Dünya
Dugin: Bizim teklifimiz Şangay'dan çok daha fazlası...
Alexandr Dugin, Türkiye'nin NATO'yla yaşadığı kriz ve darbe girişimi sonrası çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Alexandr Dugin Türkiye ile NATO arasında yaşanan krizle ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte o röportajdan bir bölüm:
BİZİM TEKLİFİMİZ ŞANGAY'DAN DA ÖTE
Rusya, Türkiye’ye sadece hali hazırda var olan Åžangay Ä°ÅŸbirliÄŸi Örgütü gibi kuruluÅŸları önermiyor. Türkiye, tabii ki bunlara üye olabilir ama bizim teklifimiz bundan da öte. Biz, Türkiye-Rusya-Ä°ran üçgeninin birlikte kurulmasını öneriyoruz. Bu daha kurulmamış, yeni bir örgüt olacak. Buna Avrasya Üçgeni de diyebiliriz. Bu, askeri, siyasi ve stratejik bir ittifak modeli.Bunun sıfırdan kurulacak olması da iyi. Daha önceden kurulmuÅŸ olsaydı, baÅŸka birileri tarafından ÅŸekillendirilmiÅŸ olacaktı. Åžimdi eÅŸit iliÅŸkiler temelinde birlikte kurulmasının tam zamanı. Ayrıca kimse kimseyi de bir yere davet etmeyecek, birlikte temelleri atılacak.
RUSYA TÜRKİYE İRAN'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ DESTEKLİYOR
Bu ittifak, ilk önce ülkelerin toprak bütünlüğü için gerekli. Rusya, Türkiye ve Ä°ran’ın toprak bütünlüğünü tüm imkânlarıyla destekleyecek. EÄŸer biz bir araya gelir, çabalarımızı birleÅŸtirirsek bölücülük, farklı radikal güçlerin tehditleri vs. gibi sorunların hepsini çözeriz. Ve burada ne Ortodoksçuluk, ne Åžiicilik, ne Sünnicilik olacak. EÅŸit haklar temelinde bir araya gelinecek. Aslında bu üç büyük imparatorluk geleneÄŸinin, üç bağımsız jeopolitik öznenin Avrasya Üçgeni çerçevesindeki ittifakı olacak.
“Ä°SRAÄ°L’Ä°N ‘KÃœRDÄ°STAN’ PLANINA SON VERÄ°RÄ°Z”
Böylece Suriye’den Yemen’e, Mısır’a kadar OrtadoÄŸu’nun bütün sorunları çözülebilecek. Rusya, Türkiye ve Ä°ran’ın OrtadoÄŸu’daki çıkarlarını kollayacak, onlar da Rusya’ya Kafkasya’da, Orta Asya’da yardım edecek. Böylece Atlantik kaynaklı bölücülük ve gerçek Ä°slam’dan kopmuÅŸ olan radikal hareketler bertaraf edilecek. Ortak düşmanlarımız ve ortak çıkarlarımız söz konusu. Bu sorunların hiçbiri birbirimizle savaÅŸarak ya da rekabet ederek çözülmez.
ÖrneÄŸin bölgenin istikrarsızlaÅŸtırılmasında çok büyük rol oynayan Kürt meselesini Türkiye’nin, Ä°ran’ın, Suriye’nin, Irak’ın toprak bütünlüğü çerçevesinde birlikte çözebiliriz ve Amerika ile Ä°srail’in “Kürdistan Planı”nı ilelebet ortadan kaldırabiliriz. Bu ittifakın getireceÄŸi ekonomik artılara, enerji alanındaki imkânlara deÄŸinmiyorum bile. Batı’nın kuÅŸatmasına, ambargolarına verilebilecek en iyi cevap. O sebeple biri Avrasyacılığa karşı çıkıyorsa ya konuyu gerçekten anlamamıştır, eksik bilgi sahibidir ya da Türkiye’nin, Rusya’nın, Ä°ran’ın düşmanıdır.
“NATO, KÃœRT KARTINI OYNUYOR, DARBE TEZGÂHLIYOR”
Türkiye, Sovyet tehdidine karşı egemenliÄŸini koruyacağı düşüncesiyle NATO’ya girdi. Türkiye’nin bundan amacı, olası gördükleri Sovyet saldırısına karşı topraklarını korumaktı. Türkiye’nin bu kararını yargılamak istemem. Ama Türkiye, NATO’ya girerken bile bağımsızlığını koruma amacındaydı. Hatta karşıtı denebilecek Yunanistan dahi NATO üyesiydi. Türkiye, bu ittifakın içinde karşıtların dahi yer alabileceÄŸini düşündü. Bu, Türkiye’yle NATO arasında bir mesafe kalmasını saÄŸladı.
ERDOÄžAN'I YIKIP KENDÄ° KUKLALARINI GETÄ°RECEKLERDÄ°
Ancak SSCB’nin dağılmasından, Sovyet “tehdidinin” de ortadan kalkmasından, Saddam Hüseyin’in devrilmesinden, Irak’ın toprak bütünlüğünün “Kürdistan” projesiyle bozulmasından ve Batı’nın Kürt ayrılıkçılığını desteklemeye baÅŸlamasından sonra tüm durum deÄŸiÅŸti. Türkiye’nin NATO’ya giriÅŸi ayrı mesele. Ama bu ittifakın sonucunda Batı tarafından son vuruÅŸ da ErdoÄŸan’ı yıkıp kendi kuklasını Türkiye’nin başına geçirmek için CIA’in tezgâhladığı son darbe giriÅŸimi oldu. Amaç, Türkiye’de rejimi veya iktidarı deÄŸiÅŸtirmekten öte iç savaÅŸ baÅŸlatmaktı.
FETÖ ABD'NİN AJANLIĞINI YAPAN BİR ÖRGÜT
Olgulara baktığımızda Türkiye’nin NATO’ya giriÅŸ amacından tam ters bir durumla karşı karşıya olduÄŸunu görürüz. FETÖ, Amerika’nın etki ajanlığını yapan bir örgüttür. DiÄŸer taraftan Türkiye’nin NATO’ya girmesine sebep olan savaÅŸ sonrası yükselen, gerçek bir ideolojiye sahip olan SSCB artık yok. Rusya, parçalanmıştır, güçsüz düşmüştür, ideolojisiz kalmıştır. NATO ise tam tersi Kürt kartını oynamaktadır, Türk devlet yapısını parçalama peÅŸindedir.
EÄŸer Türkler köle ya da tam uydu olsalardı, NATO’dan çıkıp çıkmama tartışması olmazdı bile. Ancak Türklerin bağımsızlık karakterini ve bunun Kemalistinden Ä°slamcısına kadar millete özgü olduÄŸunu göz önünde bulundurursak Türkiye’nin NATO’dan çıkma emarelerini açık bir ÅŸekilde görebiliriz. Türk halkı bunu ne zaman yapacaktır, bu onun kararıdır.
“TÃœRK ORDUSU’NU GÜÇLÃœ KILAN NATO DEĞİL, ASKERÄ° RUH”
AD: Tabii Türkiye, yarım yüzyıldır bu askeri ittifakın bir parçası. Ancak ÅŸu an çok kutuplu dünyada yaşıyoruz. Rusya ve Çin tamamen bağımsız ve dünya çapında askeri teknoloji ve sanayiye sahiptir. Ä°ran’ın da bölgesel çapta olsa da bağımsız askeri sanayisi var. Bu bakımdan Rusya, Çin ve Ä°ran silah teknolojisi vs. açısından Türkiye için yeterlidir ve NATO’nun boÅŸluÄŸunu doldurabilecektir.
Ayrıca Türk Ordusu’nu dünyanın en büyük, en güçlü ordularından biri yapan NATO silahları deÄŸildir. NATO üyesi birçok ülkenin orduları Türk Ordusu’yla kıyas bile kabul etmez. Onlara da NATO silah vermektedir. Mesele silah deÄŸildir, mesele Türklüktür, Türk örgütlenme yeteneÄŸidir, askeri ruhtur.
NATO TÜRKİYE İÇİN ANA TEHDİT
Diğer taraftan bir Avrasya birliğinin kurulmasından bahsediyorsak, ortak bir savunma sistemi de kuracağız doğal olarak. Bu savunma sisteminde Rus nükleer teknolojisi de yer alacak. Kimse tehditlere tek başına karşı koymayacak.
Artık ÅŸu açıktır: NATO, Türkiye için güvenlik deÄŸil, ana tehdit kaynağıdır. Bölücülük, radikal, Vehhabi gruplar, yarattıkları terör, bunların hepsi ana tehdit kaynağına baÄŸlıdır. Türkiye’nin NATO’da kalması artık egemenlik sorununa dönüşmüştür. Türk halkının kararına gerçekten tesir etmek istemem. Ama Türklerin karakter özelliklerine bakınca er ya da geç bu kararı alacaklarını görüyorum. Türkiye, NATO’ya aynı mantıkla girmiÅŸtir ve aynı mantıkla, karakterindeki bağımsızlık ruhuyla da çıkacaktır.
“DARBENÄ°N AMACI İÇ SAVAÅž ÇIKARMAKTI”
IKBY’ye gittiÄŸim zaman askeri anlamda Amerika’nın hâkim olduÄŸunu, düzeni onların idare ettiÄŸini ve desteklediÄŸini açık bir ÅŸekilde gördüm. Aslına bakarsanız ABD, PKK dâhil, Kuzey Irak’taki Kürt yönetimine 15 Temmuz darbesini önceden haber de vermiÅŸ. GiriÅŸim baÅŸarılı olsaydı Türkiye’yi bir iç savaÅŸa sürükleyeceklerdi, hazırlıklarını yapmışlardı.
ABD’nin bu hareketleri baÅŸta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerine karşı kullandığı açık. Ama Kürtleri sevdiÄŸinden deÄŸil. Tek amaç, Türkiye’yi ve OrtadoÄŸu’yu parçalamak. Bunda bir tartışma yok. Ancak Kürtler, nevi ÅŸahsına münhasır bir halk. BaÅŸlarına buyruklar ve onları idare etmek kolay deÄŸil. Kimseye tâbi olmak istemiyorlar. Kürtlerin kendi arasında hiyerarÅŸi de yok, yatay bir örgütlenmeye sahipler. Otorite var ama eÅŸitler arasında saygı görüyor.
DiÄŸer taraftan IKBY’de Barzani ve Talabani, birbirinden tamamen farklı iki kutbu temsil ediyor. Bölgede PKK da oldukça güçlü ve onlar da paralel olarak ayrı bir iktidar. Irak ve Suriye Kürtleri de birbirinden çok farklı. Ä°ran ve Türkiye Kürtleri de ayrı. Oldukça karmaşık bir durum söz konusu.
“NATO’DAN ÇIKMANIN TAM ZAMANI”
Ayrıca Trump’ın olumsuz adımları da bize yarıyor. Türkiye, Atlantik kampından kurtuluyor, Katar yanımıza geliyor, hatta Suudiler S-400 almaya kalkıyor. Dolayısıyla Trump, Beyaz Ev’de oturduÄŸu sürece biz, zaman ve manevra alanı kazanacağız. Çok kutuplu dünya planının hızlandırılmasının tam zamanı. NATO’dan çıkılacaksa da en güzel zaman.
Trump’ın önüne gitse, “bırakın gitsinler, onlarsız da yaparız” der. KüreselleÅŸmecilere kalsa, yeni silah göndermeyi önerirler, tutmayacakları yeni sözler verirler, baÅŸka yollarla kandırmaya çalışırlar, birkaç darbe daha tezgâhlarlar vs. vs. Trump’ın rolünü tabii abartmamak lazım ama ben olumlu görüyorum.
Kaynak: Yörünge
Henüz yorum yapılmamış.