Kürsü
Karagül: 'Erdoğan'ı durdurmak için yeni strateji: Muhafazakar müdahale'
Yeni Şafak ve TV Net Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, kapatma davası, MİT krizi, gezi olayları, 17-25 Aralık kumpası, hendek kalkışması ve 15 Temmuz darbe girişimi ile başaramayanların bu kez hedefinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı muhafazakar muhalefetle durdurmak olduğunu yazdı. Emperyalist güçlerin elinde "İçeriden operasyon" dışında seçenek kalmadığını belirten İbrahim Karagül, "Artık terör örgütlerinden sonra ülkeleri muhafazakar muhalefet dalgaları ile, siyasi oluşumları ile durdurma dönemi başlatılmıştır. Şiddete bulaşmayan, demokratik çerçevenin içinde kalan ama temel motivasyonu Batılı müdahaleye kapı aralayan yapılar öne çıkacaktır. " dedi. Bu planın deşifre olduğunu ifade eden Karagül, muhafazakar kesimi operasyona malzeme olmamaları konusunda uyardı.
İşte İbrahim Karagül'ün muhafazakar çevrede çok konuşulacak o yazısı...
‘Muhafazakar muhalefet’, ‘Muhafazakar müdahale’ ve ana omurgayı çatlatmak..
2016, Türkiye siyasi tarihinin en ağır travmasının yaÅŸandığı yıl oldu. Türkiye Cumhuriyeti, kuruluÅŸundan sonraki en ağır dış müdahalesine, saldırısına maruz kaldı. Bu bir çokuluslu müdahaleydi ve Selçuklu’dan Cumhuriyet’e kadar devam eden, Türkiye’nin yeni yükseliÅŸ dönemini baÅŸlatan tarihi kimlik, coÄŸrafya bilinci, toplumsal dayanışma hattı bu çokuluslu müdahaleyi boÅŸa çıkardı.
Bir nevi yükseliÅŸ dönemi Türkiye’sinin bağımsızlık mücadelesini zafere taşıdı. Yeni bir kuruluÅŸun, Türkiye’nin yıldızlaÅŸmasının temellerini attı ve bunu bütün dünyaya ilan etti.
Dar iç politik hezeyanlar yerine bölgesel ve küresel akılla hareket eden Türkiye dönemi 15 Temmuz zaferinden sonra baÅŸlamış oldu. Siyasi tarih, Türkiye’nin büyük yükseliÅŸ dönemi için 15 Temmuz’u esas alacak, bundan sonra atılan her adım bu tarihle eÅŸleÅŸtirilerek deÄŸerlendirilecektir.
PKK ve FETÖ ile gizli baÄŸ, 2018’de müdahale sinyali
2018 ise, Türkiye için son mücadele yılı belki de iç politika açısından en büyük test yılı olacak. Artık terörle, dış müdahaleyle, ekonomik darbelerle, siyasi tasfiyelerle, askeri müdahalelerle, çevresindeki ülkeleri istikrarsızlaştırıp parçalamayla sınırlanabilecek, cezalandırılabilecek, zayıflatılıp teslim alınacak bir Türkiye olmayacak. Belki bu tür müdahalelere de teşebbüs edilmeyecek. Böyle yollarla sonuç alınamayacağı düşünülecek.
FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine açık destek devam edecek. Ama vahim olan, bu yapıların “gizli desteÄŸi” iledaha içeriden, daha derinden, ince ince iÅŸlenmiÅŸ bir hesap önümüze konacak. Yeni siyasi yükseliÅŸ döneminin ana omurgası çatlatılarak bir müdahale yöntemi denenecek.
Muhafazakar muhalefet dalgası ve iki ana cephe
Bunun için CHP gibi, HDP gibi, mezhep ve etnik kimlikler gibi, klasik siyasi çevre ve kalıplar gibi kadrolar, yapılar yerine “muhafazakar kimlikli”bir muhalefet dalgası inÅŸa edilmek istenecek, içeriden, bünyenin tam ortasından bir çıkış planlanacak.
Artık Türkiye’de, siyasi iktidarı biçimlendiren, yükseliÅŸ dönemi Türkiye’sinin temellerini atan toplumsal kimlik ve eÄŸilim dışında baskın bir siyasi eÄŸilim yok. Çevremizde olanlar, ülkelere yönelik müdahaleler, coÄŸrafyayı yeniden dizayn etme hesapları, bu müdahalelere karşı güçlenen bölgesel ve yerli direnç, iki ana siyasi tercihi öne çıkardı. Vatansever, milli ve yerli eksen ile, çokuluslu müdahaleden yana duruÅŸ belirleyenler.
Tarihi tez ve iddiaların dönemi başladı artık..
Yeni dönemde bütün ideolojik kalıpların etkisi zayıflayacak. Bu, sadece Türkiye’de deÄŸil, bütün dünyada genel bir eÄŸilimdir. Ãœlkeler merkez iktidar alanını güçlendirmeye, savunma hatlarını pekiÅŸtirmeye, bu yolla küresel iktidar alanında daha fazla pay almaya yöneliyor. ABD öyle, Rusya ve Çin öyle, Avrupa ülkeleri öyle.
AB ülkelerine dikkat edin, 2. Dünya Savaşı sonrası tezlerinin tamamını terketmiş durumda. Hiç biri demokrasi ve özgürlük üzerinde durmuyor, hiç birisi bu yönde uluslararası sözleşmelere değer vermiyor. Çünkü dünya, çok çetin bir hesaplaşmaya doğru sürükleniyor, her ülke bu hesaplaşmaya hazırlık yapıyor, tarih yapıcı ülke ve milletler tarihsel tez ve iddialarına sarılıyor.
“İçeriden operasyon”
Türkiye de böyle. Türkiye, 20. yüzyıl defterini kapatır kapatmaz olaÄŸanüstü bir yükseliÅŸe, sıçrayışa geçti. Ä°ÅŸte tam bu dönemde ağır saldırılar baÅŸladı. Ä°ÅŸte 2018’de, “içeriden müdahale” örneÄŸi dışında bir seçenekleri kalmamış gibi görünüyor. Bu “içeriden müdahale” ise, “muhafazakar kimlikte” olmak zorundadır. BaÅŸka hiçbir siyasi kimliÄŸin bu yürüyüşü durdurma, yavaÅŸlatma ihtimali yoktur.
ABD ve Batılı ülkeler, 1990’dan bu yana yeni terör örgütleri kurarken “Müslüman kimlikli” olmalarını tercih etti. PKK gibi eski dönem örgütler dışında, son otuz yılda Müslüman coÄŸrafya için kurulan örgütlerin tamamı Müslüman kimlikli insanlardan oluÅŸmaktadır. “Ä°slam’la savaÅŸ” doktrini için savaÅŸ aracı olarak en fazla Müslüman bireyler kullanılmıştır. Bu örgütler iç savaÅŸları hazırlamış, iÅŸgaller için ortam oluÅŸturmuÅŸ, Batılı orduların ve müdahalelerin önünü açmıştır. Çünkü bunun için dizayn edilmiÅŸlerdir.
‘Masum’ gerekçeler ve dış baÄŸlantı: Didik didik edeceÄŸiz
Artık terör örgütlerinden sonra ülkeleri muhafazakar muhalefet dalgaları ile, siyasi oluşumları ile durdurma dönemi başlatılmıştır. Şiddete bulaşmayan, demokratik çerçevenin içinde kalan ama temel motivasyonu Batılı müdahaleye kapı aralayan yapılar öne çıkacaktır. Türkiye ve bölgedeki bütün ülkelere dikkat edin, hepsinde bu yönde girişimler ayyuka çıkmıştır.
Ä°ÅŸte biz bunları 2018’de test edeceÄŸiz.
“İçeriden operasyon”, “muhafazakar müdahale” ihtimallerini, geliÅŸmelerini dikkatle izleyeceÄŸiz. Türkiye’yi durdurmak için “masum gerekçelerle” hareket edenlerin dış müdahale baÄŸlantılarını didik didik edeceÄŸiz. Bu yüzden herkes bulunduÄŸu yeri, pozisyonu dikkatle belirlesin.
Dış müdahale görülecek ve mahkum edilecek..
Özellikle muhafazakar çevreler, “Türkiye ekseni”nde sabit durma, hiçbir “operasyonun” iç politik malzemesi olmama konusunda teyakkuzda olsun. Çünkü Türkiye çok büyük bir hesaplaÅŸma, mücadeleiçindedir. Bu hesaplaÅŸma yüzlerce yıllık iddialarla yürütülmektedir. Ve hesaplaÅŸma bütün dünyadadır.
Hal böyle iken, birilerinin emperyal heveslerinin, Türkiye’yi durdurma hesaplarının gölgesine sığınıp hareket etmesi, bir dış müdahale olarak algılanacaktır. 2016’daki çokuluslu saldırının siyasi ayağı 2018’dekendini hissettirecek. Ama bu “içeriden müdahale”, bir “dış müdahale” olarak algılanacak ve mahkum edilecek.
“ErdoÄŸan’ı muhafazakar muhalefetle durdurmak”
Tarihin doÄŸru tarafında, Türkiye ekseninde durmaktan, bu eksene güç vermekten baÅŸka seçeneÄŸimiz yok. Bu yol yürünecek, tarihin yanlış sayfalarında yer alanlar, birilerinin hesabı için Türkiye’ye rol biçmeye kalkanlar binlerce yıllık siyasi tarihte olduÄŸu gibi, unutulanlardan olacaktır.
Biz, tarih yapıcı eğilimin ön cephesinde yer almaya devam edeceğiz.
Özellikle muhafazakar çevreler, yeni çokuluslu müdahale için birer operasyon malzemesi olmama konusunda olaÄŸanüstü bir dikkat göstermek zorundadırlar. Hiç kimse, yüzyıllık emperyal hesapları, muhafazakarlık kimliÄŸi altında pazarlamaya kalkışmasın… “ErdoÄŸan’ı ancak muhafazakar muhalefetle” durdurabiliriz hesapları deÅŸifre olmuÅŸtur…
Henüz yorum yapılmamış.