Sosyal Medya

Kürsü

Tarihçi Bardakçı'dan soyağacı açıklaması: Hayâl kurmayın!

Tarihçi Murat Bardakçı, son günlerin en popüler konularında olan soyağacı ile ilgili görüşlerini açıkladı.



HaberTürk'teki köşesinde İçiÅŸleri Bakanlığı Nüfus ve VatandaÅŸlık Ä°ÅŸleri Genel Müdürlüğü'nün soyaÄŸacında kota uyguladığını belirten Bardakçı, "Kota, aile kayıtlarına ilk defa ulaÅŸma imkânı bulan vatandaşın merakını giderme hususunda bir iÅŸe yaramaz; daha baÅŸka teknik çarelerin aranması, meselâ Google, Facebook vesaire gibi sanal mekânlara her an milyonlarca kiÅŸinin aynı anda girebilmesini saÄŸlayan serverler’den, vesairelerden istifade edilmesi gerekir. Bu iÅŸ masraflıdır ama hakikaten hizmet verilmesi isteniyor ise hem baÅŸka çare yoktur, hem de böyle bir teknik düzenleme devlet için mesele bile deÄŸildir" dedi.

En fazla dört, haydi bilemediniz beş nesil geriye

VatandaÅŸların “Ben kimim?” diye sorduklarına hatırlatan Bardakçı, soy aÄŸacı konusunda en fazla 4-5 nesil öncesinin bulunabileceÄŸini öncesine ulaÅŸmasının imkansız olduÄŸunu söyledi.

"Teknik problemlerin halledilmesinin ardından herhangi bir ÅŸekilde kayıtlara ulaÅŸabildiÄŸiniz takdirde yedi ceddinizi öğrenebileceÄŸinizi, anne ve baba tarafından asırlar önceki aile kayıtlarınıza ulaÅŸabileceÄŸinizi zannetmeyin. Åžanslı iseniz en fazla dört, haydi bilemediniz beÅŸ nesil geriye, 1800’lerin ortalarına kadar gidebilir ve orada kalırsınız. Öyle hayal ettiÄŸiniz gibi asırlar öncesine, onbeÅŸinci, onaltıncı yüzyıllara ulaÅŸmanız mümkün deÄŸildir. Zira, 19. asırdan itibaren tutulmuÅŸ nüfus kayıtları ile daha önce yapılmış sayımların evrakı farklı yerlerdedir, meselâ 1831 ile 1880’ler arasında yapılan ve sadece erkeklerin kaydedildiÄŸi nüfus sayımının belgeleri devlet arÅŸivinde, 1880’ler sonrasında kadınların da yazıldığı defterler ise nüfus müdürlüklerindedir ve bunların tamamı henüz yeni harflere aktarılmamıştır.

“Kara bıyıklı, dökük saçlı, sarı benizli”

Ãœstelik, eski asırlardaki nüfus sayımları “kiÅŸi” deÄŸil “hâne”, yani ev temelindedir. O devirlerdeki sayımlarda memlekette kaç kiÅŸinin yaÅŸadığına bakılmaz, maksat vergi ödeyip askerlik yapabilecek kiÅŸilerin miktarını belirlemektir. Dolayısıyla, eski kayıtlarda aile temelinde kaynak bulunmaz, sadece erkeklerin isimleri yazılır ve “kara bıyıklı, dökük saçlı, sarı benizli” gibi ifadelerle yazılırlar, hepsi o kadar! Hele aile asıl memleketinden kalkıp baÅŸka yere yerleÅŸmiÅŸ, yani göçetmiÅŸ ise bırakın geçmiÅŸ asırları, dördüncü nesle ulaÅŸabilmek bile imkânsızdır.

BÄ°ZDE OLMAYAN SÄ°STEM

Bu yüzden Batı’da, özellikle de kıt’a Avupası’nda olduÄŸu gibi nesiller öncesine uzanan bir ÅŸecere çıkartmak bizde imkânsızdır; zira Hristiyan memleketlerdeki “vaftiz” benzeri bir uygulamamız yoktur. Hristiyan dünyasında, özellikle de Katoliklerde yeni doÄŸmuÅŸ bebek daha birkaç günlükken kiliseye götürülüp vaftiz edilir, yani dine girmiÅŸ olur. Ama papazın iÅŸi vaftizle bitmez, kilisedeki vaftiz defterine çocuÄŸun doÄŸduÄŸu tarihi, vaftiz gününü, annesi ile babasının ismini kaydeder ve bir Avrupalının, bilhassa da Katoliklerin yedi cedlerini öğrenebilmeleri bu yüzden kolaydır. Vaftiz defterleri sayesinde nesiller boyu geriye gidebilir, kiliselerdeki dinî nikâh kayıtlarını yahut sivil nikâhın baÅŸlamasından sonra belediyelerde yazılan nikâh defterlerini inceleyerek bilmem kaçıncı göbekten dedelerinin nineleriyle ne zaman evlendiklerine kadar ulaşıp soyaÄŸaçlarını eksiksiz ÅŸekilde çıkartabilirler.

Hayâlini kurmayın

Dolayısı ile soyağacı sorgulamasındaki teknik sıkıntıların halledilmesinin ardından yedi göbek geçmişinizi öğrenebileceğinizin hayâlini kurmayın, noksanlara ve hatâlara karşı hazırlıklı bulunun ve bu işin bizde mükemmelen yapılmasının mümkün olmadığını da asla unutmayın!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.