Güncel
"AB umarım fabrika ayarlarına döner"
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Avrupa Birliği'nin geçiş sürecine girdiğini belirterek, "Umarım fabrika ayarlarına döner. Eski, demokrasinin, hukukun üstünlüğü evi, adaletli örgüt olma kimliğine tekrar kavuşur. Ne olursa olsun AB gerçek anlamda bir aktör olmak istiyorsa Türkiye'siz olmaz, olamaz" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile AB arasında Dönem Başkanı Bulgaristan'da yapılan zirvenin samimi bir ortamda geçtiğini ifade ederek, AB tarafının görüşlerini, beklentilerini dile getirdiğini, Türk tarafının da Suriye, Afrin operasyonu, Gümrük Birliği konularını ele aldığını ve YPG ile PKK'nın Kürtleri temsil etmediğini söylediğini anlattı.
Fasılların açılmaması gibi sorunlu alanların da görüşmede ele alındığını aktaran Çavuşoğlu, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gerektiğini, bunun bazı AB ülkelerine Türkiye'den daha fazla yarar sağlayacağını söyledi.
Vize serbestisinin çok önemli olduğunu, bunun aslında 2016'da imzalanan göç anlaşmasının da bir parçası olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Kendilerine son teklifimizi verdik, şimdi cevap bekliyoruz. İnceliyorlar, Türkiye'ye uzman gönderecekler." diye konuştu.
AB tarafının göç anlaşmasına uymadığına işaret eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Anlaşmayı imzaladığımızda günde 2 bin küsürdü göçmen sayısı, şimdi ortalama günde 70. Ciddi düşüş var ama henüz gönüllü yerleşim başlamadı. Türkiye'deki Suriyeliler için verilecek 6 milyarın henüz daha 3 milyarlık birinci diliminin 3'te 2'si bile verilmedi. Önümüzdeki süreçte nasıl iş birliği yaparızı, terörle mücadaleyi konuştuk, Kıbrıs'ı konuştuk, Kudüs'ü konuştuk. Diğer sorunlu alanlarda AB ile Türkiye nasıl birlikte hareket edebiliri konuştuk.
Esas mesele Avrupa'daki bazı ülkelerin tüm süreci tıkamak istemesidir. AB liderliğindeki gerek (Donald) Tusk gerek (Jean-Claude) Juncker'da Türkiye ile daha iyi ilişkiler kurma arzusu var. Oradaki birçok arkadaşımıza baktığımızda öyle fakat genişlemeden sorumlu komisere baktığımızda tam tersi bir durum var. Esas onun pozitif olması gerekiyor, bunun da sebebini biliyoruz."
"İLİŞKİLERİN SAĞLIKLI GİDEBİLMESİ İÇİN KARŞILIKLI SAYGI"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB'ye Türkiye'nin beklentilerini güzel bir şekilde izah ettiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Bundan sonra ilişkilerin sağlıklı gidebilmesi için karşılıklı saygı temelinde yürütmemiz lazım. Birçok konuyu AB'nin Türkiye'ye karşı, böyle Demokles'in kılıcı gibi kullanmaması gerekiyor. Doğru yaklaşım değil." ifadelerini kullandı.
AB yetkililerinin, 15 Temmuz'da darbe girişimini geç anladıklarını, o gün Türkiye'ye gelmeleri gerektiğini geç fark ettiklerini, hata ettiklerine ilişkin itiraflarda bulunduklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Uygulamada da görmemiz lazım. AB'yi sadece komisyon ve konsey başkanı olarak görmemek lazım." değerlendirmesinde bulundu.
AB Parlamentosunda ırkçıların, yabancı düşmanlığı yapanların, PKK'yı terör örgütü görmeyenlerin bulunduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, AB içinde de "nereye gittiklerine" dair tartışmaların yapıldığını vurguladı.
Çavuşoğlu, "AB de geçiş sürecine girdi. Umarım fabrika ayarlarına döner, eski demokrasinin, hukukun üstünlüğü evi, adaletli örgüt olma kimliğine tekrar kavuşur. Ne olursa olsun AB gerçek anlamda bir aktör olmak istiyorsa Türkiye'siz olmaz, olamaz." dedi.
Birlik içindeki Türkiye karşıtlarının sesinin çok çıktığını belirten Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Üye ülkelerin büyük çoğunluğu Türkiye'nin AB içinde olması gerektiğine inanıyor. Türkiye'nin gücünü, katkısını görüyorlar. Şu anda bakacağız, somut adımları göreceğiz. Biz somut adımlar atmaya varız. Biz yükümlülüklerimiz varsa yerine getiririz, yerine getirirken de gurur meselesi de yapmayız. Bir örgüte üye olmak istiyorsanız veya ilişkileri sürdürmek istiyorsanız iki tarafın da yapması gereken şeyler var, atması gereken adımlar var. Komplekse kapılmadan bu adımları atarız, karşı taraf da bu anlayışta olursa bugünkü atmosferden daha pozitif atmosfere geçmiş oluruz. Varna'daki toplantı önemli bir zirveydi, dönüm noktası olabilecek bir zirveydi ama bunu değerlendirebilirsek."
AFGANÄ°STAN KONFERANSI
Özbekistan'da "Afganistan hakkında Taşkent Konferansı" düzenlendiğini hatırlatan Çavuşoğlu, Afganistan'ın son zamanlarda belli alanlarda mesafe katetse de hala terörle, yoksullukla mücadele ettiğini söyledi.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin her zaman Afgan halkının yanında olduğunu yineleyerek, Afganistan'ın güvenliğine verilen katkının yanı sıra halkın eğitimine de destek olmayı sürdüreceklerini, Mevlana Üniversitesini açmak için çalıştıklarını kaydetti.
Afganistan'ı uluslararası alanda yalnız bırakmadıklarını ifade eden Çavuşoğlu, Taşkent'teki konferansın da kritik bir zamanda gerçekleştiğine dikkati çekti.
Çavuşoğlu, "Asya'nın kalbi İstanbul süreci var. Bu sene yine eşbaşkanlık yapıyoruz. Zirveyi Türkiye'de yapacağız. Taşkent'te düzenlenen konferansta önemli aktör ülkelerle Afganistan'a nasıl destek verebilirizi konuştuk. Cumhurbaşkanı (Eşref) Gani'nin, Taliban'a 'Şartsız şekilde görüşmelere başlayalım' önerisini yaptığı dönemde olması konferansı daha önemli kılıyor." değerlendirmesinde bulundu.
TÜRKİYE-ÖZBEKİSTAN İLİŞKİLERİ
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev'in göreve gelmesinden sonra tüm komşularla ilişkilerini geliştirdiğine işaret eden Çavuşoğlu, Afganistan konusunda da girişimde bulunmasını önemli gördüklerini dile getirdi.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin uluslararası ve bölgesel konularda aktif olan bir Özbekistan'ı görmekten memnuniyet duyduğunu vurgulayarak, "Kardeşlerimizin iyi, güçlü olmasını isteriz. Özbekistan, Türk Konseyi toplantılarına da katılmaya başladı, inşallah zirveye de gelecek. Önümüzdeki süreçte üye olmasını da arzu ediyoruz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ile görüşmesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaklaşık bir ay sonra yapacağı ziyareti de ele aldıklarını bildiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Önem verdiğimiz ziyaret. Mirziyoyev'in Türkiye'ye ziyareti de tarihiydi. Bir yıl içinde Özbekistan ile ilişkilerimiz inanılmaz bir noktaya geldi. 20 yıllık boşluk vardı. O boşluğu kapatmaya çalışıyoruz. Geçen sene ticaretimiz yüzde 30 arttı, 1,5 milyar dolar oldu, hedef 5 milyar dolar. Özbekistan ciddi reformlar yapıyor. Bu reformlar tüm dünyaca görülmeye başladı."
Henüz yorum yapılmamış.