Sosyal Medya

Güncel

Prof. Dr. Özkan: Zor olan kafa nakli değil, hastanın yaşaması

Türkiye'de ilk yüz naklini gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan, kafa naklinin şu an için Türkiye'de söz konusunu olmadığını belirtti.



Akdeniz Üniversitesi'nde (AÜ) Türkiye'nin ilk yüz naklini gerçekleştiren Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, İtalyan cerrah Sergio Canavero'nun kafa nakliyle ilgili bir ceset üzerinde gerçekleştirdiği operasyon ve bu konuya ilişkin gündemdeki tartışmaları değerlendirdi.

Kafa nakliyle ilgili şu an için konuşulacak çok fazla bir şey olmadığını söyleyen Prof. Dr. Özkan, kafa nakli söyleminin insanlara değişik, güzel ve farklı geldiğini; ama düşünüldüğünde bu cerrahın yaptığı şeylerin de kendi çapında faydalı olduğunu, onun için de başarılı olduğunun farz edilebileceğini söyledi.

"ZOR OLAN KAFA NAKLİ DEĞİL, YAŞAM"

'2016'da yapılacak', '2017'de yapılacak' derken '2018'de ceset üzerinde yapıldı, baÅŸarılı oldu' denilmesinin biraz ilginç olduÄŸunu aktaran Prof. Dr. Özkan, şöyle konuÅŸtu: “Bizim yaptığımız ameliyatlarda bir dokuyu çıkarırsınız bu dokunun nakledilebileceÄŸini göstereceksiniz; ama alınmış bir kafa bir yere nakledildiÄŸinde baÅŸarılı denmesi için insanların da çok iyi bildiÄŸi, bilim camiasının karşısına çıktığı ÅŸey sinir iyileÅŸmesinin nasıl olacağı.

Naklettiğiniz kafayı yaşattığınızı düşünelim. Bunun için önemli olan diğer sinir fonksiyonlarını yerine getirecek o iyileşmenin nasıl olduğunu öğrenmek gerekiyor. Bununla ilgili deneyler yapılması gerekiyor. Bu da tabi kadavrada yapılacak bir şey değil. Ölü beden üzerinde kafa kondu, damarlar karşı karşıya geliyor, sinirler karşı geliyor. Bu, buraya oturabilir, dikilebilir, yer tutabilir burada ve bunun sabitlenmesi sağlanabilir. Bu zaten kimsenin aklında olan bir soru işareti değil.

Soru işareti sinir iyileşmesiyle ilgili; ama bunun gündemde olması, insanlar bu konuya ilgi duyuyor. Çıtanın yüksek tutulması, beklentinin yüksek olması o kişinin bu konuda başarılı olduğunu gösteriyor."

"BAŞARI ORANI YÜKSEK DEĞİL"

Bahsedilen cerrahın sıradan bir cerrah olmadığını söyleyen Prof. Dr. Özkan, “Hedefleri olan, mesleÄŸinde baÅŸarılı birisi; ama konunun özüne bakarsanız neden Avrupa'da deÄŸil, Amerika'da deÄŸil de en azından bizim ülkemiz gibi organ naklinin disipline edildiÄŸi ülkelerde deÄŸil, Çin'de bu gündeme geliyor? Bu tür nakillere ÅŸu an için bu ÅŸekilde geliÅŸmiÅŸ ülkelerin çok fazla izin vermesini beklemek doÄŸru deÄŸil. O nedenle Çin'de birçok nakil yapılıyor. Parmak nakli de yapılıyor, ÅŸu anda baÅŸka ülkelerin izin vermediÄŸi nakiller de yapılıyor. Bunların sonuçlarını bilmiyoruz. Tabi baÅŸarı oranının da çok yüksek olmadığını biliyoruz." dedi.

"EN ÖNEMLİSİ SİNİR İYİLEŞMESİ"

Kafa naklinin yapılıp, yapılamayacağını deÄŸerlendiren Prof. Dr. Özkan, ÅŸunları söyledi:“Bu soru, hep soruluyor. Bana göre, bunun yapılması için de öncelikle deneysel çalışmaların tamamlanması lazım. Onu kendisinin yapması gerekmiyor; ama eski yıllara da giderseniz yapılmış kafa nakli dediÄŸimiz ÅŸeyler nedir. KöpeÄŸin kafası alınmış baÅŸka bir köpeÄŸin sırtına dikilmiÅŸ; ama bunda bir sinir iyileÅŸmesinden bahsedilmiyor. Belli saatler içinde yaÅŸayan kafadan bahsediliyor; ama onun da çok uzun yaÅŸamadığını biliyoruz.

Onun dışında kendisinin hayvanlarda, maymunlarda yaptığı çalışmalar var; ama o hayvanın kafasının çıkarılıp, yerine konulduğu bir çalışma yok. Kendilerinin başarılı dedikleri çalışmalarda da konuşan, yürüyen, yiyen, içen bir hayvandan bahsedemiyoruz.

En önemlisi de burada sinir iyileşmesinin olmasıdır. Çünkü beyin alındığında, başka yere nakledildiğinde, sadece ellerin çalışmasından bahsetmiyoruz. Beyin dediğimiz kavram bizim solunum merkezimiz, yani akciğerimize, kalbimize hükmeden bir organ. Onun için de kesilen sinirin oraya hükmetmesi lazım. Dolayısıyla bizim başarılı diyebilmemiz için nakledilen kafadan sonra o vücudun normal bir insan gibi çalışması nefes alması, kalbinin atması gerekir. Hiçbir makine, hiçbir şeye ihtiyaç duymadan.

Felsefesi çok basit. Beyin ölümü gerçekleşmiş ama bir gövde var, gövde sağlam. Bu kişi bırakılırsa birkaç saat içinde ölecek ama kafanın alt kısmı sağlam olduğunu varsayıyoruz. Beyin yok sadece beyin çalışmıyor. Diğer tarafta belli hastalıklar var. Beyin iyi olduğu halde vücut kötü. Yani kas, sinir hastalıkları var. Sonuçta gövdenin fonksiyonu görmediği ama beynin düşündüğü hastalıklar var. Orada ikisinin değiş tokuşu oluyor. O beyne bir gövde nakli yapıyorsunuz."

Prof. Dr. Özkan: Zor olan kafa nakli değil, hastanın yaşaması

"DENEYSEL ÇALIŞMALARIN ÇOK İLERLEMESİ LAZIM"

Kafa nakli durumunda, uyum konusunda da bilgi veren Prof. Dr. Özkan, "Bir kol naklinde bile birçok kritere uymak gerekiyor. Medikal, enfeksiyon, hastanın genel saÄŸlık durumu ve kan deÄŸerleri, doku uyumlarıyla ilgili çok boyutlu kriterler var. Burada kriterler çok daha fazla olur. Tabi yapıldıkça anlaşılır; ama bunun için deneysel çalışmaların çok ilerlemesi lazım. Ne dersek çok afaki olacak. O taşınan beynin hükmettiÄŸi ciÄŸer, kalp, akciÄŸer bile çok önemli. Beyin ölümü olmuÅŸ bir gövde, vücudu çalışmayan bir beyin karşılıklı yer deÄŸiÅŸtirecek." dedi.

"HASTANIN YAŞATILMASI ÖNEMLİ"

Kafa nakli konusunda mevcut teknolojilere de deÄŸinen Prof. Dr. Özkan, "Bunu mikro ve beyin cerrahinin iyi olduÄŸu, iyi bir nakil yapan hemen hemen her merkezin yapmasında sorun yok; ama naklin devamında bu hastanın yaÅŸatılması önemli. 'Ben, bunu yaptım, oldu' demek deÄŸil. Yaptığımız iÅŸin iÅŸe yarayıp, yaramayacağı çok önemli. Burada ben, eÄŸer o sinir iyileÅŸmesi sorununu çözdüysem ondan da daha fazla hasta sayısı olan sinir, omurilik felçleri çözülmüş olurdu. Bu, biraz da insanlara umut fazlalığı getiriyor gibi. Biraz kırıcı olabilir, dikkat etmek gerekiyor. Tabi bizim bilmediÄŸimiz, henüz literatüre sunulmayan bilgiler mi var diye düşünülürse de ben olmadığını söylüyorum. Öyle ÅŸeyler genellikle paylaşılır, paylaÅŸmak durumundasınız; ama sinir iyileÅŸmesinin o probleminin çok çözüldüğünü düşünmüyorum. Damarların baÄŸlanması, nakil bu iÅŸi iyi yapan her yerde yapılabilecek durumda. Dünyada sayılı ülkeler var, Türkiye'de bunların içerisinde."diye konuÅŸtu.

Prof. Dr. Özkan: Zor olan kafa nakli değil, hastanın yaşaması

"TÜRKİYE'DE SÖZ KONUSU DEĞİL"

Türkiye açısından kafa naklinin ÅŸu an gündemde olmasının pek söz konusu olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Özkan, "Öyle bir fayda oluÅŸturacağını düşünmüyoruz. Bu, sadece ütopik bir gündem oluÅŸturuyor, biz de buna alet oluyoruz bunları konuÅŸmakla; ama halkı da bilgilendirmek gerekiyor. Bir ameliyatta bir insana yüzde 50 ölüm riski veriyorsanız kolay kolay kabul edemez. Son evre tümörlerde bile kabul edilmiyor ki burada yüzde 50'den çok daha fazla hem ölüm hem iÅŸe yaramama riski." dedi.

"YÜZ NAKLİNDEN ZOR DEĞİL"

Teknik olarak kafanın nakledilmesinin, yüz naklinden daha zor olmadığını dile getiren Prof. Dr. Özkan, ÅŸunları söyledi: "2017 sonunda yapılacaktı. Özüne bakarsanız bunlar, sadece gazete haberleri üzerinde yorum yaptığımız konular. Yine de ben, o cerrahı kendi açımdan tebrik ediyorum. Böyle bir gündemi getirdi, tepkilere raÄŸmen; çünkü düşünürseniz kalp naklinin ilk yapıldığı yıllarda Güney Afrika'da bu kalp nakli gerçekleÅŸti. Hasta daha sonra kaybedildi; ama oradaki kriterler belli ÅŸeylerdi. O hasta kaybedildi; ama günümüzde kalp nakli birçok insana hayat oluyor. Burada biraz daha hazırlık, gövdenin yarısının nakli, baÅŸka birisi bir ÅŸey diyecek yeniden insan yaptık görüntüsü olacak. Bunlar, fantastik, deÄŸiÅŸik ÅŸeyler. Bu da insanlara güzel geliyor; ama teknik olarak kafanın nakledilmesi, yüz naklinden daha zor deÄŸil. Orada beklenti ve sonucun olumlu olması önemli. Ä°nsanları tedirgin eden, nakledilen insanın nakledildiÄŸi zaman sonuçları nasıl olacak, fonksiyonları çalışacak mı, o beyin o süreci hissederken aÄŸrılar duyacak mı, eziyet olacak mı, neler olacak? Bunların hiçbirini bilmiyoruz."

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.