Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Dünya tarihi dönemecin eşiğinde, Çin büyük savaşa hazırlanıyor!

Global düşünce ve analiz sitesi Lawfare'in önemli yazarlarından Timothy R. Heath yazdığı 'China’s Endgame: The Path Towards Global Leadership' başlıklı makaleyi sizleri için çevirdik. M.Mazlum Çelik'in Düşünce Mektebi'ne özel olarak hazırladığı bu çalışmayı takdirlerinize sunuyoruz.



Amerika BirleÅŸik Devletleri ve Çin arasında ÅŸu an yalnız stratejik belgeler düzeyinde cereyan eden düello ilerleyen süreçte küresel çapta ve sistematik bir mücadelenin ipuçlarını veriyor. YaÅŸadığımız çaÄŸda artık cephe savaşı ÅŸeklinde doÄŸrusal bir savaÅŸ stratejisinden söz edemesek de diplomatik, ekonomik, informatik ve siber alanda küresel ölçüde bir savaşın artık kapıda olduÄŸunu herkes kabul ediyor. ABD’nin stratejik hamleleri baÅŸtan sona dikkatle incelenmiÅŸ olsa da Çin’in stratejik hamleleri yeteri kadar anlaşılıp incelenmiÅŸ deÄŸil.

Trump yönetimince geçtiÄŸimiz günlerde yayınlanan Ulusal Güvenlik Stratejisi ile ABD’nin Çin ile stratejik mücadele planlanın ve tanımlamalarının sığlığını ortaya döktü. Bu belgelerde kabaca Çin; ABD’yi Asya - Pasifik bölgesinden çıkarmaya çalışan revizyonist yeni bir güç olarak tanımlıyor. Her geçen gün, her açıdan rekabet derinleÅŸirken Çin tarafınca yayınlanan belgelere yakından baktığımızda, Çin’in küresel düzeyde BirleÅŸik Devletlerle rekabet edilecek hazırlıkları teferruatıyla mercek altına aldığı ve büyük savaÅŸa daha çetin ÅŸekilde hazırlandığını görüyoruz.

Çin'in en önemli strateji belgesi kabul edilen 19. Çin Komünist Partisi (CCP) Kongresi raporunda Pekin, ilk defa küresel liderlik için mücadele etme hırsını açıkça ifade etti. Bu rapor incelendiÄŸinde görüyoruz ki yüzyılımızın ortalarına gelmeden Çin küresel sistemin lideri olmak istiyor. Åžu anda dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve en büyük askeri gücün Çin’de olduÄŸu ön kabulü ile düşünüldüğünde bu arzunun reel politik çıkarsamalar ile çeliÅŸmediÄŸini söyleyebiliriz.

Prestij ve diÄŸer kazanımları bir kenara bırakarak söyleyecek olursak dünyaya küresel ölçüde liderlik etmek ABD’ye birçok avantaj saÄŸladı. ABD; 2.Dünya Savaşından bu yana bu liderliÄŸin verdiÄŸi imkânlar doÄŸrultusunda normları, kuralları ve kurumları ÅŸekillendirdi, önemli ekonomik yararlar elde etti ve kendi ülkesinin güvenliÄŸini üst düzeye çıkarmayı baÅŸardı. Oysa bugün geldiÄŸimiz noktada bu ulusal gücün ağırlığı altında ‘uluslararası boÅŸluk’ eÄŸilimi devam ederse iki dev arasındaki rekabetin kaçınılmaz hale geleceÄŸi aÅŸikâr. Tabi gelecek hala belirsizliÄŸini korumakta, 19. Kongre sonu hazırlanan raporu biraz daha yakından incelediÄŸimizde Çin’in dünya liderliÄŸine gittiÄŸi yolda baÅŸarısız olma riskleri ve sebepleri de geniÅŸ ÅŸekilde ele alınırken bu hedeften Çin’in vazgeçemeyeceÄŸi ve kaçamayacağı tarihi bir fırsat olarak nitelendirilmekte.

Küresel LiderliÄŸe Çin’in Ä°lgisi

Aslında Çin’in küresel çaptaki güce ilgisini daha evvel tertiplediÄŸi Komünist Parti Kongrelerinde aldığı bazı kararlarda da açık bir ÅŸekilde görebilmekteyiz.  Bu kongrelerde farklı kategorilerde hazırlanmış Çin’in 2021 (Çin Komünist Partisi’nin kuruluÅŸu) ve 2049 (Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluÅŸunun yüzüncü yılı) hedeflerini içeren strateji belgelerinde bu açık bir ÅŸekilde görülebilmektedir. Bu raporlarda (önceki raporların aksine) yansıtıldığı üzere küresel çapta bir mücadelenin Çin’in politik varlığındaki hayati öneminin bilinci vurgulanıyor. Son raporda deÄŸiÅŸen vurgu, Çin’in uluslararası politikada deÄŸiÅŸen ve büyüyen gücünü yansıtıyor. 19. kongrede vurgulanan önemli bir nokta da Çin’in küresel hırsından kaynaklı çıkarları dünyanın çıkarları ile örtüştüğü vurgulanarak dünya sisteminin artık ABD’yi taşıyamadığı ima ediliyor. Bu tespit strateji belgesinde şöyle yer aldı: "Çin halkının hayali, diÄŸer ülke insanlarının hayalleriyle yakından iliÅŸkilidir."

Elbette; 2021 ve 2049 yılı için belirtilen hedefler, küresel rekabete olan ihtiyaca iÅŸaret ediyor; ancak kamuya açık bir belge olarak, rapor ÅŸaşırtıcı bir biçimde, hedeflerin aksine dış politika gibi hassas konularda diplomatik ve zor ÅŸartlar sunmaktadır. Bunun yanında bazı ipuçları vermekle birlikte bu raporlarda Çin’in politik niyetlerini okumak da neredeyse imkânsız. ÖrneÄŸin mevcut raporlarda Çin’in ABD gibi büyük güçlerle herhangi bir alanda savaÅŸmaktan kaçınılıp barışçıl politikalar tavsiye edilirken reel siyasette Çin’in büyük bir savaÅŸa hazırlanması Çin’in politik niyetlerinin bu belgelerle okunmasının çok da kolay olmadığını gösteriyor. Bu raporlarda ayrıca, egemenlik ve bölgede Çin çıkarlarını korumanın yanı sıra, ulusal kalkınma için ihtiyaç duyulan kaynakları, piyasaları ve yurt dışı vatandaÅŸlarını korumanın gereÄŸini de vurgulamaktadır. Son raporda öncekilerden farklı olarak Çin’in küresel gücü ve etkisi için teknolojik liderlik, stratejik ortaklık aÄŸları gibi yeni gereksinimler de teferruatlı bir ÅŸekilde ele alınıyor.

Teknolojik Liderlik

Daha önce yayınlanan Komünist Parti Strateji raporlarında Çin’in teknoloji alnında dünyada lider olma hırsı bilinen bir hedeftir. Bu hırs üç nedenden dolayı önemli: Ä°lki teknolojik yeniliklerden istifade etmek güç dengesinde mücadele ettiÄŸi ülkelerin ardında kalmamasını saÄŸlar. Ä°kincisi; askeri ve sivil teknolojinin sürdürülebilir ilerlemesi Çin gibi bir ülkenin militarist sahada elini güçlendirir. Bu yüzden özellikle sivil ve askeri teknoloji arasında uyum saÄŸlanmasına da azami önem sarf edilmektedir. Üçüncüsü ise bir ülkenin teknolojik gücü o ülkenin ‘soft power’ (yumuÅŸak gücünü) artırır, çünkü teknoloji artık hayat standartlarını belirleyen yegâne ölçütlerden birisidir. Nitekim bazı uzmanlar küresel liderliÄŸin yolunun teknolojik liderliÄŸin yolu ile çakıştığını söylemektedir.

Stratejik Partnerler ile Yeni Küresel Ağlar

Dünyadaki diÄŸer süper güçler gibi Çin’de süper güç olma iddiasını sürdürebilmek için küresel aÄŸlar kurmak zorundadır. Geleneksel anlamda stratejik aÄŸlar bugüne kadar yalnızca askeri alanlarda kurulan ortaklıklar ile sınırlı iken Çin bunu farklı boyutlara taşımanın yollarını arıyor. Yine kongre raporlarında, bu arayıştan hareketle ‘ittifak’ terimi yerine Çin iliÅŸkileri ‘ortaklık’ terimi ile ifade etmeyi tercih ediyor. Devletin resmi yayın organı olan Halk Günlüğünde Yorum gazetesinde de “Çin küresel yeni ortaklıklar arayışında” olduÄŸu açık bir biçimle ifade edildi. Bunun altında yatan sebep ise şöyle açıklanıyor: “Bugünkü çaÄŸdaÅŸ dünyadaki tehdit algısı deÄŸiÅŸmiÅŸtir. Yeni tehditler artık geleneksel tehditlerden farklılık arz ettiÄŸine göre kurulacak ittifaklar da geleneksel stratejilerden farklılık göstermelidir.”  Bu fikirden hareketle ÅŸu ana kadar Çin gerek bölgesel gerek de küresel olarak 100’den fazla ülke ile yeni politikalara dayan ‘stratejik ortaklık’ kurmuÅŸ durumdadır.

Uluslararası Etkinin Artırılması ve Liderlik

19. Komünist Parti Kongresi strateji belgesinde “YumuÅŸak gücün artırılması” ve “Küresel liderlik” hedefleri belirtildi. Bu hedeflerin mahiyeti 2021 ve 2049 hedeflerinde daha da geniÅŸletilip güçlendirildi. Raporlarda bunlar “Çin’in yumuÅŸak güç unsurlarındaki etkinliÄŸi artırılacak ve Çin kültürü dünyada daha tercih edilir olacak” ifadeleriyle yer aldı. Ayrıca raporda küresel ölçüde yönetimsel alanda Çin’in daha güçlü ve görünür olması da yine bir hedef olarak saptandı.

Küresel Rekabette Çin Liderliği Nasıl Elde Etmeyi Planlıyor

Çin’in küresel sistemde liderlik hırsını nasıl gerçekleÅŸtireceÄŸine dair bilgiler bazı çeliÅŸkiler taşımaktadır. ÖrneÄŸin 19.Komünist Parti Kongresi raporunda kesin bir dille Çin baÅŸka ülkelerin iç iÅŸlerine karışmayacağı kesin bir dille belirtildi. Bu tutum Çin’in çıkarı ne olursa olsun uluslararası politik meselelere pasif bir tavır takınmasını gerektiriyor. Öte yandan aynı raporda Çin’in çıkarlarına zarar verecek en küçük geliÅŸme karşısında “Çin büyük bedeller ödetecek” denilmekte. Bu çeliÅŸki ilerleyen yıllarda Çin’in en büyük çıkmazlarından biri olarak görülmektedir: Çin çıkarlarını korumak için politik meselelere müdahil olacak mı?

19. Komünist Parti Kongresi raporunun içeriÄŸi, Çinli liderlerin bu konuyu kısmen de olsa ülkenin prestijini güçlendirmek için politik bir malzeme olarak kullandığını gösteriyor. Çin’in; istikrarlı büyümesi, teknolojik liderlik, kültürel üstünlük, modern askeri gücü gibi unsurlar diÄŸer ülkelerin zengin ve güçlü bir Çin'in çıkarlarına saygı duymaya teÅŸvik edeceÄŸi ortadadır. Öte yandan raporda yer alan bilgiler, Çin'in yurtdışı menfaatlerini korumak için daha doÄŸrudan araçların gerekli olabileceÄŸini kabul ediyor. Bunu yalnızca BirleÅŸmiÅŸ Milletler çatısı altında yapmak istemeyen Çin ÅŸu politikaları takip ederek küresel liderliÄŸi ele almayı planlamaktadır: Diplomasinin manipülasyonu, bölgesel derin bağımlılığı birleÅŸtirme, küresel ajandayı belirleme, yeni reformist kurumlar oluÅŸturmak, denizaşırı bölgeleri mobilize etme ve küreselleÅŸme sürecinin kontrolünü ele geçirmek ÅŸeklinde sıralayabiliriz.

Timothy R. Heath / LAWFARE

Çeviren: Mehmed Mazlum Çelik

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.