Kürsü
Ahmedinejad'ın varlık mücadelesi
Eski cumhurbaşkanı ve ekibi, mevcut koşullarda artık siyasi varlığını koruma mücadelesi veriyor.
Yargı Erki BaÅŸkanı Sadık Laricani, 13 Aralık’ta üniversite öğrencileriyle yaptığı bir görüşmede, yolsuzluk suçlamasıyla idam hükmüne çarptırılan Bâbek Zencani’nin dönemin cumhurbaÅŸkanı Ahmedinejad ve dört bakanı tarafından desteklendiÄŸine dair bazı raporların bulunduÄŸunu söylemiÅŸti.
Laricani’nin bu ifadelerinden sonra Ahmedinejad, 17 Aralık Pazar günü yayınladığı bir videoda, Laricani’ye bu iddiaları ile ilgili belgeleri açıklaması için 48 saat süre verdiÄŸini, aksi takdirde yargı baÅŸkanının 8 yıllık görevi ile ilgili görüşlerini halkla paylaÅŸacağını söyledi. Ahmedinejad’ın bu ifadeleri, kamuoyunda yargı baÅŸkanının ÅŸahsı ya da ailesi ile ilgili gizli bilgileri ifÅŸa etmekle tehdit ettiÄŸi algısını oluÅŸturdu.
Ahmedinejad’ın beklediÄŸi açıklamalar süre dolana kadar gelmedi ve gözler eski cumhurbaÅŸkanına çevrildi. Ahmedinejad, 19 Aralık Salı günü yayınladığı ve Laricani’ye verdiÄŸi sürenin dolduÄŸunu ifade ettiÄŸi ikinci videosunda, beklentilerin aksine yargı baÅŸkanı ile ilgili herhangi bir ifÅŸaatta.
Ahmedinejad, bu videoda yargı baÅŸkanını adli iÅŸlemlerle ilgili bilgisizlik, adaletsizlik ve anayasayı ihlalle suçlayarak, kendisinin bu görevi yürütmek için artık bir meÅŸruiyeti kalmadığını ve bundan sonra bu konumu iÅŸgal etmeye devam ederse gâsıp durumuna düşeceÄŸini söyledi. Ahmedinejad ayrıca Laricani’den bir an önce görevi bırakmasını da istedi.
AHMEDÄ°NEJAD'IN AGRESÄ°F SÄ°YASET TARZI
Ahmedinejad’ın yargıyla karşı karşıya gelmesi yayınladığı bu iki video görüntüsüyle sınırlı deÄŸil. Ä°sfendiyâr Rahim MeÅŸai, Hamid Bekai, Ali Ekber Civanfikr ve Habibullah Horasanî gibi eski cumhurbaÅŸkanına yakın isimlerin yolsuzlukla suçlanıp yargılanmaları ve buna karşı Ahmedinejad ve yakınları tarafından yargıya ve özellikle Laricani’ye yönelik suçlamaların yapılması, aylardır devam eden bir sürecin parçası.
Nitekim son gelişmelerin hemen öncesinde Bekai, Civanfikr ve Horasanî yargıya karşı türbede oturma eylemi (best-nişinî) başlatmışlardı. Devlete bağlı sivil görevliler tarafından dağıtılmadan önce bu eylemde bir konuşma yapan Ahmedinejad yakın çevresindeki isimlere yönelik yolsuzluk suçlamalarını reddetmiş, yargı ve yasamanın başındaki Laricani kardeşleri kastederek, açık bir şekilde bu aileye karşı olduklarını ifade etmişti.
Ahmedinejad’ın bu siyasi tarzı, Ä°ranlılar için yeni bir durum deÄŸil. 2009 cumhurbaÅŸkanlığı seçimi yarışında Ahmedinejad’ın eski cumhurbaÅŸkanlarından HaÅŸimi Rafsancani’nin ÅŸahsı ve çocukları ile ilgili ağır yolsuzluk ithamlarında bulunması, hâlâ hafızalardan silinmedi.
Ahmedinejad’ın ayrıca aynı dönemde rakibi olan Mir Hüseyin Musevi’yi, ailesi hakkındaki bilgeleri kamuoyuna ifÅŸa edeceÄŸini ima ederek kullandığı ‘söyleyeyim mi? söyleyeyim mi?’ ifadeleri, bu tarz siyaseti gösteren ibareler olarak, gündelik siyasi jargona girdi. Ahmedinejad daha sonra Åžubat 2013’te dönemin Çalışma ve Sosyal Refah Bakanı hakkındaki gensoru tasarısını geri çekmesi için Meclis BaÅŸkanı Ali Laricani’ye kardeÅŸi Fazıl Laricani ile ilgili elinde bulundurduÄŸu ve yolsuzluk belgesi olduÄŸunu iddia ettiÄŸi video kaydını yayınlamakla tehdit ederek baskı yapmaya çalıştı.
Ancak Meclis BaÅŸkanı Laricani’nin bu baskıyı kabul etmemesi üzerine Ahmedinejad video kaydını mecliste yayınlattı.
2005 cumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinde saÄŸ cenahın tam desteÄŸini alarak seçimlere katılan Ahmedinejad devrimci, halkçı ve toplumun daha çok alt kesimlerine hitap eden söylemleriyle rakibi olan HaÅŸimi Rafsancani’ye ÅŸahsi hayatı ile ilgili konulara kadar uzanan saldırgan bir tavır benimsemiÅŸti. Birinci dönemi boyunca tüm muhaliflerine karşı aynı siyaseti kullanan Ahmedinejad, 2009 seçimlerinde de rakiplerine karşı aynı siyaseti uyguladı. Ahmedinejad’ın muhaliflerinin bazen özel hayatlarını da hedef alan bu ağır saldırgan siyaseti, her ne kadar karşıtları tarafından ‘ahlak dışı’ olduÄŸu gerekçesiyle eleÅŸtirilse de toplumun özellikle iki kesiminde karşılık bulmaktaydı.
Birincisi ülkedeki ekonomik sorunların yükünü en fazla hisseden kırsal kesimler ve büyük ÅŸehirlerdeki yoksul halk; ikincisi ise Ahmedinejad’ın muhalefete karşı tutumunu ‘cesaretli’ bulan siyasi olarak muhafazakâr görüşe sahip vatandaÅŸlar. Ä°ÅŸte muhafazakâr siyasi gruplar ve halk kesimlerinden aldığı bu destek Ahmedinejad’ı 9. ve 10. cumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinde baÅŸarıya ulaÅŸtıran sebepti.
CumhurbaÅŸkanlığının ikinci döneminden sonra artık aday olamayacağını bilen Ahmedinejad, bir sonraki dönemde aday olmak için kendi çevresinden Ä°sfendiyâr Rahim Meşâi’yi öne sürmeyi düşünmekteydi. Dolayısıyla ikinci hükümet dönemi baÅŸlarken Meşâi’yi birinci yardımcısı olarak tayin etti. Ahmedinejad’ın daha önce özellikle ‘Ä°slam Doktrini’ yerine ‘Ä°ran Doktrini’ önerisi ile Åžii din adamlarının tepkisini çekmiÅŸ olan MeÅŸai’yi birinci yardımcı olarak atama kararı, muhafazakârların muhalefeti ile karşılaÅŸtı.
Bu muhalefete raÄŸmen Ahmedinejad’ın kararında ısrarcı olması, nihayetinde Ä°ran lideri Hamaney'in olaya müdahil olmasına ve Ahmedinejad’dan kararından vaz geçmesini istemesine neden oldu.
Bu dönemde Ahmedinejad’ın muhafazakâr taraftarlarının tepkisine neden olan diÄŸer bir olay da Hamaney ile karşı karşıya gelmesine neden olmuÅŸtu. Ahmedinejad’ın baskıları sonucunda dönemin Ä°stihbarat Bakanı Haydar Muslihi’nin Nisan 2011’de görevden istifa etmesi ve Ahmedinejad’ın vekaleten bakanlığı ÅŸahsen üstlenmesi, Hamaney'in muhalefeti ile karşılaÅŸtı. Anayasal ÅŸart olmamakla birlikte Ä°ran’daki siyasi teamüllere göre Ä°stihbarat Bakanı, dini liderin onayı olmadan tayin veya azledilmemekte.
Dolayısıyla Ahmedinejad’ın bu hamlesi Hamaney tarafından reddedildi ve nihayetinde Muslihi görevine geri döndü. Ancak Ahmedinejad’ın bu durumu proteste etmek amacıyla yaptığı 11 gün süren evde oturma eylemi, Hamaney'e karşı açık bir itiraz niteliÄŸi taşıması açısından eski cumhurbaÅŸkanının en muhalif kesimleri tarafından bile hayretle karşılandı.
MÜESSES NİZAM ŞİMDİLİK MÜSAMAHA GÖSTERİYOR
11. cumhurbaÅŸkanlığı seçimleri Ahmedinejad’ın ekibinden bir aday olmadan gerçekleÅŸti ve reformistlerin büyük desteÄŸini alan Ruhani’nin galibiyeti ile sonuçlandı. Ancak 12. dönem seçimleri yaklaÅŸtıkça Ahmedinejad cephesinde hareketlilik baÅŸladı.
Artık siyasi muhafazakâr grupların desteÄŸini kaybetmiÅŸ olan Ahmedinejad yine de her zaman kullandığı ‘güç odakları ile mücadele’ sloganı ile sahneye girdi. Ancak bu sefer hedefinde reformistler ve diÄŸer muhaliflerinden ziyade muhafazakârlar bulunmaktaydı. Muhafazakârların tek baÅŸlarına güçlü bir aday çıkaramayacaklarını öne süren Ahmedinejad, bu grupların kendisi ile hiçbir ÅŸekilde ittifaka girmeyeceklerini görünce tüm muhafazakâr gruplara alternatif teÅŸkil edeceÄŸini düşünerek 'Bağımsız-Muhafazakâr' bir siyaset izlemeye baÅŸladı.
Ahmedinejad bu çabasına raÄŸmen ne muhafazakârları kendi safına çekebildi ve ne de toplumsal bir hareket baÅŸlatabildi. Dolayısıyla Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından kendisinin ve eski yardımcısı Bekai’nin adaylıklarının reddedilmesi ile seçimlere katılamadı.
Ahmedinejad’ın siyasi geleceÄŸine iliÅŸkin ÅŸu tespitler yapılabilir: Bir ÅŸekilde muhafazakâr cenaha mensup olan Ahmedinejad’ın özellikle cumhurbaÅŸkanlığı dönemindeki sert tutumunu unutmayan reformistlerle ittifaka girmesi mümkün görünmüyor. Öte yandan Ahmedinejad’ın kendisi ve çevresinin zaman zaman Hamaney, din adamları ve bu cenaha mensup bazı siyasi yetkililere karşı söylem ve eylemleri, muhafazakâr cenahın desteÄŸini almasını zorlaÅŸtırıyor. Bununla birlikte zaten dar bir kesime hitap eden Ahmedinejad, ikinci döneminde ülkenin yaÅŸadığı ekonomik sıkıntılardan dolayı toplumun yoksul kesimlerindeki desteÄŸini de ciddi oranda kaybetti. Bu durumda halk kesimlerinde bir hareketlilik oluÅŸtuma gücü bulunmayan ve siyasi gruplarla bir ittifaka giremeyen Ahmedinejad, iktidar mücadelesinde dini lider dahil herkesi karşısına alabildiÄŸinden dolayı yerleÅŸik düzen tarafından da ‘güvenilmez’ olarak görülüyor.
Eski cumhurbaÅŸkanı ve ekibi, mevcut koÅŸullarda artık siyasi varlığını koruma mücadelesi veriyor. Ahmedinejad’ın son zamanlarda yargıya ve Laricani kardeÅŸlere yönelik ithamları da, maruz kaldığı muameleyi bir çeÅŸit maÄŸduriyet olarak sunmayı hedefleyen bir siyasi strateji olarak deÄŸerlendirilebilir.
Tüm bunlardan yola çıkarak mevcut ÅŸartların sürmesi durumunda yerleÅŸik düzenin, Ahmedinejad’ın bu tarz çıkışlarına toplumsal bir harekete neden olmak gibi ciddi bir tehdit oluÅŸturmayana kadar müsamaha göstereceÄŸi, böyle bir tehdit söz konusu olduÄŸunda ise mani olacağı ve Ahmedinejad ile yakınlarını siyasi arenadan tasfiye etmeye çalışacağı öngörülebilir.
Hamid Ä°brahimi/MepaNews
Henüz yorum yapılmamış.