Güncel
"Müttefiklerimizin bizi terör örgütleriyle olan mücadelemizde desteklemesi gerekir"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Türkiye nasıl müttefiklerini teröre karşı destekliyorsa, müttefiklerimizin de bizi DEAŞ, PKK ve FETÖ gibi terör örgütleriyle olan mücadelemizde desteklemesi gerekir. Gerçek müttefiklik ve dostluğun gereği budur" ifadesini kullandı.
Kalın, Daily Sabah gazetesinde "PKK terörüyle mücadelede müttefikler Türkiye'nin yanında yer almalı" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Türkiye'nin, Suriye’nin Afrin bölgesinden PKK baÄŸlantılı YPG terör örgütünü temizlemek amacıyla 20 Ocak’ta Zeytin Dalı Harekatı'nı baÅŸlattığını anımsatan Kalın, şöyle devam etti:
"Bazı Batılı müttefiklerimiz bu operasyonun DEAÅž ile mücadeleyi zayıflattığını düşünse de bu harekat, Suriye kaynaklı tüm terör tehditlerini ortadan kaldırma hedefinin bir parçası ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumaya yönelik bir adımdır."
Zeytin Dalı Harekatı'nın, BirleÅŸmiÅŸ Milletler Åžartı’nın 51. maddesinde ifade edilen kendini savunma hakkı çerçevesinde atılmış tamamen meÅŸru bir adım olduÄŸunu belirten Kalın, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:
"GeçtiÄŸimiz yıllarda Hatay ve Kilis gibi ÅŸehirlerimiz, Afrin’den kaynaklanan 700’den fazla saldırının hedefi olmuÅŸtur. Ayrıca PKK, bu bölgeyi eleman devÅŸirmek ve militanlarını eÄŸitmek için kullanmaktadır. PYD ve YPG, Afrin ve çevresini DEAÅž ile mücadele adı altında kontrolü altına alarak buralarda bir oldu bitti yarattı. Ancak aslında DEAÅž tehdidini, Suriye topraklarındaki gayrimeÅŸru ve zora dayalı kontrolünü geniÅŸletmek ve zamanla bağımsız bir devlet yapısına dönüşecek bir özerk bölge kurmak için kullandılar. Türkiye, bunun böyle devam etmesine izin veremez."
'HAREKATIN MEŞRUİYETİNİ HİÇBİR ÜLKE TARTIŞMIYOR'
Kalın, bugün hiçbir ülkenin, Zeytin Dalı Harekatı’nın meÅŸruiyetini tartışmadığına dikkati çekerek yazısında, ÅŸu görüşlere yer verdi:
"Bazıları operasyonun büyüklüğü ve süresiyle ilgili endiÅŸelerini ifade ederek, Türkiye’den sivil kayıpları engellemesini istedi. Açıkçası bu tür endiÅŸeler hiçbir zemine dayanmıyor. Türkiye, Cerablus-El Bab hattındaki tüm DEAÅž teröristlerini temizledi ve bu süreçte sivil kayıpları engelleyerek o toprakları meÅŸru sahipleri olan Suriye halkına iade etti. Türkiye’nin Suriye iÅŸgal etmek gibi bir hedefi bulunmuyor. Bunu düşündürecek bir adımı da hiçbir zaman atmadık.
Suriye’deki YPG tehdidini göremeyenler, tarihi bir hata yapıyor. PKK, tıpkı El Kaide, DEAÅž ve Boko Haram gibi bir terör örgütüdür ve bu örgütün Suriye uzantıları olan PYD ve YPG’nin bunlardan hiçbir farkı yoktur. Suriye ve Irak’ta YPG ile mücadele edilmesi, DEAÅž ile mücadeleden uzaklaÅŸmak anlamına gelmez. Tam aksine, bölgede terörün tüm türlerini ortadan kaldırma hedefine matuftur."
'PKK KÃœRTLERÄ° TEMSÄ°L ETMÄ°YOR'
Türkiye'nin, Irak’taki PKK ve Suriye’deki YPG tehditleriyle ilgili her zaman açık ve net olduÄŸunu vurgulayan Kalın, ÅŸu ifadeleri kullandı:
"Bu endiÅŸelerimizi hem BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleriyle hem de komÅŸularımızla paylaÅŸtık. Müttefiklerimizin bu meselenin aciliyetini takdir edememesi, Türkiye’nin vatandaÅŸlarını ve sınırlarını korumak için adım atmasını engellemez. Ancak bu konu sadece Türkiye’yle ilgili deÄŸil. Irak ve Suriye’deki terör ÅŸebekelerini ortadan kaldırmak, bu ülkelerin halklarını, toprak bütünlüklerini ve siyasi birliklerini korumak açısından gereklidir.
PKK propagandasının aksine, Zeytin Dalı Harekatı Suriye’deki Kürtleri deÄŸil, bir terör örgütünü hedef alıyor. PKK, Kürtleri temsil etmiyor ve onlar adına konuÅŸma yetkisine sahip deÄŸil. Milyonlarca Kürt, PKK’nın modası geçmiÅŸ Marksist-Leninist ideolojisini ve terör saldırılarını reddediyor. Ãœstelik PYD ve YPG, uzun süredir DEAÅž ile mücadele kisvesi altında aralarında Kürtlerin, Arapların ve Türkmenlerin de bulunduÄŸu Suriyelileri baskı altında tutuyordu. Bu örgütlerin hedefi DEAÅž ile mücadele etmek deÄŸil, zor ve baskı ile bir devlet yapısı kurmaktır. Dünyanın bu basit gerçeÄŸi idrak etmesi gerekiyor."
'ABD, YPG'YE ASKERÄ° DESTEK VERMEYÄ° SÃœRDÃœRÃœYOR'
Ä°brahim Kalın, yazısında ABD yönetiminin kendilerine DEAÅž tehdidinin ortadan kalkmasıyla birlikte PYD ve YPG’yi artık desteklemeyeceklerini söylediklerini aktardı.
Bu ifadelerin 24 Kasım ve 24 Ocak’ta CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın ABD BaÅŸkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmelerinde kullanıldığına iÅŸaret eden Kalın, ancak ABD'nin, YPG’ye askeri destek vermeyi sürdürdüğünü ve bu durumun, ABD politikasının nihai hedefleri hakkında soru iÅŸaretleri yarattığını belirtti. Kalın, Suriye’deki teröristlere verilen desteÄŸin yalnızca bir NATO müttefikine tehdit oluÅŸturmadığını, aynı zamanda Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve etnik-toplumsal ahengini de tehlikeye attığına dikkati çekti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, şunları kaydetti:
"Ankara, DEAÅž’ı bir terör örgütü olarak tanıyor ve bu örgüte karşı hem uluslararası koalisyonun parçası olarak hem de bireysel kaynaklarıyla mücadele ediyor. Bu çerçevede müttefiklerimizin, PKK ve uzantılarına aynı ÅŸekilde muamele etmesini bekliyoruz. NATO müttefiki olan Türkiye ve ABD’nin arasındaki gerilimin sona ermesi, bu anlayışın kabulü ile mümkündür.
Türkiye nasıl müttefiklerini teröre karşı destekliyorsa, müttefiklerimizin de bizi DEAŞ, PKK ve FETÖ gibi terör örgütleriyle olan mücadelemizde desteklemesi gerekir. Zira gerçek müttefiklik ve dostluğun gereği budur."
ANKARA/AA
Henüz yorum yapılmamış.