Güncel
O duruÅŸmada neler oldu?
Serdar Turgut, Reza Zarrab’ın itirafçı olarak yer aldığı ve Mehmet Hakan Atilla’nın tek sanık olarak yargılandığı davanın duruşmasında yaşananları anlattı.
Türkiye’ye karşı kurulan bir kumpasa dönüşen ve Reza Zarrab’ın itirafçı olarak yer aldığı Mehmet Hakan Atilla davasının jüri duruÅŸması dün ABD’nin New York ÅŸehrinde baÅŸladı. DuruÅŸmayı takip eden gazeteci Serdar Turgut, kaleme aldığı yazısında, izlenimlerini ve mahkemede yaÅŸananları anlattı.
Serdar Turgut yaşananları şu sözlerle anlattı:
- Yargıç Richard Berman’ın da dediÄŸi gibi bina etrafında çok sıkı güvenlik tedbirleri vardı.
- FBI, Brooklyn’de ev hapsinde deÄŸil ama kendi gözetiminde bir yerde tuttuÄŸu Zarrab’ın hayatına yönelik bir teÅŸebbüs olacağından korkuyor. Bu yüzden tanık olduktan sonra bile ev hapsine geçirilmesinde acele edilmiyor. Zarrab, FBI’ın 24 saat gözetimi altında bir yerde tutuluyor.
- Yargıç Berman, cübbesini giymeden önce takım elbiseliyken salonda dolaştı ve etrafı inceledi. Duruşmadan önce savcılarla ve avukatlarla bir süre sohbet etti.
- O sohbetini sürdürürken, salona bizim girdiÄŸimiz yönün hemen sağında bulunan kapı açıldı ve sivil polislerin gözetiminde Hakan Atilla elinde dosyalarla içeri girdi. Ben önce avukat timinden bir kiÅŸi sandım onu. Salona alışmış, sinirleri daha yatışmış gibiydi, hatta gülümsedi ve avukatlarla tek tek el sıkıştı. Yerine otururken de arka saÄŸ tarafa, ağırlıkla Amerikan adliye yazarlarının oturduÄŸu bölüme döndü ve gülümseyerek baÅŸ parmağıyla “Her ÅŸey yolunda” iÅŸareti yaptı.
- Atilla, gri takım elbisesi ve koyu kırmızı renkli kravatıyla bir yönetim kurulu toplantısına girmiş kadar rahattı salonda. Savunma ekibinin ona güven verdiği belliydi.
- ABD saatiyle sabah 09.15’te yargıç duruÅŸmanın baÅŸlamasını istedi. Ve ilk olarak FBI’ın dil uzmanı, ajan Bülent Bulut tanık olarak çaÄŸrıldı.
- Bulut’a savcının sorularından sonra, savunma stratejisinin önemli bir yanını ortaya çıkaran bir geliÅŸme oldu. Savunma, bazı dinlemelerin, tapelerin çevirisinde yanlışlar olabileceÄŸi, dilin kulanımında bir kelimenin, bir cümlenin farklı anlamları olabileceÄŸini ifade etti ve Bulut da bunu reddetmedi. Daha sonra Farsi uzmanı bir FBI çalışanı da tanık oldu.
- Zarrab’ın salona girme zamanı geldiÄŸinde heyecan artmıştı. Yargıç Berman 2 dakika mola verdi. Mola sırasında herkes ayaktayken, FBI ajanları Zarrab’ı saat 10.20’de ayakları kelepçeli olarak getirdi. Salona girmeden kelepçe çıkarıldı. Biraz sonra aleyhine tanıklık yapacağı Atilla’nın tam arkasından geçirilerek yerine oturtuldu.
- FBI, davadan önce ona çok titiz bir berber de getirtmiÅŸ olmalıydı. Çünkü sakalları son derece itinalıydı ve saç tıraşı da moderndi. Ama Atilla’dan çok daha tedirgin olduÄŸunu gördüm.
- DuruÅŸma resmen baÅŸlamadan önce Yargıç Berman, Zarrab’a duyamadığımız bir ÅŸey sordu, o da “Evet” diye Ä°ngilizce cevap verdi. “Rahat mısın?” diye sormuÅŸ olabilir. Ama resmi dava baÅŸladığında Zarrab Türkçe konuÅŸtu; yanında devamlı tercümanlar bulundu.
- “Neden itirafçı oldun”? sorusunu Zarrab, “Yaptıklarımla hesaplaÅŸmak ve hapishaneden hızla çıkmanın en kısa yolu bu olacak” diye yanıtladı.
- “Sana ceza indirimi sözü verildi mi veya ne zaman çıkacağın söylendi mi?” sorularına ise Zarrab, “Kesinlikle hayır” yanıtını verdi.
- Savcı yardımcısının anlattığına göre süreç şöyle işliyor: Zarrab, Amerikan devletine tamamen yardımcı olduğuna, bildiği her şeyi doğru anlattığına ve bir daha suç işlemeyeceğine savcıyı ikna ettiğinde, savcılık kendisine 5K1 adı verilen bir mektup veriyor. Yargıç bu mektubu alırsa, ceza indirimi veya salma kararı alıyor.
- Anlayacağınız, ÅŸu anda Zarrab’ın aklında sadece bir an önce bu mektubu savcıdan alabilmek var.
Henüz yorum yapılmamış.