Özel / Analiz Haber
Kudüs yolcusundan herkese açık çağrı!
ABD'nin Kudüs'ü başkent olarak tanımasının ardından, 'bir müslüman olarak Kudüs'e sahip çıkabilmek adına ben sadece bunu yapabiliyorum' diyerek Kudüs'e doğru yürüyerek yola çıkan Nurettin Koç ile konuştuk. Koç'un bizden ve bu yazıyı okuyan sizlerden tek bir isteği var 'bu yürüyüşü duyurun ve Kudüs'ün her zaman müslümanların gündeminde kalmasını sağlayın...' Bu doğrultuda Kudüs yolcusunun yalnız olmadığını ona gösterebilmek adına bu yazıyı mümkün olan her ortamdan paylaşmanızı rica ederiz...
DÜŞÜNCE MEKTEBİ / SÖYLEŞİ
M. Mazlum ÇELİK
Bu yürüyüş fikrini uzun süredir planlıyor muydunuz, yoksa son gelişmelerden sonra aniden alınmış bir karar mıdır?
Bu düşünce çok yeni de deÄŸil çok eski de deÄŸil. En son yaÅŸanan mevzudan sonra eylemsel olarak ne yapabilirim diye düşündüm. Biliyorsunuz konsolosluÄŸun önüne de gittik Yenikapı Meydanı’na da gittik; ama iki saat sonra eve geliyoruz ve deÄŸiÅŸen hiçbir ÅŸey olmuyor. Hayatımız kaldığı yerden devam ediyor; ama bazılarının hayatı yüzde yüz deÄŸiÅŸiyor. Bu yürüyüşün aslında çok esrarengiz bir çıkış noktası yok, yıllardır ben yaÅŸanan bu zulme ÅŸahitlik ediyorum. Bu zulüm ben de bardağı taşıran son damla oldu. Zaten Kudüs’te yeterince zulüm var, bu son karar da onun tuzu biberi oldu.
Bu yürüyüş ile tam olarak neyi hedefliyorsunuz?
Öncelikle ben kendi nefsime bu konuyla ilgili olarak bir ÅŸey yaptığımı ispat ediyorum. Allah’a karşı hesap günü geldiÄŸinde bu zulme karşı sessiz kalmadım diyebilmek istiyorum. Bir ikinci gittiÄŸim yerde pek çok Müslüman ile bir araya geliyorum ve bu yürüyüş vesilesiyle Kudüs’ü onların gündemine taşıyorum. Bir araya geldiÄŸim Müslümanlara istisnasız olarak Müslüman kardeÅŸliÄŸini hatırlatıyorum. Bu çaÄŸrıyı yaparken çıtayı Allah’ın koyduÄŸunu hatırlatarak farklı vakıf ve cemaatler adıyla bölünmemeyi tavsiye ediyorum. Hiçbir hoca veya kimseyi ne Müslüman kardeÅŸin ne de Allah’ın ölçüsünün önüne geçirmemeleri gerektiÄŸini bu yürüyüş vesilesiyle anlatıyorum. Bundan dolayı bir etiketle bu yola çıkmadım, bir etiketle bir yola çıkmış olsaydım diÄŸer Müslüman kardeÅŸlerimi küstürmüş olacaktım. Yani en önemli amaçlarımdan birisi Müslümanların çoÄŸunluÄŸunun ittifak ettiÄŸi Kudüs meselesinin yine onların kaynaÅŸmasına bir vesile kılmaktır.
İnsanları da bu yürüyüşe davet ediyor musunuz?
Doğrudan yürüyüşe olmasa da kendi iç muhasebelerini yapmaları için bir vesile olmasını umuyorum. Olumsuz yaklaşan da var bu yürüyüşe ama çoğunluk genellikle olumlu yaklaşıyor.
Rutin hayatınızı ve ailenizi nasıl geride bırakabildiniz, zor olmadı mı?
Asıl meselelerden birisi de tam da o. Tanıştığım insanlara özellikle üç çocuğum olduğu ve evli olduğumu vurguluyorum; çünkü kapitalist hayat bizi öyle bir kuşatmış ki standart hayatın dışına çıkıp düşünemiyoruz. Öyle bir ütopya gibi sahabeleri okuyoruz ki gerçekliği yok olamaz zannediyoruz. Biz istiyoruz ki günlük hayatımız değişmesin; ama isteklerimiz gerçek olsun; ama orada ölen hiçbir insan benim için değersiz değil, ölen hiçbir çocuk benim çocuğumdan değersiz değil.
Yolda yaşadıklarınızdan biraz bahsedebilir misiniz, sizin için önemli tanıklıklardan?
Çok olaÄŸan üstü bir ÅŸey yaÅŸamadım; ama insanın fiziksel ve psikolojik olarak kendisini hazırlaması gerekiyor. Vücudun buna alışması biraz zaman istiyor. Tanıştığım insanlar genelde eÅŸim ve çocuÄŸumu geride bırakmama hayret ediyorlar bununla alakalı tepki alıyorum. ÖrneÄŸin; Ä°zmit’te benim vesilemle birbiriyle tanışıp bir araya geldiler. Düşünce yapısı olarak Düşünce Mektebi’nde tanıdığım insanlarla aynı ortak deÄŸerleri paylaÅŸan yeni Müslümanlar tanıdım. Yani Müslüman kardeÅŸliÄŸin pratiÄŸini gördüm bu yolculukta beni etkileyen ÅŸeylerden birisiydi. Yine Kudüs için yürüdüğümden dolayı insanlar çok büyük saygı duyuyor, yolda karşılaÅŸtığım polisler bile Kudüs için yürüdüğümü duyduÄŸunda büyük saygı duyuyorlar.
Bu yürüyüşün rotası hakkında biraz bilgi verebilir misiniz, ne kadar yürümeyi hedefliyorsunuz?
Öncelikli rota Ankara’dan sonra Konya ardından Adana, Urfa, Osmaniye ve Hatay. Bundan sonrasını özellikle vurguluyorum; Türkiye topraklarından geçmek benim yalnız başıma altından kalkabileceÄŸim bir ÅŸey; ancak Hatay’dan sonrasında resmi iÅŸlemler devreye giriyor ve can güvenliÄŸimde tehlikeye girmiÅŸ oluyor. Suriye topraklarından geçebilmem için izin verilmesi gerekiyor, devlet bu konuda yanımda olur ve Türkiye topraklarında olduÄŸu gibi güvenli bir rotam olursa devam ederim; ama ÅŸuan için öncelikli hedefim Türkiye topraklarını bitirmek. Allah saÄŸlık verirse ÅŸuan için gücüm Türkiye topraklarını bitirmeye yetiyor.
Peki, biz ne yapabiliriz diye sorarsak?
Bu yürüyüşün duyurulması ve Kudüs’ün insanların gündeminde kalmasıdır.
Henüz yorum yapılmamış.