Güncel
Diyanet'ten çok konuşulacak Cuma Hutbesi!
Diyanet İşleri Başkanlığı, kuruma yönelik son günlerde artan '9 yaşındaki kız çocuklar evlenebilir' yolundaki eleştiriler üzerine bu haftaki cuma hutbesinde bu konuyu anlatacak. Açıklamada 'çocukları istismara bırakmak azla caiz değildir 'denildi.
Hutbede çocuk yaÅŸtaki kızların evlendirilebildiÄŸi cehalet ve sorumsuzluktan kaynaklanan bu yanlış algı ve uygulamaların kimilerince dine dayandırılmaya çalışıldığı kaydedilirken, “Evlilik, bilinç ve sorumluluk gerektirir. EÅŸ ve anne olmanın anlamını idrak etme rüştüne eriÅŸmemiÅŸ bir kızın evlendirilmeye çalışılması asla kabul edilemez bir durumdur” denildi.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve müftülüklere iletilerek yarın Cuma Hutbesinde okunması istenen ‘Dünyadaki Cennetimiz; Aile’ baÅŸlıklı hutbede, Hz. Muhammed’in yanına gelen genç bir kızın, “Yâ Resûlallah! Ä°stemediÄŸim hâlde babam beni kardeÅŸinin oÄŸlu ile evlendirmeyi düşünüyor” diyerek serzeniÅŸte bulunduÄŸu belirtilirken, “Rahmet Elçisi, derhal kızın babasını çağırttı. Zira olayı bir kez de babadan dinlemek ve ÅŸayet fikri sorulmadan evlendirilmek isteniyorsa kıza tercih hakkı tanımak istemiÅŸti. Bu durum karşısında kendini güvende hisseden genç kız, ‘Ey Allah´Ä±n Resûlü! Nikâh konusunda kadınların da söz hakkının olup olmadığını öğrenmek istediÄŸim için size müracaat ettim’ dedi” diye devam edildi.
"RIZALARI OLMADAN KIZLARINIZI EVLENDÄ°RMEYÄ°N"
Hutbede, Hz. Muhammed’in bu davranışıyla yaÅŸamın en önemli kararı olan nikâhta da kadının görüşüne baÅŸvurulup rızasının alınmasına iÅŸaret ettiÄŸi vurgulanırken, ” Nitekim O, Rızaları olmadan kızlarınızı evlendirmeyin’ diye buyurmuÅŸtu. Ve bu olay, onun nezdinde kadının yeri, onuru ve deÄŸerini gösteren örneklerden sadece biriydi” derildi. Hutbede, Ä°slam dininin saÄŸlıklı bir evliliÄŸe ve mutlu bir aile kurmaya büyük önem verdiÄŸi, Hz. Muhammed’in nikâha derin bir anlam ve yüce bir ruh kazandırdığı kaydedilerek, şöyle devam edildi:
“Zira inancımızda nikâh, ağır bir misaktır; vebali büyük bir sözleÅŸmedir. Nikâh, Yüce Allah´Ä±n adını ÅŸahit tutarak eÅŸlerin bir ömrü paylaÅŸmak üzere birbirlerine verdikleri sözdür. Nikâh, kadın ve erkeÄŸin, gönül rızası ve hür iradeleriyle beraberce yüklendikleri ahlâkî ve hukukî bir sorumluluktur. Kültür ve geleneÄŸimizde evlilik, sadece iki insanı aynı çatı altında buluÅŸturmak deÄŸildir. Bilakis evlilik, toplumu ve nesilleri korumak amacıyla atılan saÄŸlam bir temeldir. Aile olmak, sevgi ve saygıyla, ÅŸefkat ve merhametle, ilgi ve hassasiyetle hayatı paylaÅŸmaktır. Aile olmak, dünyanın türlü meÅŸakkatlerini beraberce göğüslemektir. Sevinci ve kederi, varlığı ve yokluÄŸu birlikte yaÅŸamaktır. Aile olmak, iyi günde, kötü günde vefakârlık ve fedakârlıkla bir bütünü tamamlamaktır.”
Hutbenin devamında ailelerin dünyadaki cennetimiz olmasını arzu edildiÄŸi yuva kurarken Allah’tan “Bu anlaÅŸmayı bereketli ve mübarek eyle. Bu çifti ülfet, muhabbet ve baÄŸlılık duygularıyla kaynaÅŸtır. Tıpkı Hz. Âdem ile Hz. Havva´yı, Peygamber Efendimiz ile Hz. Hatice validemizi ve Hz. Ali ile Hz. Fâtıma´yı kaynaÅŸtırdığın gibi…” duasının yapıldığı ifade edildi. Hutbenin son bölümünde şöyle denildi:
“KABUL EDÄ°LEMEZ”
“Bizler, hayatı daha anlamlı ve bereketli kılan evliliÄŸe anne ve babalarımızın, akraba ve komÅŸularımızın, kardeÅŸlerimiz ve sevdiklerimizin huzurunda adım atarız. Rabbimizin adını anarak bir ömür devam etmesi niyetiyle baÅŸladığımız birlikteliÄŸimize insanları da ÅŸahit tutarız. Ve bizler, sıcacık yuvalarımızın temelini atarken evlenecek çiftlerin ehliyetini, karşılıklı rızasını, sevgisini ve sadakatini esas alırız. Zira evlilik, tek taraflı bir menfaat iliÅŸkisi deÄŸildir. Aksine evlilik, kadın olsun erkek olsun eÅŸlerin istikballerine beraberce karar vermeleridir. Bir baÅŸkasının iradesini esir alma, onun üzerinde mülkiyet iddiasında bulunma ve geleceÄŸini belirleme hakkı ve yetkisi hiç kimsede yoktur. Canların yegâne sahibi Allah´tır. Ve Peygamberimizin dilinde eÅŸler birbirine emanettir. Aziz Müminler! Bütün bunlara raÄŸmen, zaman zaman doÄŸru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırt edebilme yetisine sahip olmayan çocuk yaÅŸtaki kızlarımız evlendirilebilmektedir. Hatta cehalet ve sorumsuzluktan kaynaklanan bu yanlış algı ve uygulamalar, kimilerince dine dayandırılmaya çalışılmaktadır. Åžu bir gerçektir ki; yüce dinimiz Ä°slam´da evlilik, geliÅŸigüzel ve keyfi uygulamalara kapalı olan ciddi bir adımdır. Evlilik, bilinç ve sorumluluk gerektirir.”
Hutbede, İslam dininde sorumluluk, ceza ve mükâfat konusunda irade hürriyetinin esas olduğuna vurgu yapılırken şöyle devam edildi:
“ÇOCUKLARI Ä°STÄ°SMARA BIRAKMAK ASLA CAÄ°Z DEĞİLDÄ°R”
“Ä°nsanın, onuruna uygun bir ÅŸekilde hayatını sürdürme hakkını gasp etmek ve özellikle çocukları türlü istismarlara maruz bırakmak dinimizde asla caiz deÄŸildir. Kendine, Rabbine ve çevresine karşı henüz sorumluluk bilincinde olmayan bir çocuÄŸun evliliÄŸe zorlanmasının dinî ve ilmî hiçbir meÅŸruiyeti, hiçbir temeli yoktur. Yuva kurmanın, eÅŸ ve anne olmanın anlamını idrak etme rüştüne eriÅŸmemiÅŸ bir kızın evlendirilmeye çalışılması asla kabul edilemez bir durumdur. Gerek dinimizin ilkeleri, gerekse Peygamberimiz (s.a.s)´in sünneti doÄŸrultusunda ailede kalıcı huzur ve mutluluÄŸu saÄŸlamak adına evlilikte her iki tarafın da hakları gözetilmelidir. KardeÅŸlerim! Hutbemizi bir âyet ve bir hadisle bitirmek istiyorum: Yüce Rabbimiz, Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyuruyor: “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eÅŸler yaratması ve aranızda sevgi ve merhamet var etmesi Allah´Ä±n varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.” 3 Peygamberimiz (s.a.s) de şöyle buyuruyor: “EvleneceÄŸiniz eÅŸ konusunda seçici davranın, denginizle evlenin. Kızlarınızı da emsalleriyle evlendirin.”
Henüz yorum yapılmamış.