Aile YaÅŸam
Ateşlenen çocuğa ne yapılmalı ne yapılmamalı
Havaleden korkan anne- babalar ateşlenen çocuğa çoğu kez yanlış uygulamalar yapıyor.
AteÅŸ, çoÄŸu zaman korkutucu ve hatta bazen paniÄŸe kapılmaya neden olan bir belirti. Özellikle de ateÅŸlenen çocuksa… Yüzyıllardır bilinmesine karşın son yıllarda yapılan araÅŸtırmalar sayesinde ateÅŸ, artık çok daha iyi anlaşılmış durumda. Uzmanlar her ateÅŸten deÄŸil, ateÅŸin bazı derecelerinden korkmamızı söylüyorlar. Ancak anne babaların havale ihtimalinden dolayı ateÅŸi endiÅŸeyle karşıladığına anlatan Acıbadem International Hastanesi Çocuk SaÄŸlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ä°hsan Åžehla, bu durumun bazen yanlış uygulamalara da neden olabildiÄŸine dikkat çekiyor.
Genel olarak vücut sıcaklığının normalin üstünde ölçülmesi durumu ateş olarak tanımlanıyor. Ancak elde edilen değerler ölçüm yerine göre değişiklik gösterdiği için, sıcaklığın koltuk altından 37, kulaktan 37,3 ve makattan 38 derece ve üzerinde ölçülmesi durumunda ateşin varlığından söz etmek doğru oluyor. Her ne kadar aileler ateşli durumlarda yoğun bir endişe hissetseler de yapılan deneysel çalışmalar orta derecede ateş (39 dereceye kadar olan ateş) ile kişinin mikroplara karşı savunma işlevlerinin arttığı ve mikrop üremesinin baskılandığını gösteriyor. Bu nedenle ateşe müdahale edilirken paniklememek ve çocuğun genel durumu iyiyse, huzursuzluğu yoksa belli bir dereceye kadar (38-38.5 derece) ateşe izin verilmesi gerekiyor.
Ateş neden önemli?
Ateş halinde vücutta birçok mekanizma etkileniyor. Sıvı ve kalori ihtiyacının artmasına neden oluyor. Oksijen tüketimini artırdığı için, karbondioksit oluşumu ve kalp yükü artıyor. Bu durum kalp yetersizliği olan hastalarda yetersizlik belirtilerinin ağırlaşmasına da neden olabiliyor. Ateş aynı zamanda, kan hücrelerinin yıkımıyla giden bazı kansızlık durumlarında kansızlığı, kronik akciğer hastalığında akciğer yetersizliğini olumsuz etkiliyor. Ayrıca diyabette kan şekerini, diğer doğumsal metabolik hastalıklarda ise hastalığın türüne göre şiddetini veya atakların oluşumunu etkiliyor. 6 ay-5 yaş arası çocuklarda ateş, ateşli havale riskini artırabildiği gibi ayrıca epilepsili çocuklarda da kasılmaların sıklığı ateşle birlikte artıyor.
Ateşi düşürmek için...
Ateş düşürücü tedavi, enfeksiyon hastalıklarının gidişinde herhangi bir değişiklik yapmadığı gibi sonucu da etkilemiyor. Ancak ateşi 39 derecenin üzerine çıkan çocukta huzursuzluk gelişiyor. Bu durumda çocuğun rahatlamasını sağlamak için ateşin düşürülmesi gerekiyor.
- İlk adım üzerinin açılması, kıyafetlerinin inceltilmesi veya çıplak bırakılmasıdır.
- Ortam ısısını düşürmek için de odanın soğutulması gerekir.
- Buna rağmen ateş yüksekliği devam eden çocuklara ılık ıslak uygulama (suyun sıcaklığı 29,4-32 derece, bu elin arkası veya dirsekle suya bakıldığında hafif ılık hissedilecek ısıdır) yapılmalı.
- Fiziksel önlemlere rağmen ateşi devam eden çocuklara, hekim tarafından önerilen ateş düşürücüler mutlaka önerilen miktarda ve aralıkta kullanılmalı.
Ateşlenme esnasında yapılan 3 önemli yanlış uygulama
Gereksiz ilaç kullanma: Vücut sıcaklığının normal sınırlarının bilinmemesi nedeniyle havale endişesiyle tehlike sınırlarının çok altında gereksiz ve abartılı ilaç kullanımının en önemli yanlışlardan biri. Ateş düşürücülerin önerilenden daha sık aralıklarla veya üst üste kullanımı ilaçların zararlı etkilerinin ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. Ayrıca yanlış ilaç kullanımından biri olarak çocuklarda Aspirin kullanımı Reye sendromu denilen hayatı tehdit eden bir hastalık tablosuna neden olabiliyor. Yine çocuklarda önerilmeyen Metamizol kullanımı da tansiyon düşüklüğü, kemik iliğinin baskılanması sebebiyle bağışıklık sistemi hücrelerinin ciddi azalması gibi son derece önemli sorunlara yol açabiliyor.
Soğuk su ya da buz uygulama: Yapılan yanlış uygulamalardan bir de, ılık ıslak uygulama yerine, aşırı soğuk su hatta bazen buzlu su ile ateşin düşürülmeye çalışılması oluyor. Bu durum, hipotermi denilen ve çocuğun hayatını tehdit edebilecek ateşin aşırı düşmesiyle sonuçlanabiliyor. Ayrıca ilk anda düşen ateş daha sonra rebaund etkisiyle tekrar yükselebiliyor. Soğuk su/buz uygulamasının sıcak çarpması veya malign hipertermi denilen ve ateşin 40'ın üzerine çıktığı istisnai durumlar dışında kullanımı gereksiz ve zararlı bulunuyor.
Antibiyotiğe başlama: Aileler sıklıkla ateşi bakteri enfeksiyonuyla ilişkilendirerek bir an önce antibiyotik başlamak gibi bir hataya düşüyorlar. Oysa ki çocuklarda ateşin en sık sebeplerinden biri virüslerdir ve antibiyotik kullanımına gerek yoktur. Bu nedenle doktor muayenesi olmadan antibiyotik başlanmaması ve doktora antibiyotik uygulaması veya yazması için baskı uygulanmaması önem taşıyor.
Acil müdahale gerektiren durumlar
0-3 ay arası bebekler. Bu dönemde ateşli küçük çocukların yüzde 70'inde bakteri enfeksiyonu sorumlu olurken, yüzde 10-15'inde ağır bakteri hastalığı saptanıyor. Özellikle yeni doğan dönemi denilen 0-28 günlük bebeklerde ateş hastaneye yatırılarak izlem ve tedavi gerektiriyor.
- Çocuk daha önce ateşli ya da ateşsiz nöbet veya havale geçirmişse,
- Kronik akciğer hastalığı varsa,
- Doğumsal kalp hastalıkları bulunuyorsa,
- Diyabet gibi metabolik hastalıkları tanısı almışsa,
- Yoğun sıvı kaybı ve şok tablosu varsa,
- Çocuk enerjisiz ve düşkün görünüyorsa,
- Ateş vücutta döküntüyle seyrediyorsa,
- Ateş 40 derecenin üstündeyse
Henüz yorum yapılmamış.