Sosyal Medya

Aile YaÅŸam

Türkiye'de 2 evden 1'inde diş fırçası yok

Diş Hekimi Aslı Tapan, Türkiye'de her 2 evden 1'inde diş fırçası olmadığını söyleyerek, her 10 kişiden 9'unun ağız problemi yaşadığını, 65 yaş üstü insanların yüzde 50'sinin dişlerinin tümünün eksik olduğunu, insanların yılda bir kere bile diş fırçası değiştiremediğini belirtti.



Türkiye, ağız-diÅŸ saÄŸlığı konusunda hünüz geliÅŸmiÅŸ ülkelerin standartlarını yakalayamadı. 20-26 Kasım Ağız ve DiÅŸ SaÄŸlığı Haftası nedeniyle açıklama yapan Memorial ÅžiÅŸli Hastanesi Ağız ve DiÅŸ SaÄŸlığı Bölümü'nden DiÅŸ Hekimi Aslı Tapan, hiç de iç açıcı olmayan Türkiye'deki ağız ve diÅŸ saÄŸlığı istatistiklerini verdi.

14 - 17 yaş arasındaki çocuklarda yapılan araştırmalarda çürük oranının çok yüksek olduğuna dikkat çeken diş hekimi Tapan, "6 ayda bir diş hekimine gitmeyi öneriyoruz ama en geç senede 1 hastalarımızı görmek istiyoruz çünkü ağız ve diş sağlığı tüm vücut sağlığıyla o kadar çok bağlantılı ki bu bilinci hastalarımıza vermek istiyoruz. O yüzden herkesin ağız ve diş sağlığı kontrolüne her sene gelmesi gerekiyor" dedi.

"Ä°NSANLAR DÄ°Åž KAYBI OLUNCA DÄ°Åž HEKÄ°MÄ°NE BAÅžVURUYOR"

Diş eti hastalıklarının özellikle şeker hastalığının ilerlemesine neden olduğunu belirten Tapan, sözlerine şöyle devam etti: "Ağız ve diş problemleri üst solunum rahatsızlıklarına yol açabiliyor, mide rahatsızlıklarını arttırabiliyor. Özellikle ağızdaki kötü dolgular ve kötü restorasyonlar mikrobiyal yuva yapabiliyor ağızda. Ayrıca diş hekimine başvuranların büyük bir çoğunluğunu eksik diş nedeniyle diş hekimine gidenler oluşturuyor. Bu demek oluyor ki diş hekimine sorunlar büyüdükten sonra gidiyoruz. Bu nedenle her hastamıza ağız ve diş sağlığının önemini anlatmalıyız. Düzenli kontroller, diş fırçalaması ve sadece diş fırçalamasının yeterli olmadığını söyleyerek arayüz ürünlerinin de kullanımına dikkat çekmeliyiz. Arayüz fırçaları, diş ipleri, ağız gargaralarını da insanlara kullandırmak hedeflerimiz arasında."

Batı ülkelerinde diÅŸ hekimine gitme sıklığının yılda 5 iken ülkemizde 0,9 olduÄŸunu belirten Tapan ÅŸunları söyledi: "DiÅŸ saÄŸlığında günlük fırçalama sayısı kadar, fırçalamanın süresi ve etkinliÄŸi de önemlidir. Fırçanın kılları diÅŸ eti çizgisi boyunca 45 derecelik bir açı ile yerleÅŸtirilmeli, yumuÅŸak bir basınç ile yuvarlaklar çizilerek diÅŸler temizlenmelidir. Bu da demek oluyor ki doÄŸru ve etkin diÅŸ fırçalama topluma özellikle de çocuk yaÅŸtan baÅŸlayarak öğretilmelidir. Fırçalanmayan diÅŸlerle ağız saÄŸlığı zamanla kaybedilir. SaÄŸlıksız bir ağızda yaralar oluÅŸur, diÅŸler çürür, diÅŸ eti hastalıkları geliÅŸir. DiÅŸlerin beyaz olması onların saÄŸlıklı olduÄŸunu göstermez. Ağız ve diÅŸ saÄŸlığı, diÅŸler, diÅŸ eti ve aÄŸzınızla bir bütündür. DiÅŸ çürükleri ve diÅŸ eti hastalıklarını da önlemek gerekir. DiÅŸler fırçalanmazsa ve diÅŸ ipi kullanılmazsa diÅŸlerin aralarında besin artıkları kalır. Bunlar diÅŸ çürüğü ve diÅŸ taşı oluÅŸumuna neden olur. Elektrikli diÅŸ fırçaları da kapsamlı etkin bir temizlik saÄŸlamaktadır."

Ağız ve diÅŸ saÄŸlığı için doÄŸru beslenmenin de önemli olduÄŸunu belirten Tapan, "Kalsiyum ve C vitamini açısından zengin içerikli yiyecekler tüketilmelidir. SaÄŸlıklı diÅŸler için çocukluk döneminden itibaren süt, yoÄŸurt ve peynir gibi kalsiyum kaynakları tüketilmelidir. Portakal, kavun gibi pek çok meyve ile brokoli ve ıspanak yeÅŸil sebzeler de önemli C vitamini kaynaklarıdır" dedi. 

Ä°STANBUL/DHA

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.