Sosyal Medya

Güncel

Saadet Partisi'nden tek tip kıyafete eleştiri

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, "(Tek tip kıyafet uygulaması) Tek tip kıyafet zorunluluğunu 12 Eylül'de kısmen tecrübe ettik. Tek sonucu, dünya kamuoyunda Türkiye'yi itibarsızlaştırmak oldu. Bugün de aynı hataya düşülüyor" dedi



Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) 121. maddesiyle getirilen düzenlemeye ilişkin, "Bu çok yanlış, nereye çekilebileceği belli olmayan ucu açık bir ifadedir." dedi.

Partisinin Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Karamollaoğlu, Türkiye'nin 20 Temmuz 2016'dan beri Olağanüstü hal (OHAL) ile yönetildiğini belirtti.

Karamollaoğlu, 15 Temmuz'dan bu yana 30 ayrı KHK yayınlandığını, KHK ile yönetilen bir Türkiye'nin ortaya çıktığını iddia etti.

KHK ile düzenlenmeyen tek bir alanın kalmadığını değerlendiren Karamollaoğlu, kanunun yerini kararnamelerin aldığını savundu.

Karamollaoğlu, 696 sayılı KHK'deki söz konusu düzenlemeye ilişkin ifadeleri okuyarak, şöyle devam etti:

"Bu çok yanlış, nereye çekilebileceği belli olmayan ucu açık bir ifadedir. Bu konuyu tüm siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri tenkit etti, gündeme getirdi. Hükümet de bu konuda 'Hayır yanlış anlıyorsunuz, bu manaya gelmiyor. Sadece 15 Temmuz belki 16 Temmuz sabahına kadar olan hadiselerle ilgili.' dedi. Sayın bakanlar da bunu ifade etti. Böyle bir durumda hükümetin yapması icap eden, işte bu açıklamayı bir kanun hükmünde kararnameyle yayımlamasından ibaretti. Bu kadar basit bir iş."

Karamollaoğlu, bu tür kararnamelerin beklenmeyen ve istenmeyen sonuçlar doğurabileceğini vurgulayarak, "Bu ülke geçmişte kendisini devlet yerine koyan, devlet adına iş yapmaya kalkanlardan çok çekmiştir. Acaba faili meçhuller dönemine yeniden mi giriyoruz gibi bir hava oluşuyor." diye konuştu.

"Tek tip kıyafet" düzenlemesine de değinen Temel Karamollaoğlu, "Tecrübe edilen bir şeyin yeniden tecrübe edilmemesi gerekir. Tek tip kıyafet zorunluluğunu 12 Eylül'de kısmen tecrübe ettik. Tek sonucu dünya kamuoyunda Türkiye'yi itibarsızlaştırmak oldu. Bugün de aynı hataya düşülüyor. Kaş yapacağım derken göz çıkartılıyor." ifadesini kullandı.

Karamollaoğlu, darbe teşebbüsünde bulunan kim varsa en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini, bu süreç yürütülürken en azami hassasiyetin gösterilmesi, en doğru metodun seçilmesi ve hiçbir masum insana suçlu muamelesi yapılmaması gerektiğini bildirdi.

Son KHK'de yaklaşık 1 milyon taşeron işçinin de gündeme geldiğini hatırlatan Karamollaoğlu, KHK ile yine taşeron işçilerinin problemlerinin doğru çözülmediğini öne sürdü. Karamollaoğlu, taşeronluğun tarif edilmesini isteyerek, "Hangi sebeplerle taşeron işçi görevlendirilecek belirleyin. Onun arkasından da kendinize göre onların ücretleriyle, haklarıyla ilgili bir takım düzenlemeler getirin. Bu takdirde bu iş böyle giderse, Türkiye'deki problemleri bu yönetim çözemez." dedi.

Karamollaoğlu, asgari ücret tespit çalışmalarına ilişkin, "Gündemdeki konu ne yine açlık sınırı. 15 yıldır iktidarda bulunan bir parti, hala asgari ücret denildiği zaman açlık sınırını gündeminde tutuyor. Bu acziyetin, beceriksizliksizin ve problemi çözememenin bir ifadesidir. Çalışan bir insan niye açlık sınırına mahkum olsun?" ifadesini kullandı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.