Soli Özel: Zeytin Dalı Operasyonu, askeri olduğu kadar diplomatik bir başarı

Soli ÖZel, Afrin operasyonunda beklenildiği üzere bir şehir savaşının yaşanmadığı söylerken operasyonun diplomatik yönüne de dikkatleri çekti.

Yaznın İlgili Bölümü

BEKLENTÄ°LERÄ°N aksine ÅŸehir savaşına gerek kalmadan biten Zeytin Dalı Operasyonu, askeri olduÄŸu kadar diplomatik bir baÅŸarı sayılmalıdır.YPG’nin, gelen haberlere göre Kandil’deki PKK liderliÄŸiyle de istiÅŸare ederek TSK ve ÖSO ile çatışmaktansa kenti terk etmeyi tercih etmesi bir yandan gerçekçi bir alan deÄŸerlendirmesi yapıldığını göstermektedir. Ancak bu ricatın siyasi bir yenilgi anlamına geldiÄŸi de gözden kaçmamalıdır.

Afrin’de çarpışmanın, hava üstünlüğünü de elinde tutan TSK’nın kente hâkim olmasıyla bitmesi zaten bekleniyordu. Dolayısıyla asıl soru YPG’nin sonuçsuz bir direniÅŸ koyup koymayacağıydı. Ayrılma kararı 2012’den beri PYD kontrolünde olan Afrin’den çıkma ve önemli bir alanı kaybetme anlamına gelmektedirelbette. Ancak aynı zamanda YPG’nin savaÅŸma gücünün de tüketilmemesini saÄŸlamıştır.

Daha önceleri Rusya’dan destek gören ancak Moskova’nın, kenti Esad rejimine terk etme teklifini kabul etmediÄŸi için Moskova’nın korumasını kestiÄŸi bu gücün önümüzdeki dönemde ne yapacağı görülecektir. Herhalde, Fırat’ın doÄŸusundaki, ABD ile birlikte IŞİD’e karşı savaÅŸan YPG güçlerine katılacaklardır. Bu durumda da Türkiye ile ABD arasında çatışmaya yol açma potansiyeli dahi taşıyan temel mesele orta yerde durmaya devam edecektir.

Rusya tercihini, giderek daha fazla yaslanmak zorunda kalabileceÄŸi Türkiye’den yana koymuÅŸtur. CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Ä°brahim Kalın, Türkiye’nin Afrin’i Esad rejimine teslim etmeyeceÄŸini söyledi. Türkiye’nin Afrin’e yerleÅŸmesinden hoÅŸnut olmayan rejimin ve Ä°ran’ın nasıl tepki verecekleri de gene önümüzdeki dönemde görülecektir. Türkiye harekâttaki hedefine ulaÅŸarak sahaya ağırlığını koymuÅŸtur.

Aslında dünya güçlerinden Afrin operasyonuna yönelik kayda deÄŸer bir eleÅŸtiri gelmemiÅŸtir. ÖSO unsurlarının kentin düşmesinden sonra yaptıkları daha çok eleÅŸtiri alacaksa da genelde tüm ilgili ülkeler Türkiye’nin güvenlik baÄŸlantılı tezlerini kabul etmiÅŸ görünmektedir. Bu harekâtın yapılmasını kolaylaÅŸtıran Rusya’dan bir ses çıkmamasında zaten ÅŸaşılacak bir durum yoktur. ABD, “Afrin bizim alanımız deÄŸil” diyerek zaten kenarda kalıp IŞİD’le savaşının sekteye uÄŸraması açısından sesini yükseltmiÅŸti.

MÜNBİÇ MESELESİ

Afrin’den YPG’nin çekilmesinde ABD’nin bir rolü olduÄŸunu düşünmek için mantıki sebepler vardır. Sahayı kontrol eden CENTCOM’un YPG’ye kenti boÅŸaltması telkinini yapmış olması ihtimal dışı deÄŸildir. Böyle bir tutumda Afrin’deki, bir kısmı ABD kontrolündeki alandan Afrin’e geçen YPG’lilerin tümden kaybedilmemesi ve IŞİD’e karşı savaşı sürdürmeleri kaygısı rol oynamıştır. Soru, Rusya desteÄŸinin çekilmesiyle Afrin’i kaybeden YPG’nin ABD ile savaÅŸmaya devam edip etmeyeceÄŸidir. Türkiye harekâtlarına devam edeceÄŸini ısrarla yinelediÄŸine göre YPG’nin kendisini baÅŸka ÅŸekilde koruması da aslında mümkün olmayacaktır.

Bu durumda, ABD’nin Ankara’nın Münbiç’e ve Fırat’ın doÄŸusuna kadar gitme, hatta Sincar’a uzanma iradesi karşısında ne tavır alacağına bakmak gerekir. Pentagon sözcüsü, Münbiç’ten çekilmeyeceklerini söylemekle birlikte Suriye Demokratik Güçleri bünyesindeki YPG unsurlarının ne yapacağıyla ilgili bilgi vermemiÅŸtir. Bu meselenin Ankara ve Washington arasında bir mutabakatla aşıldığı düşünülürken, Amerikan DışiÅŸleri Bakanı’nın deÄŸiÅŸmesi nedeniyle durumda bir muÄŸlaklık vardır.

Yazının devamı için