Güncel
Selahaddin E. Çakırgil: "Sovyetler çökecek" propagandalarına kimse inanmak istemezken, tepetaklak gitmişti
Star yazarı Selahaddin E. Çakırgil Sovyetler Birliği dağıldığı gibi ABD'nin de kaybedeceğini iddiasını köşesine taşıdı.
Selahaddin E. Çakırgil Sovyetler'in yıkılacağına bir şehir efsanesi gibi bakılıyorken yıkıldığını bugün de ABD'nin aynı senaryo ile karşı karşıya olduğunu yazdı.
Yazının Tamamı
Hatırlıyor muyuz, Sovyetler BirliÄŸi’nde tek hâkim siyasî güç odağı olan Komünist Parti Genel SekreterliÄŸi’nde 1960’lardan beri Leonid Brejnev vardı. O 1982’de ölünce yerine, DoÄŸu ve Orta Avrupa’daki komünist rejimlere karşı yükselen halk isyanlarını kanlı ÅŸekilde bastırmaktaki ‘baÅŸarı’larıyla ünlü Yuri Andropov getirilmiÅŸ ama Andropov da 1 sene sonra ölünce, onun yerine de bir baÅŸka yaÅŸlı lider olan Victor Çernenko geçmiÅŸti. Ancak 1 sene kadar sonra o da ölüverince, Komünist Parti Genel SekreterliÄŸi’ne yeni nesilden sayılan Mihail Gorbaçov getirilmiÅŸ ve o da Sovyet Komünist Ä°mparatorluÄŸu’nu kurtarmak için Glasnost vePerestroika diye anılan bir takım ıslahat programlarını uygulamaya koymaya çalışmış, ama bunlar da durumu kurtarmaya yetmemiÅŸ ve sonunda Leninist-Stalinist kızılordu ÅŸefleri o sistemi, komünist ilkeler adına kurtarmak için bir askerî darbeye giriÅŸmiÅŸ ve amma, baÅŸarılı olamamışlardı. Sovyetler BirliÄŸi sistemi de böylece çöküp dağıldı, ortaya 16 ayrı devlet çıktı ve 1970’li yıllarda ‘Sovyetler BirliÄŸi çökecek’ ÅŸeklindeki ‘SoÄŸuk SavaÅŸ’ dönemi propagandalarına kimse inanmak istemezken, bu korkunç süper güç 1990’da gümbür- gümbür yıkılıp, tepetaklak gitmiÅŸti.
Bu konuyu bu kadarca hatırladıktan sonra, asıl konuya geçebiliriz.
***
USA emperial gücünün 250 yıla yaklaÅŸan tarihinde en yaÅŸlı BaÅŸkan olarak seçilen ve üstelik devlet idaresinde hiç tecrübesi olmayan ve devleti bir ticarî ÅŸirketi idare eder gibi yönetmeye kalkışan Donald Trump, iktidara geliÅŸinin henüz ilk haftasından ÅŸimdiye, 15’nci ayına gelinceye kadar, en yakın çalışma arkadaÅŸlarını arka arkaya kovması ya da yanından kaçırtmasıyla çok farklı bir örnek oluÅŸturuyor. Trump’ın bu zamana kadar kovduklarının veya onunla çalışamayız diye istifa eden en üst seviyedeki çalışma ekibi elemanlarının sayısı giderek kabarıyor..
Trump son olarak da USA Dışbakanı Rex Tillerson’u azletti, üstelik de kendi tweethesabından açıklayacak kadar bir ciddiyetsizlikle.. Tillerson’ın başında bulunduÄŸu USA Dışbakanlığı ile USA Savunma Bakanlığı(Pentagon) arasında öteden beri siyaset planlaması ve takip olunan yöntemler konusunda zıtlaÅŸmaların olduÄŸu biliniyordu.
Tillerson’ın yerine (ünlü Amerikan Ä°stihbarat Servisi) CIA BaÅŸkanı Mike Pompeo getirildi. CIA’in başına da CIA BaÅŸkan Yardımcılığı makamında bulunan Gina Haspel geçti. Bu isim, o makama getirilen ilk kadın baÅŸkan.. O, CIA BaÅŸkan Yardımcılığına getirilmeden önce ise Tayland’da bulunan CIA hapishanesini yönetiyordu! Ve orada, terör sanıklarını konuÅŸturmak için, “waterboarding”(suda boÄŸma) metodu uygulamasıyla şöhret yapmıştı.
***
Bizim için daha da ilginç olan ise, USA Dışbakanlığı ve TC DışiÅŸleri Bakanlığı heyetleri arasında son günlerde yapılan müzakerelerde kısmî bir iyileÅŸme ve anlaÅŸma saÄŸlanmış gibi bir hava esmiÅŸ olması idi. Mevlûd ÇavuÅŸoÄŸlu, Suriye’de Afrin’den sonra Münbiç’e uzanılacağı, PKK/ YPG’nin oradan da çıkarılacağı ve o bölgenin USA ve TC güçleri tarafından ortaklaÅŸa yönetileceÄŸi üzerinde görüş birliÄŸine varıldığının ilk iÅŸaretlerini vermeye baÅŸlamıştı. Güyâ, bu konuda, 19 Mart’ta bir anlaÅŸma imzalanacak ve yeni bir yol haritası belirlenecekti.
Åžimdi, her ÅŸey sil-baÅŸtan olacak.. Çünkü, USA’nın yeni Dışbakanı Mike Pompeo Amerikan taleplerine boyun eÄŸmek istemeyenlere karşı sertlik yanlısı bir siyaset izlenmesini isteyen emekli bir general ve 2014 yılında bir Kilise’de yaptığı konuÅŸmada Hristiyanlarca, Ä°slam ve Müslümanlara karşı sert tavırlar sergilenmesi ve bir savaÅŸ açılmasını isteyen görüşleriyle temayüz etmiÅŸ bir simâ.. Åžimdi, Trump ve Pompeo, tencere ve kapağı misaline daha bir uygunluk gösterecekler gibi..
***
B. Amerika gibi askerî ve ekonomik açıdan büyük bir maddî gücün yönetiminin, bu kadar lâubali ve her an nasıl bir yöne savrulacağı kestirilemeyen bir karar mekanizmasının elinde bulunması; onun da beklenmeyen ve tahmin edilmeyen bir sür’atle, yakın bir gelecekte, Sovyet Rusya gibi tepetaklak gidebileceÄŸinin bir habercisi olamaz mı?
Henüz yorum yapılmamış.