Sosyal Medya

‘Özgün eğitim’ / Ramazan Kayan

“Allah'ı” hesaba katmayan bir eğitim sistemi, “Kur’an’ı” referans almayan bir ahlak anlayışı, “Peygamberi” ıskalayan bir terbiye modeli bir çok felaketin, facianın habercisi değil midir?



Ramazan Kayan - Milat

EÄŸitim, tüm zamanların en sancılı, sıkıntılı sorunu…

Tüm dinler, ideolojiler, sistemler, medeniyetler, kültürler, devletler, toplumlar “nasıl bir eÄŸitim?” sorusuna sürekli cevap aramak zorunda kalmışlardır…

Gerçekten Allah'ın yarattığı insanı eğitme sorunluluğu kimin uhdesinde olmalıdır? İnsanoğlunu eğitme müfredatı kimin yetkisinde bulunmalıdır?

Bu bağlamda vahyin gönderiliş amacı nedir? Peygamberlerin hedef kitlesi kimlerdir? Hangi amaca yöneliktir?

Kısacası “kullukla örtüşmeyen bir eÄŸitim sistemi kabullenilebilir mi?”

“Allah'ı” hesaba katmayan bir eÄŸitim sistemi, “Kur’an’ı” referans almayan bir ahlak anlayışı, “Peygamberi” ıskalayan bir terbiye modeli bir çok felaketin, facianın habercisi deÄŸil midir?

Formel eğitimin semeresi olan birçok fesat, fitne ve farklılaşmaları önlemeye yönelik çözüm önerilerimiz, formül arayışlarımız olmayacak mı?

Resmi, ideolojinin tek tipleştirici, sürüleştirici, sekülerleştirici eğitim dayatmalarına mahkûm muyuz? Bu kaçınılmaz bir kader midir?

Popüler, profan ve pagan kültürle kirlenen dimağları alternatif eğitim projelerimizle terbiye ve tezkiye edemez miyiz?

Yaygın ve örgün eÄŸitim adeta ’beyin yıkanma merkezleri’ ne dönüştürülüp düzene uygun kafalar yetiÅŸtirme amacına hizmet etmiÅŸtir…

Genç kuşakları hepten sistemin tekeline terk etmemiz bir vebal değil midir?

Bir de bizim sorumluluğumuz sadece sistem eleştirisi midir? Yoksa sızlanmak ve şikâyetlenmekten öte çıkış yolları aramak mıdır?

Peki, bu babda neler yapılabilir?

Örgün ve yaygın dışında Ã¶zgün bir eÄŸitimi nasıl baÅŸlatabiliriz.

Sistemin sihrini bozacak, büyüsünü çözecek sahici bir eÄŸitim…

Müteal deÄŸerlere yaslanacak, ruhun açlığına, kalbin boÅŸluÄŸuna cevap verecek bir muhteva ve mahiyete sahip eÄŸitim çalışması…

İrfan, beyan, burhan içeren; hikmet, hakikat ve marifet yüklü bir açılım…

‘Besmeleli' bir eÄŸitim modeli ile nesillerin bilgilenme ve bilinçlenme süreci saÄŸlıklı sürdürülebilir…

O'nun adıyla' baÅŸlayan, ‘ilahi teklif' ile temellenen terbiye sistemi tüm zamanların en büyük ihtiyacıdır…

Siyasi iktidarlar iyi niyetlerle kısmi bir takım iyileÅŸtirme teÅŸebbüslerinde bulunsalar da, sorunun köklü çözümü sivil inisiyatiftedir…

Yani siyasilerin yaptıklarından öte sıra sivillerde… Sıra siz de.. Biz de… Hepimizde..

 

Yüzyıl önce başlayan özgün eğitim çalışmalarının günümüzde yeniden güncellenmesi gerekiyor. Bu eğitimin dili, fıkhı, usulü ve mantığının ihtiyaca göre yenilenmesi gerekmektedir. Bunu yaptığımız zaman çocuklarımızın eğitimi için adres sormak, referans aramak mecburiyetinde kalmayacağız. "Eti senin, kemiği benim" deme sefaletinden kurtulup, ete-kemiğe işleyen bir İslami eğitimin öncüleri olma onurunu yakalamış olacağız.

Bu çerçevede ne yapılabilecekse; Ev okulu, aile okulu, yaz okulu, anaokulu, medrese, kurs, kamp, yurt, özel okul, etüt merkezi, dershane, öğrenci evleri, enstitü, akademi, mescid, cami, ev sohbeti, ders halkaları, kültürel çalışmalar, ortak okumalar, sosyal etkinlikler, spor kompleksleri, kır gezileri, umre ziyaretleri, tarihi mekânlara ziyaretler… Cemaat, kardeÅŸlik, erdem ruhunu teneffüs edebilecekleri ortamlar… Sürekli güncellenerek, derinlik ve nitelik kazandırılarak, devrede olmaları gerekiyor.

Her yapı bir okul, her ev bir eÄŸitim imkânı sunmalı…

Bizim gençliğin adresi olacak yeni ocaklara ihtiyacımız var.

Asıl eÄŸitim, okul saatleri dışında baÅŸlamalıdır… Bire bir insan insana, hasbi ve kalbi bir iletiÅŸim… Gençlerin ruh dünyasını besleyecek ıslah, irÅŸad, inzar, inÅŸa ve ikna seansları ve dersleri fahri ama fasılasız devam etmelidir.

Okul önlerinde sivil yapıların adeta nöbet tutmaları gerekiyor… Çeteler ve mafyaların tehdidi altındaki gençlere bir umut ve fırsat sunmak zorundayız…

STK'ların görevi sadece burs ve yurt temini olmamalıdır.

İslami camiaların insana yatırımı daha köklü ve daha gerçekçi olması gerekiyor…

Baskılara raÄŸmen bu bereketli topraklarda fışkıran pınarlar süreç içerisinde mecrasını buluyor… ÇölleÅŸen yürekleri vahyin yaÄŸmuru ile buluÅŸturacak yapılar eksik olmuyor…

Sivil eÄŸitiminde mutlaka sorunları bulunuyor. Kendini yenileme, zamanın ruhunu yakalama, sekülerleÅŸme girdabına karşı deÄŸerlerde kararlılık, çağın dilini yakalamak gibi ciddi emek ve ufuk gerektiriyor…

Bilgi çağında bilgeliÄŸe yürümek… Maddeden meada uzanmak… Fiziki dünyanın verilerinden hareketle metafiziÄŸi yakalamak… Hikmet, irfan, erdem açlığını giderecek ocaklar oluÅŸturmak temel ihtiyaçlar arasındadır…

kaynak: Milat

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.