Güncel
Pentagon'un YPG açıklamasına Başbakandan yanıt
İngiltere Başbakanı Theresa May’in daveti üzerine Londra’yı ziyaret eden Başbakan Binali Yıldırım, dönüş yolunda gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.
DışiÅŸleri Bakanı Boris Johnson’la ve Ä°ngiliz iÅŸ dünyasının temsilcileri ile bir araya gelen BaÅŸbakan Binali Yıldırım, batı dünyasına yönelik olumlu mesajlar verdi. BaÅŸbakan Yıldırım Pentagon'un YPG açıklaması için de "Bizim muhatabımız ABD BaÅŸkanı'dır" dedi.
S-400 KONUSU
(IISS düşünce kuruluÅŸunda, S 400’lerle ilgili soruya ‘Tercih deÄŸil, mecburiyet’ yanıtı): Bize gereken katkıyı, desteÄŸi saÄŸlasalardı, gerekli iÅŸbirliÄŸini yapsalardı biz niye gidelim baÅŸka bir ÅŸey alalım. En önce onlarla oturduk. Ben hatırlıyorum, Hollande ile CumhurbaÅŸkanımız kaç defa görüştü bu meseleyi. Obama ile kaç defa görüştü. Biz elimizden gelen bütün çabayı gösterdik. NATO’nun bize karşı saldırılarda ne kadar ilgisiz kaldığını hep beraber gördük. Kilis’e roketler, füzeler düşüyor, 29 vatandaşımız hayatını kaybetti. Hiç oralı oldukları yok. Ä°ki tane batarya veriyorlar, saate bakıyorlar. Sonra, vakit doldu, aletleri geri alacağız. Böyle bir ÅŸey olur mu? Tabii ki kendi savunmamızı, kendi sistemimizi kendimiz mutlaka geliÅŸtirmemiz lazım.
PENTAGON’UN AÇIKLAMASI
YPG-PYD ile ABD’nin iÅŸbirliÄŸi sürecek veya sürmeyecek meselesine gelince... Bizim muhatabımız ABD BaÅŸkanı’dır. Bizi baÄŸlayan onun sözüdür. Kurumlar ayrı telden çalıyorsa onların sorunudur. Dolayısıyla biz bu konudaki samimi düşüncelerimizi, rahatsızlıklarımızı her fırsatta kendilerine ilettik. Bundan sonra da iletmeye devam edeceÄŸiz. (Pentagon ve NATO’da Türkiye’yi doÄŸrudan hedefe koyan bir düşünce var sanki.. Böyle bir durum var mı sizce?) Onların düşüncesi bizi ilgilendirmez. Biz devletlerle muhatabız. Öbür türlü, her kurum birbiriyle iÅŸ tutarsa nasıl düzen, tertip saÄŸlanacak? Böyle bir ÅŸey olmaz. Bu, ülke yönetim ciddiyetine uyacak bir iÅŸ deÄŸil.
SARRAF’IN DAVASI
Şimdiye kadar hep şu söyleniyordu; Sarraf sanıktan tanığa dönüştürülecek mi diye... ABD hükümeti ile bir anlaşmaya girecek. Belli ki bu süreç öyle işliyor. Bunun izahı bu. Orada bu mevzu hiç açılmadı.
ÜÇ ENGEL VAR
Biz de diyoruz ki; ABD ile Türkiye geçmiÅŸte olduÄŸu gibi müttefik olarak NATO’da ve iki stratejik müttefik olarak devam edecekse bunun önünde üç engel var. Birincisi; DEAÅž’la mücadelede, terör örgütü PKK’nın aynısı olan, iç içe geçmiÅŸ bir örgütle ABD’nin çalışmaması, bunlarla bir olup DEAÅž’la mücadeleyi yapmaması. Ä°kincisi; 15 Temmuz darbe giriÅŸiminin arkasında olduÄŸuna Türk milletinin emin olduÄŸu bir örgütün başının ABD’de hala çok rahat hareket etmesi. Hatta bazı ABD ve uluslararası medyaya, ABD’nin kurumlarına sirayet ederek Türkiye hakkında olumsuz algı faaliyetlerini sürdürmesi bizim kabul edeceÄŸimiz bir ÅŸey deÄŸil. Bu konuda bir adım mutlaka atılmalıdır. Üçüncüsü; Sizin ne yapıp yapıp, Türk halkının ABD hakkındaki olumsuz algısını düzeltecek bir çıkış yapmanız lazım. Bu üç husus önemli. Åžimdi buna bir ÅŸey daha ilave oldu. Karşılıklı vizelerin krize girmesi, sonra kısıtlı açılması, karşılıklı tutuklamalar var, davalar var. Bu davaların hukuki mecradan çıkarılıp baÅŸka bir siyasi sonuca dönüştürülmesine asla izin verilmemesi. Yani iki ülke iliÅŸkileri zaten nazik bir dönemden geçiyor. Bu davalarla birlikte hukuk zeminindeki geliÅŸmelerin iliÅŸkilerimizin geleceÄŸini tehdit etmemesi. Açıkça bizim söylediÄŸimiz bu.
TERCİH DEĞİL MECBURİYET
(Bize verilen cevapları ne?): Bir “PYD/YPG bir tercih deÄŸil, mecburiyet. Eskiden baÅŸlamış, ÅŸu anda da alternatifimiz yok. Bunlarla stratejik iÅŸbirliÄŸimiz yok. Konjonktürel bir beraberlik.” Åžimdi DEAÅž bitti, bunlarla iliÅŸkiye nokta konulmalı. Bizim beklentimiz bu. Ä°nÅŸallah bu konuda bir geliÅŸme olur. Son görüşmelerde böyle bir intiba oluÅŸtu. Ä°kincisi FETÖ ile ilgili. Defalarca taleplerimiz oldu. Belgeler, bilgiler, her ÅŸeyi verdik ama henüz adım atılmış deÄŸil. Son gidiÅŸimde de bu meselenin çok önemli olduÄŸunu, Türk toplumunun ABD yönetiminden bir hareket beklediÄŸini, bu olmadığı zaman darbe ile ilgili kuÅŸkuların daha da yerleÅŸik hale geleceÄŸini söyledim. Zannediyorum bu konuya daha titiz eÄŸilecekler. Bu yönde bir algım oluÅŸtu. Bunu zaman gösterecek. Üçüncü mesele de zaten uzun zamandır ABD yönetiminin Türk kamuoyunun algısını düzeltmeye yönelik. Ä°lk iki meselede adımlar atılırsa üçüncünün hallini de saÄŸlamış olur. Tüm bunları konuÅŸurken bu davalar meselesi iÅŸin içine girince olay biraz daha farklı bir boyuta evrilme eÄŸilimi gösteriyor. Bunu da yakından takip ediyoruz. Bu dava, tamam hukuk meselesidir falan ama... Neticede bunun yine Türkiye, Türk siyaseti üzerinde bir algı operasyonuna, bir ekonomik sıkıştırmaya doÄŸru yöneltildiÄŸi algısı bizde oluÅŸmaya baÅŸladı. Daha dava görülmeden verilen beyanatlar, yayılan dedikodular, (Åžu kadar bankaya bu kadar ceza gelebilir, Zarrab itirafçı oluyor, Türk hükümetini, Türkiye’yi suçlayabilir) gibi...
YAPANA DEĞİL BİZE SORUYOR
Türkiye uluslararası hukuka uygun hareket etmiÅŸtir. Bizi baÄŸlayan BM ambargo kararıdır. Buna aykırı da Türkiye’nin hiçbir tasarrufu olmamıştır. Dün de yok, bugün de, yarın da olmaz... Bu çok net. Ä°kincisi; Biz ne yapmışız, petrol karşılığı ilaç ve gıda... Adam petrolünü vermiÅŸ, parasını buraya park etmiÅŸ, ihtiyaçları görülmüş.Petrol ticareti de yapılmış, altın ticareti de yapılmış. ÇeÅŸitli ülkelerle... Efendim oradan dolara çevrilmiÅŸ, Ä°ran’a efektif olarak verilmiÅŸ. Biz nereye gittiÄŸini takip etmeye mecbur muyuz? Yapana sormuyor, bize yöneliyor. Kaldı ki, bu iÅŸi yapanlar yasaklı firmalar deÄŸil. Yaptığı zaman hiçbir yasağı yok. Bir baÅŸka konu; ABD 60 tane Boeing için Ä°ran’la oturuyor, anlaÅŸma yapıyor. Onda ambargo mevzusu yok, yasak yok. Türkiye daha masum bir ticaret yapıyor, ambargo konusu oluyor, niye yapıyor diye soru soruluyor. Bunu kabul etmemiz mümkün deÄŸil. Ä°ÅŸin sonunda her ÅŸey ortaya çıkacak.
Henüz yorum yapılmamış.