Sosyal Medya

Coğrafyamız

İran neden Afrin'den rahatsız oluyor?

Afrin'e ''Zeytin Dalı'' harekatı devam ederken İran'nın harekata karşı tavrı devam ediyor. Peki İran neden Afrin konusunda bu kadar kaygılı?



Türkiye’nin uzun zamandır gündeminde yer alan, sınır güvenliÄŸi için tehdit gördüğü PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’ye yönelik askeri harekât 20 Ocak’ta baÅŸladı.

“Zeytin Dalı” olarak adalandırılan operasyona, Åžam üzerinde ciddi bir etkisi bulunan ve Suriye’deki geliÅŸmelerle yakından ilgilenen Ä°ran’ın tepkisi merak konusuydu.

Devam eden operasyona iliÅŸkin Ä°ran’dan yapılan ilk açıklama DışiÅŸleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasimi’ye aitti. Kasimi “Ä°ran, Afrin’deki geliÅŸmeleri yakından ve endiÅŸe ile izlemektedir, ümid ederiz ki Türkiye-Suriye sınırındaki operasyon sona erer ve bölgedeki buhran biter. 
Afrin’deki kaos, Suriye kuzeyindeki tekfirci grupların dönüşüp tekrar güçlenmesini saÄŸlayacaktır” açıklamalarında bulunmuÅŸtur. 2 Genelkurmay baÅŸkanı Hulusi Akar ile telefon görüşmesi yapan Ä°ranlı mevkidaşı Muhammed Bakiri ise “ Türkiye, Suriye topraklarında gözü olmadığını konusundaki tavrını netleÅŸtirmelidir” ifadelerini kullanmıştır.

Batı Azerbaycan eyaletine baÄŸlı Bukan ÅŸehrinin milletvekili Muhammed Kasım Osmani ise CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ı diktatörlükle itham ettiÄŸi meclis konuÅŸmasında, Afrin’deki harekâtın insanlık dışı ve düşmanca davranışlar içerdiÄŸini belirterek yaÅŸananların Saddam ve DAEÅž’in zulümlerini dahi geride bıraktığını iddia etti.

4-6 Åžubat tarihinde Tahran’da bir basın toplantısı düzenleyen Ä°ran CumhurbaÅŸkanı Hasan Ruhani “ Bir ülkeye ait askeri birlikler baÅŸka bir ülkenin topraklarına, o ülkenin hükümeti ve halkı izin verdiÄŸi, razı olduÄŸu zaman girebilmeli, bu bizim usulümüz. Gönlümüz ister ki bu operasyon çabucak son bulsun. Çünkü hem Türk kardeÅŸlerimiz hem de Kürtler öldürülüyor. Bu operasyon nafile ve neticesiz olacaktır” ifadelerini kullanmıştır.5 Ä°ran Devrim Rehberi Ali Hamanei’nin askeri danışmanı Rahim Safevi ise TSK’nın Suriye’deki varlığının kanunsuz olduÄŸunu, Suriye Devleti’nin buna tahammül etmeyeceÄŸini ifade etmiÅŸtir.

GeçmiÅŸte Ankara’da da görev yapmış Ä°ranlı eski diplomat Sadık Meleki’nin “Ä°ran Afrin Harekâtı’nın Kaybedeni mi?” baÅŸlıklı yazısı, Ä°ranlı yetkililerin Zeytin Dalı Operasyonu konusundaki hoÅŸnutsuzluklarını anlamak adına bir ipucu verebilir.

20 Ocak’ta baÅŸlayan harekâta Åžam dışında kimsenin karşı çıkmadığını dile getiren Meleki “Moskova, Tahran ve Washington’un durumu sessizce izlemelerinden ötürü Ankara’yı tebrik etmeli” ifadelerini kullanmıştır. Ankara’nın Suriye kuzeyinde güvenli bölge gayesiyle geniÅŸ bir alana hükmetmesi halinde, misafir ettiÄŸi 3.5 milyon muhaciri bu alana yerleÅŸtireceÄŸini ve böylece Türkiye’nin deÄŸiÅŸen Suriye’de sadece kazanan deÄŸil asıl aktör olacağı da Meleki’nin iddialarından birisi.

Suriye’de Kürt Devleti’nin kabul edilemez ve tehlikeli olduÄŸunu dile getiren Meleki “ Afrin harekâtı sonrası Türkiyesi’nin Kürtler’den daha tehlikeli olmayacağı garantisini kim verebilir?” diye sormuÅŸtur. Yazının ilerleyen kısmında Ä°ran’ın verdiÄŸi kayıplara, ödediÄŸi bedellere raÄŸmen Suriye’deki bu deÄŸiÅŸimde oyun dışı kalması eleÅŸtirilirken Afrin harekâtının Ä°ran için dersler içerdiÄŸi ve kaybedenin Ä°ran olabileceÄŸi ifade edilmiÅŸtir.ErdoÄŸan’ın Suriye’de dün maÄŸlub iken bugün intikam aldığını, Zeytin Dalı Harekâtı’nın son durağının Afrin olmayacağını ifade eden Meleki, Ä°ran hariciyesine sesleniyor; “Suriye’de Kürt Devleti’nin zuhuru Ankara için hayati bir güvenlik meselesidir.

Ama Türkiye’nin bunun ötesinde jeopolitik bir hesabı var. Dikkat edip, tedbir alınız! Türkiye’nin Suriye’deki müdahalesi Irak ve Lübnan’a ve neticede Ä°ran’ın bölgedeki pozisyonuna da tesir edecek mahiyettedir.”

Savaşın başından itibaren Suriye’de devamlılık arzeden bir politika izleyen Ä°ran, Esad rejiminin varlığını her platformda kırmızı çizgisi olarak ifade etti. Esad rejimi için Ã–zgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve PYD/YPG gruplarından hangisinin tehtidsel olarak öncelik olduÄŸunu anlamak, dolaylı olarak Ä°ran tarafından Afrin’in nasıl göründüğünü izah edecektir.

Esad, Suriye’nin kuzeyinde baÅŸta ÖSO olmak üzere diÄŸer muhalif gruplarla birçok kez karşı karşıya gelmiÅŸken, Kamışlı, Haseke, Afrin ve Åžeyh Maksud gibi bölgelerde PYD/YPG ile olan çatışmasızlık tehdit önceliÄŸine açık birer örnek mahiyetindedir. Afrin ve Tel Rıfat’ta olası bir ÖSO hâkimiyeti, stratejik Nubl ve Zahra köyleri baÅŸta olmak üzere Halep eyaletinde rejim kontrolündeki yerler için de farklı sonuçlar doÄŸurabilecektir. Tahran’daki Afrin kaygısını anlamak adına Fırat Kalkanı harekâtının askeri, stratejik ve siyasi kazanımlarına bakmak gerekebilir.

Fırat Kalkanı öncesi Azez-Mare arasında sıkışan, motivasyonu düşük, dağınık gruplardan oluÅŸan ÖSO, Türkiye desteÄŸiyle birlikte muharebe kabiliyetini arttırıp, savaÅŸ disiplini edinerek Halep kuzeyinde geniÅŸ bir alanda hâkimiyet kurmuÅŸtur. Zeytin Dalı harekâtındaki baÅŸarı Suriye’nin diÄŸer bölgelerine uzanan bir etki doÄŸurabilir. Bu, Suriye’de ciddi harcamalar yapıp, sahada mobilize ettiÄŸi Åžii milisler vesilesiyle masada avantaj elde eden Ä°ran için pek iyi karşılanmayacaktır.

Suriyegündemi/AdemYılmaz

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.