Sosyal Medya

Güncel

Albayrak: Bunlar hep Pepsi içerler!

Karar Gazetesi yazarı Hakan Albayrak, Mauritius anılarını kaleme aldı.



Batılı ülkelerin sömürgesi sonrası bir müstemleke memleketinde arda kalan imgelerin yansımalarını irdeleyen Albayrak, ironik bir dille henüz bağımsızlığı tam manasıyla elde edememiÅŸ bu ülke özelinde bir coÄŸrafyayı eleÅŸtirmektedir. İç içe girmiÅŸ meselelerle zihin dünyamızdaki tabuları hatırlatan Albayrak beyaz derinin altındaki siyah ırka dikkatleri çekiyor. 

Yazının Tamamı

Eski Ä°ngiliz müstemlekesi (ondan evvel Fransız müstemlekesi, ondan da evvel Hollanda müstemlekesi) Mauritius, bu sene bağımsızlığının 50’nci sene-i devriyesini kutluyor.

Hint Okyanusu’ndaki bu ada devletini 1995’te ziyaret etmiÅŸtim.

Bilvesile o ziyaretten bir iki hatıramı nakletmek isterim.

***

Faysal isminde aslen Hintli bir Müslüman karşıladı fakiri, Port Luis tayyare meydanında.

Zaten Mauritius Müslümanları, ki 1 milyon 200 binlik nüfusun 200 binini teşkil ederler, silme Hint asıllıdır.

Nüfusun ekseriyetini teşkil eden 600 bin Hindu da bittabi öyle.

En büyük ikinci nüfus grubu, umumiyetle Hıristiyan olan 300 bin civarında Madagaskar ve Mozambik kökenli Afrikalı yerlileridir.

Biraz Çinli, biraz Tamil, biraz Avrupalı da var.

Avrupalıların çoğu Fransız, azı İngiliz; alayını toplasan 10 bin ya var ya yok.

Port Luis, Mauritius devletinin payitahtı olup, nüfusunun ekseriyeti Müslümandır ve bunlar hep Pepsi içerler.

Yan yana iki çay bahçesi yahut lokanta var ise ve birinde Coca Cola, öbüründe Pepsi levhası asılı ise, Coca Cola yazan yere girmek Müslümanlığa ihanet, Pepsi yazan yere girmek adeta Müslümanlığın icabı sayılır.

Coca Cola’nın Mauritius bayii Hindu, Pepsi bayii ise Müslüman imiÅŸ; ondan ötürü.

***

Faysal beni evine götürdü, zevcesi yemek ikram etti, 3-4 yaşındaki oğlu Yasin bana kızdı.

Sebep: Ben kendisine “Yasin-i Åžerif” diye hitap ettim.

Bunu dediğim anda fevkalade sinirlenip tepinmeye, ağlamaya başladı.

Hintçe bir şeyler söyledi, anlamadım.

Sövdü herhalde.

Böyle bir felaket manzarasına sebebiyet verdiğim için pek üzüldüm, utandım.

Nerede hata yaptığımı anlamaya çalıştım.

Neyse ki Faysal, uzun uzun güldükten sonra, mevzuu izah etti: “Bizim oÄŸlanı çocuk yuvasına yolluyoruz. Orada Åžerif diye bir velet var. Bizimkini dövmüş mü ne etmiÅŸ, hiç sevmez bizimki onu. Sen Yasin-i Åžerif deyince ona Åžerif dediÄŸini zannetti.”

Sonra Port Luis’in merkezine gittik.

Faysal’ın biraz iÅŸi varmış, sen bekle ben gelirim dedi.

Pepsi levhalı bir çay bahçesinde beklerken sıkıldım, gidip bankada para bozdurayım dedim.

Hemen karşıda bir banka vardı.

İçeri girdim, vezneye yöneldim ki bütün memurlar hürmetle ayağa kalkıp, hepsi aynı anda, üst kata çıkan merdiveni işaret ettiler.

Hepsi de Hintli yahut Afrikalı idi.

Neyse, merdivene yöneldim…

Bu arada fark ettim ki memurlardan biri telaşla telefon ahizesine sarıldı.

Yukarı çıktığımda pek şık bir beyaz beyefendi beni aÅŸağıdakiler gibi hürmetle karşılayıp -demek ki telefon ona imiÅŸ- “Buyurun, nasıl yardımcı olabilirim” dedi Ä°ngiliz lisanıyla.

Cebimden 10 dolar çıkarıp “Bunu çeynç edecektim” dedim.

Suratını buruÅŸturup “AÅŸağıda, aÅŸağıda” dedi.

Aşağıya indim, oradakilere de durumu izah ettim, onlar da suratlarını buruşturup homurdana homurdana paramı Mauritius parasına çevirdiler.

Anladım ki Mauritius’ta bankaya bir beyaz adam girdi mi o muhakkak büyük meblaÄŸlı bir iÅŸ için oradadır ve onunla sadece beyaz memurlar muhatap olabilir.

Demek ki ben orada beyaz ırkı rezil ettim!

Yüz karası oldum beyaz ırkın!

Kahverengi ve siyah ırka mensup garibanın da beyaz kodamanlara hürmet ederken beyaz garibanı -herhalde kendine daha yakın gördüğü için- adamdan saymaması ne acayip ve hazin bir şey.

***

Yine Pepsi levhalı çay bahçesinde oturmuÅŸ hüzne dalmaya hazırlanıyordum ki, hatırıma bizim Faysal’ın oÄŸlu ve Åžerif meselesi geldi.

Pek güldüm.

Ne komik velet.

Karar Gazetesi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.