Güncel
Yıldıray Oğur:Hamaset sadece bir ülkenin aklını durdurmuyor, fırsatçı dolandırıcılara da insanları meze ediyor
Follow @dusuncemektebi2
Karar Yazarı Yıldıray Oğur Çiftlik Bank skandalını köşesine taşıdı.
Yıldıray Oğur Çİftlik Bank dolandırcılığı sırasında kullanılan dil ve argümanları köşesine taşıyarak eleştirdi. Hamasetin geçmişten günümüze zihnimizi bulandırdığı gibi dolandırıcılara da meze olduğunu iddia etti.
Yazının Tamamı
Ä°stanbul’un iÅŸgal kuvvetlerinin çekilmeye hazırlandığı, Türk ordusunun ÅŸehre girmesinin beklendiÄŸi günlerdi. Ortada bir otoriter boÅŸluÄŸu vardı. Çok iyi Rumca konuÅŸan Girit göçmeni Eyüplü Halit, bu boÅŸluÄŸu deÄŸerlendirmeye karar vermiÅŸti. Bir arkadaşını da yanına alıp Rumların çoÄŸunlukta olduÄŸu bir semtteki metruk bir binaya yerleÅŸtiler. Burası ÅŸehri teslim alan Türk ordusunun karakoluydu artık.
İşgal kuvvetlerine destek verdikleri için zaten tedirgin olan zengin Rumları, tek tek sözde karakola çağırdılar. İşgal günlerindeki ihbarlarını ileri sürdüler, iyi polis, kötü polis oynadılar, çaresiz Rumlar ancak paralarını orada bırakıp kapıdan çıktılar.
Ama çok da aptal yerine konuldukları söylenemez. Eyüplü Halit o kadar yetenekliydi ki 1935’de dolandırıcılıktan hapiste yatarken Mussolini’yi bile dolandırmıştı. Ä°talyan faÅŸist lider Mussololini’ye mektup yazıp “Antalya’nın Ä°talyanların hakkı olduÄŸunu söylediÄŸi için hapse atıldığını” iddia etmiÅŸ ve yardım istemiÅŸti. Mare Nostrum ideali için hapis yatan bir Türk Mussolini’nin faÅŸist duygularını okÅŸadığı için bir süre sonra Ä°talyan Büyükelçisi hapishaneye gelip, ona bu dostluÄŸu karşılığında istediÄŸi yardımı yapmıştı.
Yani meşhur dolandırıcıların sırrı sadece ikna yetenekleri değildi. Dolandıracakları insanların zaaflarını, açgözlülüklerini tespit etmekteki başarılarıydı da. Bunun için de dönemin ruhunu iyi okumak, aklı durduran hamasi sözleri, insanların kolayca teslim olduğu değerleri iyi görmek, kimsenin hayır diyemeyeceği insanları, kurumları tespit edip kullanmak da gerekiyordu.
Sonra yine zamanlar, yükselen deÄŸerler, hassasiyetler deÄŸiÅŸti. Ãœlkemizde oynanan oyunlar, Osmanlı’nın yeniden doÄŸmasını engellemeye çalışan dış güçler, yerliler, hainler, milliler, lobiler her yeri sardı.
27 Yaşında internette farm ville oynayan bir çocuk bu açığı iyi gördü. “Büyük ÅŸirketlerin elinde olan gıda ve hayvancılık tekelini kırmak için yerli ve milli Çiftlik Bank projesini” baÅŸlattı. Ä°nsan okudukça sistemin tam olarak nasıl çalıştığını anlamıyor ama en az 77 bin kiÅŸi mevzuyu anlamakla kalmadı, buradan para kazanacağını da düşünüp yarım milyara yakın parayı bu 27 yaşındaki çocuÄŸa emanet etti. Onları haberler, Maliye Bakanlığı’nın açıklamaları bile durduramadı.
Sebep, evet açgözlülük ve fırsatçılık ama ikna olmak ve güvenmek için daha fazlası da gerekir.
İşte Çiftlik Bank dolandırıcıları da hedef kitlelerini ikna ve efsunlamak için zamanın yükselen değerleri ve kavramlarını profesyonelce kullandılar.
Hatta bir gün dolandırıcı olduklarıyla ilgili haberler çıktığında bile savunmaları hazırdı. Çiftlik Bank’ın reklam filmindeki karizmatik, bilge ata, projenin sahibi olan gence benzeyen çocuÄŸa şöyle tavsiyelerde bulunmuÅŸtu:
“Dinle evlat, derdin memleket ve milletse gönlün geniÅŸ, duruÅŸun elif gibi dimdik olmalı, lakin unutma önüne engeller koyacaklar, ayaklarına çelmeler takacaklar ama sen yıkılma yılma ve asla yorulma.”
Neden bu kadar tartışıldığını soran muhabire Çiftlik Bank’ın ÅŸimdi Uruguay’a kaçtığı söylenen yerli ve milli CEO’su şöyle cevap verdi: “Tartışılma konusu, ÅŸu anda ülkemizin üzerinde oynanan bazı oyunlar var. Yurtdışı kaynaklı tehditler alıyoruz. Özellikle Londra’dan.”
Ama herhalde en ÅŸapka çıkartılacak olan, Çiftlik Bank’ın kendisine basın yüzü olarak, DiriliÅŸ ErtuÄŸrul dizisinde kahramanlık hikayeleri anlatan demirci Deli Demir karakterini canlandıran oyuncuyu seçmiÅŸ olmasıydı.
Rolüne kendini epeyce kaptırmış görünen bu oyuncu, Çiftlik Bank’ın, önceki gün ineklerini kaptıran köylülerin bastığı Ä°negöl’deki tesisin mehteranlı açılışında da kürsüye çıkmıştı. “Besmele” çekip, sonra bir de Türkçesini “esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın 99 adıyla” diye tekrarlayarak baÅŸlayan oyuncu kendisine diziden hayran olup, telefonlarıyla fotoÄŸraflamaya çalışan dolandırılan insanlara yaptığı konuÅŸma ileride bu dönemin hamasetinin toplu bir gösterimi olarak izletilebilir:
“Az önce arkadaşım bu vatan için bu millet için yapılan yatırımların nereye dayandığını anlatmaya çalıştı. Kudüs kırmızı çizgimizdir dedik. Kudüs, tek plan deÄŸil. Suriye, Irak, Lübnan, Filistin ve herkes bilsin ki esas plan ruhuyla, tarihte sahip çıkmasıyla lider ülke olan Türkiye. Türkiye’yi karıştırmak, nifak sokabilmek, ayaÄŸa kalkmasına, nefes almasına, kendisini hatırlamasına, biz biriz bir milletiz demesine izin vermemek. Åžimdi bu konuÅŸmanın ne gereÄŸi vardı. Çiftlik Bank, bu dünyada kapitalistleirni biz dünyadan büyüğüz diyen beÅŸlerin kurduÄŸu tezgahı deviriyor. Giresun’dan, Anadolu’dan bir adam genç adam çıkacak..”
Neyse daha fazlasına gerek yok.
Hamaset sadece bir ülkenin aklını durdurup, geleceğini riske atmıyor.
Bazen fırsatçı dolandırıcılara da insanları meze ediyor.
Herkese geçmiş olsun.
Henüz yorum yapılmamış.