Sosyal Medya

Güncel

Tekfirci, dışlayıcı, dayatmacı ve ötekileştirici yaklaşım ve üsluptan titizlikle uzak durulmalıdır!

Star gazetesi yazarı Resul Tosun son dönemde ilahiyat camiasındaki sert tartışmaları ve üslubu köşesinde değerlendirdi.



 

Resul Tosun ilahiyat camiasında kullanılan dili ve pasifliği eleştirerek bir tavır alınması için illa Cumhurbaşkanının konuşmasının beklenmesinin yanlış olduğunu ve kullanılan dilin daha mutedil olması gerektiğini savundu.

Yazının Tamamı

Kimi dini konuların tartışılıp gündem oluÅŸturduÄŸu ülkemizde asıl söz sahibi olması gereken Ä°lahiyat ve Ä°slami Ä°limler Fakülteleri’nden bugüne kadar ciddi bir ses bir tepki bir açıklama duyulmadı. 
 
Ä°nsanın aklına ‘ana hedefi Ä°slam’ı öğretmek olan bu fakülteler birbirinden kopuk mu aralarında diyalog yok mu’ sorusu gelmiyor deÄŸil. 
 
Meğer kopuk değilmiş, meğer aralarında ciddi diyalog varmış, meğer bugüne kadar bu fakültelerin dekanları 23 kez toplanmışlar.
 
Bizler bu diyalogdan 24'üncüsünde haberdar olduk. 
 
*** 
 
Ä°nönü Ãœniversitesi’nin ev sahipliÄŸinde 78 Dekanın katılımıyla Malatya’da 23-24 Mart’ta gerçekleÅŸtirilen ‘24. Ä°lahiyat ve Ä°slami Ä°limler Fakülteleri Dekanları Toplantısı'nı medyaya yansıyınca öğrendik. 
 
Bu toplantı sadece fakülte dekanları arasında deÄŸil aynı zamanda Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı ve Milli EÄŸitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün katılımıyla gerçekleÅŸmiÅŸ. 
 
DoÄŸrusunu söylemek gerekirse dini konular konusunda bir araya gelmesi gereken kurumların böylesi bir toplantı düzenlemiÅŸ olması takdir ve tebrik edilecek bir adımdır. 
 
Fakat Türkiye’de onca dini konu üzerinden seviyesi düşük tartışmalar yapılırken 24 kez toplanan bu yetkin topluluk neden ortak bir açıklama yapmamışlar ve toplumu rahatlatmamışlar doÄŸrusu oldukça düşündürücü. 
 
78 Ä°lahiyat dekanının yapacağı ortak açıklama Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı’nın açıklamalarından daha etkin olacağında hiç şüphe yok. 
 
Ama bugüne kadar onlardan tartışmalı konularda ne bir tepki bir ortak görüş yansımadı kamuoyuna. 
 
Demek cumhurbaÅŸkanının ikazını beklemiÅŸler. Yazık. 
 
*** 
 
Kusura bakmasınlar ama fakültelerimiz toplumun sorunlarıyla doÄŸrudan ilgilenmedikleri sürece havanda su döğmüş olurlar. 
 
Bu sözüm bütün fakülte ve yüksekokullar içindir. 
 
Özellikle ilahiyatlar içindir. 
 
Biliyorum son çeyrek asırda ilahiyat alanında yapılan mastır doktora tezleri ve araÅŸtırma makaleleri belki bin yıllık ilmi çalışmalara denk bir yekun oluÅŸturuyor. Fakat bu çalışmaların toplumla buluÅŸmamış olması düşündürücüdür. 
 
Bu istikamette adım atılmasını öngören sonuç bildirgesini önemsiyorum. 
 
*** 
 
8 maddelik sonuç bildirgesinin 5. maddesinde yer alan ‘zamanın ve sosyal hayatın deÄŸiÅŸiminin bir sonucu olarak ortaya çıkan yeni meseleler ve güncel konular hakkında görüş beyan edilmesine ve mevcut hükümlerin çağın idrakine ve hikmete uygun dille sunulmasına ihtiyaç bulunduÄŸu da açıktır’ ifadesi güncelleme tartışmalarına nokta koyacak bir tespittir. 
 
Bildirgenin 4. maddesiyle yazıya noktalayalım. 
 
‘Ä°slam’ın iki ana kaynağı Kur’an ve Sünnet, insanların faydasına olan konularda getirdiÄŸi ayrıntılı hükümlerin yanı sıra, evrensellik ve süreklilik özelliÄŸinin gereÄŸi olarak temel ilkeler koymuÅŸ ve içtihada açık geniÅŸ bir alan bırakmıştır. Bu alan, dinin ilke ve hedeflerine aykırı olmamak ÅŸartıyla -Ä°slam bilginlerinin ilk asırlardan itibaren kabul edip uyguladıkları gibi- içtihat yoluyla düzenlenebilecektir. Dolayısıyla zaman ve mekanın ÅŸart ve ihtiyaçlarına göre farklı yaklaşımlar ortaya çıkabilecektir. Bunları ayrışma ve çatışma sebebi kılmak yerine Ä°slam ümmetinin bir zenginliÄŸi kabul edip saygıyla karşılamak gerekir. Bu doÄŸrultuda tekfirci, dışlayıcı, dayatmacı ve ötekileÅŸtirici yaklaşım ve üsluptan titizlikle uzak durulmalıdır.’ 
 

 

Evet,Ä°lahiyat ve Ä°slami Ä°limler Fakülteleri Dekanlarının bundan sonraki toplantılarında müşahhas meselelere ışık tutmaları temennisiyle. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.