ABD'den Ukrayna'ya anti-tank füzeleri

ABD DışiÅŸleri Bakanlığı, Ukrayna ordusuna "savunma amaçlı geliÅŸtirilmiÅŸ savunma kapasiteleri" temin edilmesine karar verildiÄŸini açıkladı. Amerikan medyası, söz konusu silahların 47 milyon dolar deÄŸerinde 210 adet anti-tank füzesi olduÄŸunu iddia etti.

AÇIKLAMA YAPILDI

Bakanlık Sözcüsü Heather Nauert, Ukrayna'ya silah satışıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, "ABD, Ukrayna'nın uzun vadeli savunma kapasitesi inÅŸasına yardımcı olma, egemenliÄŸini ve toprak bütünlüğünü savunma ve muhtemel saldırganlıkları caydırma çabalarımızın bir parçası olarak bu ülkeye 'geliÅŸtirilmiÅŸ savunma kabiliyetleri' temin etmeye karar vermiÅŸtir." ifadelerine yer verildi.

ABD'nin Ukrayna'ya vereceÄŸi silahların amacının "tamamen savunma" maksatlı olduÄŸu kaydedilen açıklamada, "Her zaman ifade ettiÄŸimiz gibi Ukrayna egemen bir devlettir ve kendini savunma hakkına sahiptir." deÄŸerlendirmesi yapıldı. Ayrıca açıklamada, ABD'nin, DoÄŸu Ukrayna'daki durumla ilgili olarak Minsk anlaÅŸmalarına baÄŸlı olduÄŸuna bir kez daha atıf yapıldı.

SÄ°LAHLARIN ANTÄ°-TANK FÃœZESÄ° OLDUÄžU Ä°DDÄ°ASI

Açıklamanın hemen ardından Amerikan ABC kanalında yer alan ve adı açıklanmayan DışiÅŸleri Bakanlığı kaynaklarına dayandırılan haberde ise ABD BaÅŸkanı Donald Trump'ın, Ukrayna'ya "anti-tank füzeleri" satmaya hazırlandığı iddia edildi.

Haberde, Trump'ın bu satışı onaylaması halinde Kongrenin önünde 30 günlük bir değerlendirme sürecinin olacağı ve herhangi bir itirazda bulunulmaması durumunda satışın gerçekleşeceği belirtildi. Söz konusu anti-tank füzelerinin Amerikan yapımı Javelin sistemlerini kapsadığı bilgisi de haberde yer aldı.

210 ANTÄ°-TANK FÃœZESÄ°

Aynı Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre 47 milyon dolarlık satış, 210 adet anti-tank füzesi ve 35 füze fırlatma rampasını kapsıyor. ABD kamuoyunda yapılan değerlendirmelerde, söz konusu satışın gerçekleşmesi halinde Rusya ile ABD arasında Ukrayna üzerinden yaşanan gerilimin daha da artmasının beklendiği ifade edildi.

Ukrayna, geçen pazartesi günü Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde yapılan Kudüs oylamasında "evet" oyu kullanmış, perşembe günü BM Genel Kurulunda yapılan oylamaya ise katılmamıştı.