Sosyal Medya

Kürsü

Elif Çakır: Görmez Hocamız iyi ki konuşmuş, iyi ki ses vermiş dedirtmedi mi?

Karar Gazetesi yazarı Elif Çakır son dönemdeki cemaatler arası tartışmayı ve Mehmet Görmez'in söylemlerini köşesine taşıdı.



Çakır son dönemde dindarlığın istatiksel olarak aÅŸağı bir seyir izlediÄŸini belirten bir araÅŸtırmayı ve Diyanet Ä°ÅŸleri Eski BaÅŸkanı Mehmet Görmez'in son dönemdeki tartışmalara getirdiÄŸi yorumu kaleme aldı. 

Yazının Tamamı

FETÖ’den öğrendikleri yöntemlerle, kendilerine alan açmaya çalışan, “yalı çetesinin”, “ahlaksız trollerinin” ve bir dönem “tencere tava” pazarlayan taÅŸeroncularının istifaya zorladıkları, uÄŸradığı türlü iftiralar, sistematik saldırılar sonrası görevini bırakmak zorunda kalan Mehmet Görmez Hocamız Yörünge dergisine bir mülakat vermiÅŸ.
 
Siz mutlaka mülakatın tamamını bulup okuyunuz. Ben de dikkatimi çeken hususları, altını çizdiklerimi, sizlerle paylaşmış olayım. Şunları söylemiş Görmez Hocamız:
 
* Ahkam kesen fetvalara değil, hikmetli öğütlere ihtiyacımız var.
 
* Hiç kimse dinin hamisi deÄŸildir. Dinin hamisi yalnızca Allah’tır.
 
* Din taraftar toplama aracı değildir.
 
* İslam dünyasında büyük zulümler, büyük katliamlar, büyük fitneler yaşanırken yaptığımız hiçbir dini tartışmanın hakikat terazisinde hiçbir kıymeti yoktur.
 
* Haçlılar Kudüs’ü iÅŸgal edip, Åžam’a yaklaÅŸtıklarında, BaÄŸdat MoÄŸollar tarafından  iÅŸgal edilirken, Allah’ın esma ve sıfatları üzerinden birbirini tekfir eden alimlerimizin durumuna düşmemeliyiz.
 
* Din özgürlüğü ile din istismarını birbirinden ayırmak gerekiyor. İstismarın en kötüsü, en çirkini, en aşağılık olanı din istismarıdır.
 
* Görevde iken de yüksek sesle ifade ettiğim gibi, sahte bal satanlarla ilgilendiğimiz kadar sahte din tüccarları ile ilgilenmiyoruz.
 
* Müslümanlar olarak son iki asrın bütün değişimlerine hazırlıksız yakalandığımız gibi hız çağının getirdiği dijital dünya çağına da hazırlıksız yakalandık.
 
***
 
Ne dersiniz?
 
Tam da ortalık, “din adamı”, “ilahiyatçı bilim adamı”, “hoca” sıfatlı kiÅŸilerin zırvalıklarından, zırcahilliklerinden, her yanından sakillik akan fetvalarından geçilmiyorken...
 
Hani, birileri, toplum nezdinde, ilahiyat camiasının itibarını zedelemeyi hedeflese ve iÅŸte ispatı, iÅŸte kanıtı diyerek bir kurgu hazırlasa, hazırladığı kurguya uygun “din adamı” görünümlü kiÅŸiler çıkartmış olsaydı... “Ancak bu kadarı olabilirdi” diyebileceÄŸimiz utanç verici bir pespayeliÄŸin yaÅŸandığı ÅŸu günlerde...
 
Görmez Hocamız iyi ki konuşmuş, iyi ki ses vermiş dedirtmedi mi?
 
 
KENDÄ°SÄ°NÄ° “DÄ°NDAR” OLARAK TANIMLAYANLARIN ORANI DÜŞÜYOR
 
Kadir Has Ãœniversitesi’nin geleneksel “Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı” araÅŸtırmasına göre, ülkemizde kadınların yüzde 13’ü kendisini “dindar” olarak tanımlarken, erkeklerde bu oran yüzde 11.
 
2017 yılında, kendisini “dindar” kimliÄŸi ile tanımlayan kadınların oranı yüzde 20, erkeklerde ise bu oran yüzde 16.
 
Oldukça dikkat çekici değil mi?
 
Ãœlkenin idaresini “dindar” kiÅŸilerden oluÅŸan bir kadro üstlendiÄŸi, bu kadar imam hatipler açıldığı, dini eÄŸitime bu kadar ağırlık verildiÄŸi bir dönemde...
 
Böylesi bir sonucun çıkması sizce de ilginç değil mi?
 
Ä°ki ihtimal var:
 
Ya toplumumuzda eÄŸitim düzeyi artıyor, birey olmayı keÅŸfediyorlar  ve kendilerini “dindar”, “muhafazakar” “milliyetçi”, “cumhuriyetçi” olarak tanımlamaktan vazgeçiyorlar...
 
Ya da baÅŸka bir ihtimal...
 
Kadir Has Ãœniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi tarafından her yıl gerçekleÅŸtirilen “Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı AraÅŸtırması”nda çok sürprizli sonuç yok. 2017 yılında da kadınların en büyük sorunları sıralaması ile 2018 öncelik sıralamasının tıpa tıp aynı olduÄŸunu söyleyebilirim: Birinci sırada ‘ÅŸiddet’; ikinci sırada ‘iÅŸsizlik’; üçüncü sırada ise ‘eÄŸitimsizlik’ geliyor. Kadının toplumda yaÅŸadığı en büyük dördüncü sorun ise ‘sokakta baskı ve taciz’.
 
Araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer önemli husus ise:
 
Hükümetin en önemli politikalarından birisi olan hatta AK Partili yetkililerin “isteniz de istemeseniz de” diyerek yürürlüğe koydurduÄŸu “müftü nikahı”.
 

 

AraÅŸtırmaya göre kadınların yüzde 64’ü, erkeklerin ise yüzde 49’u imam ve müftülerin resmi nikah kıymalarını onaylamıyor. DoÄŸru bulmuyor. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.