Sosyal Medya

Güncel

Kalın: NATO tatbikatındaki olay soruşturulmalı

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, NATO tatbikatında Atatürk ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resimlerinin kullanılması olayının soruşturulması gerektiğini bildirdi.



France 24 televizyonuna konuÅŸan CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Ä°brahim Kalın, Türkiye'nin NATO'nun güçlü bir müttefiki olduÄŸunu belirterek, “Pek çok tatbikata katıldık. NATO'nun 50 yıldan uzun zamandır parçasıyız. Tabii ki bu olay dikkatle incelenmeli, soruÅŸturulmalı. Bunu kim yaptı, o resimleri oraya kim koydu vs. Bir askeri ittifak, böyle katı disiplinli bir sistemde böyle bir ÅŸey nasıl olabiliyor.” dedi.

Türkiye'nin bu konuda NATO'dan özür aldığını hatırlatan Kalın, bu olayın bir kaza olup olmadığına ilişkin soru üzerine şunları söyledi:

“Detayları bilmiyorum. GöreceÄŸiz. Åžu ana kadar NATO'nun açıklamalarına dayanıyoruz. Bir soruÅŸturma olacağını sanıyoruz, birkaç kiÅŸinin de kovulduÄŸunu duyduk. Ancak böyle bir ÅŸeyin NATO'da nasıl olabildiÄŸini ve bir daha böye birÅŸeyin olmayacağını bilmek için uÄŸraşıyoruz. Fakat bunun herhangi bir ülkeye yapılması kabul edilemez. Özellikle de kurucu CumhurbaÅŸkanımız Atatürk'e ve mevcut CumhurbaÅŸkanımıza yapılması ve Türkiye'nin tepki göstermemesi beklenemez. Bu mümkün deÄŸil.”

Kalın, “Türkiye NATO ile iliÅŸkileri kesmeyi düşünüyor mu?” ÅŸeklindeki soruya, “Hayır.” yanıtını verdi. “NATO'nun hala saÄŸlam ve açık bir müttefiki misiniz?” sorusunu ise “Öyleyiz, çünkü NATO'nun önemli bir müttefikiyiz.” diye cevapladı.

ABD Ä°LE Ä°LÄ°ÅžKÄ°LER

Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde FETÖ ve Reza Zarrab davalarında yaşanan gerilimle ilgili bir soru üzerine Kalın, şunları ifade etti:

“ABD ile uzun geçmiÅŸe dayalı stratejik ittifakımız var ancak son birkaç yılda, Obama yönetimine kadar geri giden, iki ana sorunumuz bulunuyor. Bir, ABD'nin Suriye'de DEAÅž'la mücadele adına PYD, YPG'ye verdiÄŸi destek. Ä°kinci sorun da ABD'deki Gülenci ÅŸebeke. Gülenciler ABD'de yerleÅŸikler ve sistemi charter okulları, vize sahtekarlığı ve para aklama yoluyla kendi avantajlarına kullanıyorlar. Åžimdi de ABD sistemini Türkiye'ye karşı saldırıya geçmek için kullanıyorlar. ÖrneÄŸin Zarrab (Sarraf) veya Türkiye'deki kamu bankalarından biri olan Halkbank davaları bunun parçası.”

Kalın, Türkiye'nin ABD'den, yasal çerçevenin dışına çıkan hiçbir talebinin olmadığını belirterek, “(Fetullah Gülen'in) Türkiye'ye iadesini ABD ile 1960'larda imzaladığımız bir suçluların iadesi anlaÅŸmasına dayalı olarak istedik ÅŸu anda.” diye konuÅŸtu.

Türkiye'nin bu konuda ümidini yitirip yitirmediÄŸinin sorulması üzerine de Kalın, “Bunun üzerinde çalışmaya devam edeceÄŸiz. Açık ki bu ikili iliÅŸkilerimizde olumsuz etkiye sahip. Çünkü eÄŸer kilit bir müttefikinize karşı iÅŸleyen böyle bir grup insana ülkenizde izin verirseniz, buna baÅŸka nasıl karşılık vermemiz gerekir.” ifadelerini kullandı.

'CUMHURBAŞKANININ İTİBARINA ZARAR VERMEYE ÇALIŞIYORLAR'

Kalın, Zarrab ile CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan arasında kurulmaya çalışılan baÄŸlantılarla ilgili soruyu ise “CumhurbaÅŸkanımız ile Zarrab veya bu dava arasında hiçbir baÄŸ yok. CumhurbaÅŸkanının itibarına zarar vermeye çalışıyorlar.” ÅŸeklinde cevapladı.

“Bu politik bir dava mı?” sorusuna da Kalın, “Evet, bu siyasi bir dava. Kesinlikle siyasi bir dava.” yanıtını verdi.

Kalın, “Bu çok ciddi bir iddia. ABD adalet sisteminin cumhurbaÅŸkanınızı hedef aldığını mı söylüyorsunuz?” sorusuna, ÅŸu sözlerle karşılık verdi:

“Bunu hep söyledik. Son derece siyasi motivasyonlu bir dava. Biz, dışarıdan aldığımız enerjiye bağımlıyız, yaptırımlar esnasında Ä°ran ile bu ticareti yapmak zorundaydık. Bunu baÅŸka yollarla yapmayı denemek zorunda kalacağımızı söyledik. Bankalarımız, ekonomi bakanımız iÅŸin içine girdi. ABD'liler bütün bunları biliyor. Åžimdi, 3-4 yıl sonra karşımıza Türkiye'de daha önce Gülenciler tarafından gündeme getirilen ve reddedilen bu dava çıkarılıyor. Åžimdi birebir aynı suçlama alınıyor ve aynı yargılamayı ABD'de yapıyorlar.”

“Kim bunlar? Trump yönetimi mi?” ÅŸeklindeki soru üzerine Kalın, “Bu Trump yönetimi deÄŸil. Sistem içindeki, yargı içindeki, Gülencilerin temasa geçtiÄŸi açık olan belli kiÅŸiler.” deÄŸerlendirmesini yaptı.

Kalın, “Sizce ABD yargı sistemini Gülenciler mi kontrol ediyor? sorusu üzerine, “Bunu siz söylüyorsunuz. Benim söylediÄŸim, bunun siyasi hala getirildiÄŸi ve davanın amacına, ima ettiklerine bakarsanız, bunun Türkiye'de daha önce yapmaya çalıştıkları ama baÅŸaramadıkları ÅŸey olduÄŸu ortada.” görüşünü dile getirdi.

Zarrab'ın ABD'deki soruÅŸturmacılar ile iÅŸ birliÄŸi yapıp yapmadığına iliÅŸkin ise Kalın, “Mahkeme detaylarını bilmiyorum. Bu bir yargı süreci. Tekrarlamak isterim ki yasal çerçevenin dışında hiçbir ÅŸey asla istemedik. Ancak maalesef hem Obama hem de Trump yönetimleri bu kilit önemdeki konuda birÅŸey yapmadılar. Bu da iki kilit müttefikin iliÅŸkilerini etkiliyor.” diye yanıt verdi.

PYD/YPG Ä°LE ABD Ä°LÄ°ÅžKÄ°LERÄ°

ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri, YPG/PYD ve IŞİD arasında Rakka'da yapılan anlaşmayla ilgili soru üzerine de Kalın, şunları kaydetti:

“Öncelikle, bu korkunç bir anlaÅŸma. Bunu öğrendiÄŸimizde tabii ki tepki gösterdik fakat bence bu PYD/YPG gibi bir terör örgütünü, IŞİD gibi bir baÅŸka terör örgütüne karşı desteklemenin yanılgısını gösteriyor. Başından beri söyledik, bir terör örgütü ile diÄŸer terör örgütünü kullanarak mücadele edemezsiniz. Yakın zamanda söylediÄŸim gibi, kendi resmi belgelerinde PYD/YPG her zaman PKK'nın Suriye kolu olarak yer aldı. PKK bir terör örgütü mü? Evet, öyle. Emirleri aldıkları yer orası. Aslında PYD/YPG'nin emir komuta yapısına baktığınızda bütün kilit emirleri Kandil dağından ve PKK'dan alıyorlar. “

“PYD/YPG'nin IŞİD'e karşı en etkin güç olduÄŸunu söylüyorlar. Ancak aslında durum bunun tersi.” ifadelerini kullanan Kalın, “ABD bu türden desteÄŸi baÅŸka herhangi bir gruba, mesela Özgür Suriye Ordusu'na, Türkmenlere veya Arap gruplara verseydi, onlar IŞİD'e karşı en etkin grup haline gelirdi. Büyük askeri destek saÄŸladılar.” diye konuÅŸtu.

Kalın, Türkiye'nin Fırat Kalkanı operasyonuyla IŞİD'e karşı önemli bir mücadeleye destek verdiğini anlatarak, bu operasyon kapsamında 2 bin kilometrekare toprağın IŞİD'lilerden temizlendiğini ve binlercesinin imha edildiğini söyledi. Kalın, Türkiye'nin Musul'da ve başka yerlerde de IŞİD'le mücadele operasyonlarına destek verdiğini kaydetti.

“Bizim baÅŸlıca kaygımız bunun yanlış insanlarla yapılması.” ifadesini kullanan Kalın, “ÖrneÄŸin Irak'ta Iraklı askerleri, BaÅŸika kampında Musul gönüllülerinin eÄŸittik. PeÅŸmerge ve Irak ordusuna IŞİD'le mücadelede yardım ettik. Bunlar bir sorunumuz yok. Sorun, bunu kiminle yaptığınız. Bizim oradaki ana pozisyonumuz ÅŸu: PYD/YPG PKK'nın Suriye koludur ve onu meÅŸrulaÅŸtıramazsınız. PKK'yı da IŞİD'le mücadele ediyor diye meÅŸrulaÅŸtıramazsınız.” deÄŸerlendirmesini yaptı.

ABD'NÄ°N SURÄ°YE PLANI

ABD'nin bölgede kalmayı mı amaçladığı ÅŸeklindeki soru üzerine Kalın, “Başından beri bize PYD/YPG ile iliÅŸkilerinin geçici olduÄŸunu, yani Rakka bir kere kurtarıldıktan, IŞİD elimine edildikten sonra iliÅŸkiyi kesmeye baÅŸlayacaklarını idi. Dolayısıyla ÅŸimdi ABD'nin PYD/YPG ile iliÅŸkiyi kesmesini bekliyoruz, çünkü görev yerine getirildi. Åžimdi ABD'nin planlarını nasıl yapacağını göreceÄŸiz. Rakka bölgesi temizlendiÄŸi için daha uzun kalma yönünde bazı düşünceleri var gibi görünüyor.” yanıtını verdi.

ABD'nin Suriye'deki Rusya - İran mevcudiyetine karşı orada kalmayı düşünmesinin muhtemel olduğunu ifade eden Kalın, şöyle devam etti:

“EÄŸer amaç buysa, bu fikir sahadaki iÅŸleri daha da karmaşıklaÅŸtıracaktır. Niye? Çünkü Soçi üçlü zirvesinde, Cenevre - Astana süreçlerinde ilerledikçe kilit önemdeki unsurlardan biri, aklımızda tuttuÄŸumuz ilkelerden biri Suriye'ye bir arada tutmaktır. Yani Suriye'nin toprak bütünlüğü. Toprak hakimiyeti için bu kadar çok grup varsa, devlet dışı aktörler olsun, devletler olsun, bu hedefin gerçekleÅŸmesi imkansız olacaktır.”

Astana sürecinin Cenevre sürecinin alternatifi değil, tamamlayıcısı olduğunu belirten Kalın, Suriye sorununa çözüm için biri BM'nin, diğer de Türkiye, Rusya ve İran'ın açtığı iki kanalda çalışıldığını söyledi.

“Suriye'yi birleÅŸtirecek kiÅŸi Esed deÄŸil.” ifadesini kullanan Kalın, “MeÅŸruiyetini kaybetti, Suriye'yi kapsayıcı, demokratik, çok kültürlü, iÅŸlevsel ve meÅŸru bir hükümet yapısına taşıyamaz. Açıktır ki bu sonunda Suriye halkının kararı.” diye konuÅŸtu.

Suriye'nin kaderinde Rusya ve Ä°ran'ın rolüyle ilgili soruya da Kalın, “Rusya ve Ä°ran tabii ki Esed'i destekledi. Tabii ki bir bu özel konuda anlaÅŸamıyoruz ama tartışmaya devam edeceÄŸiz. Bizim pozisyonunuz netti ve Ä°ranlılar ile Ruslar için Esed'i iktidarda daha fazla tutmanın Suriye'de kendi çıkarlarını korumak için bir yol olmadığına ya da tek yol olmadığına veya hatta en iyi yol olmadığına inanıyoruz.” yanıtını verdi.

Kalın, Rusya ve Ä°ran'ı bu konuda ikna edip edemeyecekleri sorusuna da “Bu konuda çalışmaya devam edeceÄŸiz.” karşılığını verdi.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.