Sosyal Medya

Güncel

Ali Osman Aydın: Senin gücün ancak Nurettin Yıldız Hoca gibilere yeter Ahmet Hakan

Yeni Akit Yazarı Ali Osman Aydın son dönemde Kanal D'nin Nureddin Yıldız'a yönelik karalama politikası ve yayın politikası arasındaki tutarsızlığı yazdı.



Ali Osman Aydın, Cumgurbaşkanı Erdoğan'ın itirazları ile Kanal D'nin Nureddin Yıldız'a yönelik ağır ithamlarla eleştiri dozunu linçe çevirdiğini yazdı. Bunun yanında Kanal D'nin yayın politikasının savunduğu ahlakçı çizgiye uymadığını belirten Aydın, özellikle Ahmet Hakan'ın gösterdiği sert tepkiyi 28 Şubat Dönemi medyadaki bazı figürleri hatırlattığını belirtti.

Yazının Tamamı

Son fetva tartışmaları size de 28 Åžubat’ı hatırlattı mı?
 
Ben bu hedef gösterme ve hedefi etkisiz hale getirme vukuatının 28 Şubatla çok benzeştiğini düşünüyorum.
 
Bir tek Reha Muhtar eksik ama olsun,  Ahmet Hakan var…
 
Nurettin Yıldız’a soruÅŸturma açılması, “porno yayıncılıktan sabıkalı” Aydın DoÄŸan’ın ve  medya grubunun 28 Åžubattan beri kondisyon kaybetmediÄŸi, hala adam harcayacak dirilikte olduÄŸunu ortaya koydu.
 
Ama düşünmeden de edemiyor insan…
 
DoÄŸan medyasının, haftalardır Kanal D Haber’de videoları baÄŸlamından koparıp, maksatlı bir ÅŸekilde kesip biçerek yaptığı, “halkı kin ve düşmanlığa kışkırtmak” deÄŸil mi?
 
Benim şüphem yok…
 
Acaba savcılarımız, Nurettin Yıldız’a soruÅŸturma açma konusunda gösterdikleri sürati DoÄŸan grubunun haber politikalarıyla ilgili de gösterirler mi?  
 
Åžimdiye dek akıllarına gelmediyse bunu bir ihbar kabul edebilirler…
 
Zira bir insanın söylediÄŸi ÅŸeyleri çarpıtarak, söylemek istediÄŸinin dışında bir ÅŸey söylüyormuÅŸ gibi göstermenin hukuki bir bedeli olmalı…
 
Nurettin Yıldız ile ilgili açıklama yapan Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanımız her akÅŸam düzenledikleri video sabotajlarıyla dine ve dindarlara hakaret edilmesi için izleyicilerini kışkırtan Kanal D Haber’le ilgili de bir çift söz edecek mi acaba?
 
BaÅŸkanımızın söylediÄŸi gibi Hocalarımız “din hakkında konuÅŸurken dikkatli olmalı” da haberciler olmamalı mı? Onların bir terzi gibi kafalarına göre videoları kesip biçme hakları mı var ?
 
Son bir söz…
 
8 Mart, Kadın, içtihat, güncelleme gibi son dönemin önemli tartışmalarında minderden mutlu ayrılan tek taraf ne Ä°hsan ya da Nurettin Hocalar ne de iktidar cephesidir…
 
En mutlu taraf, tartışmanın fitilini ateÅŸleyip, sırtını koltuÄŸa iyice yaslayarak kıs kıs gülen DoÄŸan Medya Gurubudur…
 
ELEŞTİRİ YAPANLAR FET֒CÜ MÜ?
 
Güncelleme ve “içtihat” gibi toplumun ekseriyetini ilgilendiren konularda insanların düşüncelerini paylaÅŸmamaları düşünülemezdi.
 
Nitekim toplumun büyük bir kesimi gayet medeni ve itinalı bir ÅŸekilde tepkilerini dile getirdiler. Hatırı sayılır ilahiyatçılardan çok yerinde ve ikna edici metinler okuduk bu vesileyle…
 
Fakat Bekir BozdaÄŸ, benzer tepkilerle ilgili “Bugün baktığınız zaman pek çok çevre FETÖ’cüsünden, PKK’sından, baÅŸkaca terör örgütlerine kadar, CumhurbaÅŸkanımıza düşmanlığı en büyük meziyet sayan zavallıcılarına kadar herkes hücum ediyor.” dedi.
 
Bu verimli tartışma zemininde gösterilen tepkinin “FETÖ ve PKK” mensubiyeti ile itham edilmesi doÄŸrusu biraz abartılı oldu.
 
Zira benim takip ettiÄŸim CumhurbaÅŸkanımıza bazı hususları hatırlatan insanların büyük kısmı marjinal bloklardan deÄŸil bizzat “mahalleden” insanlardı ki bu nedenle tartışma, terminolojisiyle de bir miktar aile içi tartışma olarak döndü. Bu kiÅŸiler CumhurbaÅŸkanımızın dindar biri olarak görüşlerini paylaÅŸabileceÄŸine inandıkları gibi kendi düşüncelerini de beyan etme özgürlükleri olduÄŸuna inanıyorlardı. Bunu da gayet usturuplu bir ÅŸekilde ifade ettiler… 
 
Dolayısıyla yapıcı eleÅŸtirilerin çok büyük bir kısmında sayın bakanın dediÄŸi gibi CumhurbaÅŸkanının imanını sorgulamak gibi çirkin bir yaklaşım olduÄŸu izlenimi bende kesinlikle oluÅŸmadı. Böyle bir ÅŸey olamaz da zaten…
 
Kimsenin CumhurbaÅŸkanının imanını “Allah ve Resulüne olan sevgisini, sadakatini” sorgulamaya hakkı yok elbette. Ancak aynı ÅŸekilde kimse de vatandaşın “Allah ve Resul’üne duyduÄŸu sevgiyi ve sadakati” sorgulamamalı.
 
BU İÇTÄ°HADÄ° BÄ°R MESELE MÄ°?  
 
Ä°brahim Kalın, CumhurbaÅŸkanının Ä°slam’ın 14. Asır öncesinin hükümleriyle uygulanamayacağı ÅŸeklindeki sözlerini  “Ezmânın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz.” Mecelle hükmüyle tevil etti. Yani zamanla dinin hükümlerinin de deÄŸiÅŸebileceÄŸi kaidesine atıf yaptı. “İçtihat” kelimesini kullandı özellikle… İçtihat ifadesinin terminoloji itibariyle tartışmayı doÄŸuran örneÄŸe pek uygun olduÄŸunu zannetmiyorum.
 
Bu baÄŸlama en uygun Mecelle maddesi “Mevrid’i nassda İçtihada mesaÄŸ yoktur”.
 
Yani, “Sübut ve delilleri Kat’i nassla sabit olan bir konuda ictihad caiz deÄŸildir.” 
 
Bir meselenin içtihada konu olabilmesi için dinin kaynakları olan Kuran’ı Kerim ve Sünnette ona delil olmaması gerekiyor demek istiyor madde. Åžayet Kuran’ı Kerim ve Sünnette meseleye iliÅŸkin bir delil var ise içtihat caiz deÄŸildir.
 
Bu nedenle tartışmaya kaynaklık eden “Kadın” ile ilgili o mesele esasen İçtihadi bir mesele deÄŸil. Çünkü Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığının Kuran’ı Kerim Mealinde bile Nisa suresi 34. Ayet: “(Evlilik yükümlülerini reddederek) baÅŸkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (Hafifçe) dövün.” ÅŸeklinde çevrilmiÅŸ.
 
AHMET HAKAN! DOÄžAN’IN SON “TETÄ°KÇİSÄ°”
 
Senin gücün ancak Nurettin Yıldız Hoca gibilere yeter Ahmet Hakan…
 
Senin gibi her akÅŸam ekrandaki kocaman eÅŸkali iÅŸaret parmağıyla göstererek “Bu adam!” diye baÅŸlayan nutuklarla insanların hedef gösterildiÄŸi Haber bülteni sunma imkanı olmayanlara…
 
Kadın ve ÅŸiddet gibi Türkiye’nin en mümbit, en kârlı konularına, tribünlere doÄŸru soyunur gibi dalman bu yüzden.
 
Madem öyle sana kadına ÅŸiddet konusuyla ilgili yeni bir “rant” tüyosu verebilirim…
 
Senin grubunun bir dizisi var…
 
Ahlaki olmadığı halde senin de zaman zaman bültenin içinde reklamını yaptığın bir dizi…
 
Adı, Siyah Beyaz AÅŸk…
 
Senin haber bültenin gibi deÄŸil, hakikaten çok izleniyor…
 
Her bölümde sadece sosyal medya mesajları milyonu buluyor.
 
O dizi de kaçırılan bir kadın var.
 
Hem de mafya hesabına çalışan bir kiralık katil tarafından.
 
Adam kızı hem kaçırıyor hem de zorla evleniyor…
 
Senin şu haber bültenlerinde iştahla anlattığın psikopat profilinin bir kopyası.
 
Kadına “kalk, git, yat, sus, çık, giyin” diye kabaca hitap eden ÅŸiddet düşkünü biri.  
 
Yani adam da dizi de tam senlik anlayacağın…
 
Haber bülteninde dizinin kahramanını arkandaki büyük ekrana alıp “Bu adam var ya!” diyeceÄŸin anı düşünüyorum da…
 
Hakikaten izlemesi çok keyifli olur…
 
Böyle şehvet dolu linç hadiselerini sen seversin.
 
Evire çevire bu diziyi kötüler ve belki de bu kötülük saçan yapımın yayımdan kaldırılmasını bile saÄŸlayabilirsin…
 
Senin gibi gazeteciliÄŸi hiçbir iktidara göz kırpmadan yapan onurlu adamların, milyonlarca genç adam ve kadına ulaÅŸan, böyle bir yapıma geçit vermeyeceÄŸini düşünüyorum. Çünkü dizi düpedüz kadına ÅŸiddeti estetize ediyor. Kadını ikinci sınıf gören, aÅŸağılayan bir adamı kahraman ilan ediyor. KulaÄŸa inanılmaz geliyor biliyorum ama gerçek, hem de her Pazartesi yayımlanıyor…
 
Şimdi bir operasyon da Siyah Beyaz Aşk için bekliyoruz senden.
 
Bütün ÅŸiddet maÄŸduru kadınlar için…
 
Taksim de yürüyen pankartlı feministler için…
 

 

Dizinin senin haber sunduÄŸun, yazı yazdığın gruba ait olmasının, senin için önemsiz olduÄŸunu biliyoruz. Meslek ahlakına! itimadımız tam…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.