ki, ‘Her ÅŸey dört dörtlük, bütün olumsuzluklar geride kaldı’ demek, kendimizi yanıltmak olur. Ama liderler düzeyinde bir araya gelmemiz; beraberce masaya oturup samimi bir ÅŸekilde konuÅŸmamız önemliydi. ArkadaÅŸlarımızın bundan sonra sıkı markaj yapmaları lazım. Ama olay eninde sonunda, ülke olarak ne kadar güçlü olduÄŸunuzla da alakalı. Güçlü iseniz geliÅŸmeler de daha farklı oluyor. Olumlu geliÅŸmeler, Fırat Kalkanı’nın, Zeytin Dalı’nın, ÅŸehitlerimizin, gazilerimizin bereketidir bence.

‘DoÄŸu Akdeniz’de geri adım atmayız’

(DoÄŸu Akdeniz’le ilgili daha önce Brüksel’de Türkiye’ye eleÅŸtiriler gelmiÅŸti. AB bu olaya nasıl bakıyor?) DoÄŸu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynakları konusundaki tavrımızdan bizim geri adım atmamız söz konusu deÄŸil. Biz, KKTC’nin haklarının yok sayılamayacağını söylüyoruz. Orada bulunacak doÄŸalgaz ve petrolde Kıbrıs Türklerinin de hakkı olduÄŸunu söylüyoruz. Oradaki hidrokarbon kaynaklarına, adanın hem kuzeyi hem güneyi eÅŸit oranda ortak olmalı. Ancak Rum kesiminin derdi baÅŸka. Rum kesimi, ‘Biz hangi firmaya istersek onlara sondaj yaptırırız’ diyor. Biz de ‘Güney ve kuzey bir araya gelsinler; hangi uluslararası firmaya vereceklerse onun kararını beraber alsınlar’ diyoruz. AB’nin bu meselede tarafsız davrandığını söyleyemeyiz.

ONLAR GÄ°BÄ° HAREKET ETMEYÄ°Z: (Ä°ngiltere-Rusya arasındaki casusluk krizi büyüyor. AB’de 14 ülke Rus diplomatlar hakkında sınır dışı etme kararı aldı. Türkiye’ye bu yönde bir baskı var mı?) Konuyla alakalı olarak DışiÅŸleri Bakanlığımız, Türkiye’nin kanaatini gerek NATO’ya gerek AB’ye iletiyor zaten. Bizim tamamen onlar gibi hareket etmemiz söz konusu deÄŸil. Bir iddiaya istinaden bazı ülkeler bir adım attı diye, biz de aynı adımı atalım anlayışı içinde olmayız.

‘EÄžER IRAK ÇIKARMAZSA SÄ°NCAR’A DA GÄ°RERÄ°Z’

(Sincar konusunda Türkiye ne yapacak?) Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı, terörle mücadele konusundaki kararlı duruÅŸumuzu ortaya koydu. Irak yönetimi de hassasiyetimizi biliyor. Bize haber gönderdiler. ‘Sincar’da gerekli operasyonu birkaç yoldan baÅŸlattık, yapıyoruz’ dediler. Åžimdi onlarda istihbaratın başına geçen yeni bir isim var. Hakan (Fidan) Bey’in muhatabı. GelmiÅŸ, görüşmüşler bugün (dün). Olumlu istikamette geliÅŸmeler olduÄŸunu belirtiyorlar. Biz de takipçisi olacağız iÅŸin. (YBÅž’liler (Åžengal Savunma BirliÄŸi) ile Irak askerlerinin fotoÄŸrafları yansıdı. YBÅž’nin sözde liderinin Sincar’ı terk etmeyecekleri beyanatları var) YBÅž vesaire bunların tümü hikaye. Biliyorsunuz, YPG-PYD’nin ardından SDG’yi çıkardılar. YBÅž de ona benzer bir ÅŸey. Biz kimin ne olduÄŸunu gayet iyi biliyoruz. Artık biz hem hakka’l-yakin hem ayne’l-yakin gidiyoruz. Yani sadece beyanatlara bakmıyoruz; ne yapıldığını teyit etmeyi, gözlerimizle de görmeyi esas alıyoruz. Sincar’dan teröristler çıkarılıyor ise ne ala. Yok çıkarılmamışlar ise sınırımıza 60 km. mesafedeki Sincar’a da operasyon yaparız.

BÄ°R GECE ANSIZIN: (Azez’deki Tel Rıfatlılar, TSK ve ÖSO’ya bir çaÄŸrı gönderdiler. Siz de Zeytin Dalı’nı tamamlayacağınızdan söz ettiniz. Yol haritanız nedir, Münbiç’e devam eder mi bu operasyon?) Bunlar önceden açıklanacak konular deÄŸildir. Hep ne diyorum ben? ‘Bir gece ansızın gelebiliriz!’. Gidecek olursak, bir gece ansızın gideriz. Bunun takvimini, yol haritasını verip düşmanı uyandırmak zaten doÄŸru da olmaz. Biz bu tür iÅŸlerin planlarını komuta kademesi ile aramızda yapar; o doÄŸrultuda harekete geçeriz.

UYGULAMALARA BAKMAMIZ GEREKECEK: (ABD BaÅŸkanı Trump ile birçok kez telefonda görüştünüz. Anladığımız kadarıyla liderler düzeyinde belirli bir irade ortaya konuyor. Ancak daha sonra müttefiklikle baÄŸdaÅŸtırılamayacak açıklamalar yapılmasına tanık oluyoruz. Benzer sorunlar yaÅŸanmayacağı yönünde bir kanaat oluÅŸtu mu sizde?) Aslında bu süreçte Sayın Trump’ın ekibi de neredeyse tümüyle deÄŸiÅŸti. Liderler düzeyindeki iradenin sahaya yansıyıp yansımadığını görmek için uygulamalara bakmamız gerekecek.

‘BOZKURT Ä°ÅžARETÄ° Ä°RADEMÄ°Z DIÅžINDA AMA GÃœZEL OLDU’

(Mersin’de yaptığınız bozkurt iÅŸareti ile ilgili olarak Bahçeli ile konuÅŸtunuz mu hiç?) Rabiayı sayarken, spontane biçimde olmuÅŸ o iÅŸaret. Hatta ben farkında bile deÄŸildim, konuÅŸma bittikten sonra arkadaÅŸlar söylediler. Ä°rademizin dışında oldu ama güzel de oldu.

GÃœNEYDOÄžU’DA OYUMUZ TIRMANACAK: (Diyarbakır ve Mardin’e gittiniz. ‘Cumhur ittifakı’ Kürt seçmeni olumsuz etkiler mi sizce?) Åžunu rahatlıkla söyleyebilirim: GüneydoÄŸu’da olumsuz bir hava konusu deÄŸil. Bizim orada zaten belli bir oy rezervimiz var. ‘Cumhur ittifakı’, iddiaların tam aksine, oralardaki MHP’li kardeÅŸlerimizin bizlerle dayanışma ruhunu teÅŸvik ediyor. Zira geçmiÅŸteki durum farklıydı ama bugünkü durum çok daha farklı. Ben inanıyorum ki ‘cumhur ittifakı’ ile birlikte GüneydoÄŸu’daki oy potansiyelimiz çok daha farklı geliÅŸecek. Bunu speküle etmeye çalışanlar yok mu? Var. Niye? Kıskanıyorlar çünkü. Oy rezervimiz ‘cumhur ittifakı’ sayesinde kesinlikle tırmanmaya devam edecek. Tırmanacak. Bunun bizlere getireceÄŸi bir baÅŸka artı deÄŸer ise yerel seçimlerde görülecek. Yerel seçimde de inÅŸallah biz bunun neticesini çok farklı ÅŸekilde alacağız diye düşünüyorum. Mesela o gün Diyarbakır’da salon dışındaki resmi rakam, 80 bin kiÅŸi! Salonun içinde de yaklaşık 7 bin kiÅŸi vardı. CoÅŸku heyecan, çok çok farklıydı. Sur’a geçtik, orada da resmi rakama göre 20 bin kiÅŸi vardı. Ben oralarda durumun daha da iyi olacağını düşünüyorum. Bölgenin bizi sahipleniÅŸi çok farklı. Hele hele Kırklar Dağı var; PKK’lı müteahhitler oradaki binaları kendileri için yapmışlar. O binaların hepsi yıkıldı. Bu tür geliÅŸmeler halkın özgüvenini daha da artırdı. ‘Demek ki devlet bizim yanımızda’ diyorlar ÅŸimdi.

GÖNÜLLÜLER DAYANIŞMASI OLUR:

Yazının devamı için

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.