Güncel
Bengisu Karaca: OHAL meselesi: Toptan olmuyorsa taksit taksit kaldırın
Follow @dusuncemektebi2
Haber Türk yazarı zOHAL sürecinin akıbetini köşesine taşıdı.
Nihal Bengisu Karaca gelinen noktada OHAL'in zararının faydasını aştığını bu koşullar altında bir erken seçimin ahlaki olmayacağını yazdı.
Yazının Tamamı
HÃœKÃœMET ne kadar “Erken seçim yok” derse desin, erken seçim tartışmaları güncelliÄŸini yitirmiyor. Böyle bir durumun gerçeklik payı içermesi de öncelikle OHAL üzerinde tekrar tekrar düşünmeyi gerektiriyor. 2017’nin 16 Nisan’ında da “OHAL ÅŸartlarında referandum olmamalı” diye yazdık söyledik. Åžimdi aynı uyarı, ister 2019’da yapılsın, isterse erkene çekilsin baÅŸkanlık ve parlamento seçimi için geçerli.
OHAL’in “kategorik” karşıtları arasında olmadığımı bu köşeyi takip edenler bilir. 15 Temmuz 2016’yı takip eden günlerde OHAL ilan edilmesi bir zorunluluktu. Darbecilerle ya da darbecilerle ortak frekansta salınan ve devleti iÅŸlemez hale getirmek için elinden geleni yapan FETÖ’cü kamu görevlileri hakkında iÅŸlem yapmak gerekliydi. Ancak elbette, “Kurunun yanında yaÅŸ da yanar canım, naapalım?” kolaycılığına savrulmadan. Ä°lk altı aydan sonraki uzatmaya hoÅŸ bakmamakla beraber ÅŸaşırtıcı da bulmamıştım; sonraki uzatmalara ise açıktan karşı çıktım. O zamanlar, “Ne demek OHAL kalksın?” diyenleri ise ÅŸimdi her fırsatta açık ya da kapalı kapılar ardında OHAL aleyhinde görüş beyan ederken görüyorum. Neden mi? Çünkü bütün bu zaman zarfı içinde olanlar OHAL’den gelen zararı faydasından fazla hale getirdi ve bunu herkes görüyor.
GELÄ°NEN NOKTA: OHAL’Ä°N ZARARI FAYDASINDAN FAZLA
Zaman içinde yapılan cezai iÅŸlemlerde, verilen tutuklama ve mahkûmiyet kararlarında iÅŸlenen/iÅŸlendiÄŸi iddia edilen suçla mütenasip olmayan cezalar ve uygulamalar söz konusu oldu. Anayasa’nın “Madde 153: Anayasa Mahkemesi kararları... yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kiÅŸileri baÄŸlar” ÅŸeklindeki açık hükümleri bile üç beÅŸ trolün kışkırtmasıyla gaza gelen yerel mahkemelerin, AYM’ye karşı ÅŸecaat arz etmesine neden oldu, bu tutumların AÄ°HM’den döneceÄŸi, olanın Türkiye Cumhuriyeti’nin algısına olacağı söylense de dikkate alınmadı.
ByLock esaslı bir delilken, baÅŸka aplikasyonlara yerleÅŸtirilen ve ByLock’a yönlendirme yapan Mor Beyin yazılımı nedeniyle masum insanların başının yandığı ortaya çıktı. Ä°dari tasarrufla verilen ihraç kararlarındaki isabetsizlikler maÄŸduriyetleri büyüttükçe büyüttü.
Bir devlet çalışmak için yeterince güvenilir bulmadığı kamu görevlileriyle yollarını ayırma hakkına sahiptir. Ama KHK ile ihraç edilenlerin başka yerlerde işe alınmamasıyla ilgili KHK, yanlış ve adaletsizdi. En başta Anayasa Madde 48 ile koruma altına alınan çalışma ve sözleşme hürriyetine aykırıydı.
Cezai iÅŸlemlerin gerekli olanları ayrı bahis, ancak bu türden tasarruflar da AK Parti Milletvekili Åžamil Tayyar’ın “FETÖ borsaları kuruldu” dediÄŸi türden “avantajlı olana iltimas” iddialarıyla lekelendi.
Bütün bunlar “OHAL var, aman haa...” denilerek soruÅŸturma ve kovuÅŸturmanın kapsama alanından kaçırıldı, medya tarafından bile yeterince dile getirilemedi. Özlük hakları dahil her ÅŸeyini kaybedenler; terörle/darbeyle ilintisi olmayan insanlar ancak FETÖ’nün “cemaat” olduÄŸu dönemlerde bile yapıya karşı yüzde yüz “mesafeli” durabilmiÅŸlerse ve devlette etkin AK Partili, MHP’li, hatta mümkünse Vatan Partisi’ne yakın kefiller bulabilmiÅŸlerse kendilerini aklayabildiler.
OHAL, FETÖ, PKK, DHKP-C dahil, ayrı dallara ayrılmış ama ülkeye ihanet ortak paydasını hedef yapmakta mutabık kalmış terörizmle mücadelede gerekliydi ve bir noktaya kadar faydalı oldu. Lakin artık söylemek lazım: OHAL’in vicdani, ahlaki yükü; bunları saymıyorsanız ekonomik maliyeti faydasından fazla hale gelmiÅŸ durumda.
SAYIN ADALET BAKANI GÃœL’DEN TALEBÄ°M
OHAL’in birden ve toptan kaldırılması durumunda doÄŸacak zararlardan endiÅŸe edilmesi normal.
O zaman akla gelen ilk seçenek, baÅŸlıkta yazıyor: “Toptan kaldıramıyorsanız taksit taksit kaldırın. Birden normalleÅŸtiremiyorsanız yavaÅŸ yavaÅŸ normalleÅŸtirin.”
Yani şöyle: Önce yasama ve yürütme organları olaÄŸan yetkilerine kavuÅŸturulur. Ama Bakanlar Kurulu’na terörle mücadeleyi devam ettirmesine imkân tanıyan, aynı ÅŸekilde “yetkide ve usulde paralellik ilkesi”* gereÄŸi, terörist olmadığı açıklık kazanmış kiÅŸilerin hak iadelerini çabuklaÅŸtıran, “özel bir yetki” verilir.
Bunun önemi ÅŸurada: Normal ÅŸartlarda daha uzun sürecek, daha fazla safhadan geçecek “aleyhte” iÅŸlemler nasıl daha hızlı gerçekleÅŸebiliyorsa, normal ÅŸartlarda daha yavaÅŸ iÅŸleyecek süreç de OHAL nedeniyle maÄŸdurun lehine olacak ÅŸekilde daha hızlı iÅŸletilebiliyor. Bakanlar Kurulu’na verilecek özel yetkiyle hem mücadele sürdürülür hem de hak iadeleri, sicil düzeltilmeleri, beraat ve takipsizlik kararı alanların durumlarının iyileÅŸtirilmesinde hızlı çalışılması mümkün olur. Böylece 2019 ya da 2018 seçimlerine OHAL ÅŸartlarında gitme ayıbından kurtulmuÅŸ oluruz. Ä°yi anlatılır ve tasarıya dönüştürülürse bu öneriye CHP’nin dahi destek vereceÄŸini düşünüyorum
Henüz yorum yapılmamış.