Sosyal Medya

Güncel

Üç ziyaret sonrası Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya, Kuveyt ve Katar ziyaretlerinin ardından gazetecilere önemli açıklamalar yaptı.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya, Kuveyt ve Katar ziyaretlerinin ardından gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.

'MUTABIK KALINDI'

Erdoğan, "Öncelikli olarak görüştüğümüz S-400. Anlaşma imzalandı, detaylar üzerinde savunma sanayi müsteşarımızla muhatapları görüşmeleri sürdürüyor. Avanslar meselesi var, kredi meselesi var. Ödemelerdeki faiz noktasında bu görüşmemizde biz kendisiyle mutabakat sağladık. Hatta bakanlar olarak da mutabık kalındı, teyit ettik. Alttaki bürokratların yaklaşımı ile ikimizin ortaya koyduğu yaklaşımın farklı olduğu ortaya çıktı. Arkadaşların yoğun çalışmaları olursa, 22'sinde de bir araya geldiğimizde önemli mesafe katetmiş oluruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Akkuyu ve Türk akımı da iş birliğimizin önemli konuları arasında yer alıyor. Türk Akım'ında Rusya'nın çok çok hızlı bir şekilde giderek 448 km'yi tamamlamış olması manidardır. Şimdi artık bizim kara topraklarındaki adımları Kıyıköy'den itibaren atacağız. İnşallah bunların olması, hele hele bir hat değil, iki hat olarak da devam etmesi bizimle ilgili olması stratejik önemi haizdir." ifadelerini kullandı.

'HEDEFÄ°MÄ°Z RUSYA Ä°LE YÃœZ MÄ°LYAR DOLARLIK TÄ°CARET HACMÄ°NÄ° YAKALADIK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Rusya ile başlayan Kuveyt, Katar ile devam eden üç günlük bu ziyaretlerimizi şu an itibariyle tamamlamış bulunuyoruz. Rusya'da ikili ilişkilerde bütün kısıtlamaların kaldırılması süreci hızla ilerliyor. Özellikle Rusya ile tabii şu an itibarıyla geldiğimiz nokta turizmde çok çok hassastı. Turizmde de onuncu ayın sonu itibarıyla 4,5 milyona varan Rus turist sayısı var. Bu yıl sonu itibariyle daha da artacağa benziyor. Hedefimiz Rusya ile yüz milyar dolarlık ticaret hacmini yakalamak. Bu konuda her iki tarafta bu irade mevcut; bunu hedefleyelim ve bu hedeften de taviz vermeyelim anlayışı var." diye konuştu.

KRÄ°Z SONRASI RUSYA Ä°LE SON DURUM

Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili olarak temel beton atma törenini istiyoruz ki bu ay sonuna kadar yapalım. Bununla ilgili hazırlıklar sürüyor. Türk akımında şu anda Rusya deniz altında boru döşeme çalışmalarında 448 km'lik bölüm tamamlanmış vaziyette. Türk akımında gerçekten Rusya çok yoğun bir çalışma sürdürüyor. Türkiye tarafındaki hazırlıklar da devam ediyor. Buradan Avrupa'ya bu Türk akımı hattının geçmesi önem arz ederken, ikinci bir hattın yapımı ile ilgili çalışma konusunda Enerji bakanımıza gereken talimatı oradaki müzakereden sonra verdik. İkinci hatla ilgili çalışmalarımız devam edecek. Türk akımı hattı çift hat olarak devam etme imkanının yakalamış olacak. Burada ikinci hat ağırlıklı olarak Türkiye'ye hizmet veren bir hat olmuş olacak.

ERDOĞAN: PUTİN'İ ÜMİTSİZ GÖRDÜM

Sayın Putin ile Yukarı KarabaÄŸ konusunu da görüştük. Süreç neredeyse 30 yıldır iÅŸliyor, bu hassas meselenin Rusya tarafından ele alınması gerektiÄŸini ifade ettik. Çünkü Rusya'nın bölgede Ermenistan üzerinde de ağırlığı var. ‘Rusya olarak bu iÅŸe önem vermeniz faydalı olacaktır' dedik. Yedi reyondan beÅŸ tanesi ile ilgili daha önce çıkan karar var. Bu kararlara uyulması gerekliliÄŸi üzerinde durduk.

"Kendisi olumlu bakıyor ama, gördüğüm kadarıyla çok umutlu deÄŸil. Tarafların tutumu nedeniyle ümitsiz, onu gördüm. Ben kendisine, ‘BeÅŸ reyon meselesinde olumlu neticeler alınmıştı, buradan çıkacaklardı' dedim. Bu konuda BM'nin almış olduÄŸu karar da var, bu karara raÄŸmen Ermeniler buraları boÅŸaltmadı. Buraların iÅŸgal altında olduÄŸunu BM Güvenlik Konseyi kabul etti. Buna raÄŸmen Ermenistan oraları terk etmiyor, boÅŸaltmıyor. Buralar boÅŸaltılmış olsa, o zaman tabii buraların gerçek sahipleri gelip topraklarına yerleÅŸebilirler. Tüm bunları görüştük. Ama gördüm ki bir ümitsizlik var yani."

KUVEYT TEMASLARI

İkinci ziyaret noktamız Kuveyt idi. Ticaret ,turizm, savunma sanayi ve diğer alanlardaki işbirliğimizi ele aldık. Bu konularda ilgili arkadaşlarımızın birbirleriyle görüşmeleri devam edecek. Katar krizinin çözümü için Kuveyt Emiri'nin girişimlerini bugüne kadar nasıl desteklediysek, bundan sonra da desteklemeye devam edeceğimizi belirttik.

KATAR'DAKÄ° ASKERÄ° ÃœSSÃœMÃœZ BÃœYÃœTÃœLÃœYOR

Katar'da, Yüksek Stratejik Komite toplantısını yaptık; ikili ilişkilerimizi kapsamlı şekilde ele aldık. Ticaret, sanayi, tarım gibi muhtelif alanlardaki işbirliğimizin yanı sıra Katar'da biliyorsunuz bir de üssümüz var. Bunların değerlendirmesini yaptık. Askeri üssümüzü ziyaret ettik. Bizim askerimiz orada barış, güven ve istikrar için bulunuyor. Askerlerimiz bundan sonraki süreçte de aynı kararlılıkla oradaki görevlerini yapmaya devam edecekler. Askerlerimizin konuşlandıkları Tarık bin Ziyad kışlasının modernize edilmesi, genişletilmesi, büyütülmesi için çalışmalar sürüyor. Bu yapıldığı anda, parlamentoda aldığımız karar gereği neyse bunu yapmaya devam edeceğiz.

Katar'a yönelik yaptırımların artık kaldırılması gerekiyor. Bu krizin kimseye artık faydası olmadığı ortada. Bölgemiz zaten terör, iç savaşlar, mezhep gerginliği ile uğraşıyor. Yeni krizler çıkarmak kimseye fayda sağlamaz. Bunun yerine Suriye, Irak, Filistin, Somali, Myanmar gibi hepimizi ilgilendiren sorunlar üzerinde yoğunlaşmamız, mevcut meselelerin çözümüne odaklanmamız gerekiyor. Bunlar üzerinde durduk. Katar ile bu konularda fikir birliği içinde olduğumuzu söyleyebilirim. Libya konusunu da ele aldık. Temennim odur ki, başta körfez olmak üzere bölgede bir an önce aklıselim hakim olsun, bir an önce olumlu bir neticeye varılsın.

RUSYA Ä°LE VÄ°ZE KONUSU

Vize meselesinde ciddi anlamda bir yumuşama söz konusu. Bunları da o noktada ele aldık.

'ILIMLI İSLAM' AÇIKLAMASINA TEPKİ

Sayın Hariri'yle ilgili süreci takip ediyoruz. Birkaç gün içinde Lübnan'a döneceÄŸi yönünde bir açıklaması olmuÅŸ. Dolayısıyla ÅŸu an için birkaç gün beklemekte fayda var. ‘Ilımlı Ä°slam' tartışmasıyla alakalı olarak ben öteden beri aynı ÅŸeyi söylüyorum: Ä°slam, Ä°slam'dır. Batılı liderlerle görüşmelerimde de, ABD'de STK'larda yaptığım konuÅŸmalarda da defalarca söyledim: Biz Ilımlı Hristiyanlık, Ilımsız Hristiyanlık gibi ifadeler kullanıyor muyuz?Kullanmıyoruz. Ä°slam için de bu tarz ifadeler kullanılması; dinimizin ÅŸiddetle özdeÅŸleÅŸtirilmeye kalkışılması yanlıştır. Bu açıdan, ılımlı Ä°slam, ılımsız Ä°slam tarzındaki ifadeleri doÄŸru bulmuyoruz. Ä°slam'ın ilkeleri bellidir; Ä°slam, Ä°slam'dır.

'ATATÃœRK' TARTIÅžMALARI

Gençlerin dediÄŸiniz türden bir ÅŸey yapması genel merkez gençlik kolları kaynaklı bir ÅŸey deÄŸil. Gençlerimizin kendilerinin serbest hareket etmesi suretiyle attıkları adım. Benim konuÅŸmam zaten onlarla baÄŸlantılı bir konu deÄŸil.. Benim konuÅŸmamda, bu ülkede tabular oluÅŸturulmaması gerektiÄŸini vurguladım. Atatürk'ü sevmek baÅŸka bir ÅŸeydir, Atatürkçülük yapmak baÅŸka bir ÅŸeydir. Bizim anlatmak istediÄŸimiz budur. Anlattığımız da budur. Ãœlkemizde maalesef böyle bir durum yaÅŸanıyor. Mesela neymiÅŸ, efendim ben Atatürk ifadesini kullanmıyormuÅŸum! Ya, yok öyle bir ÅŸey. Kullandığım yerler vardır, kullanmadığım yerler vardır. Bu matematik bir olay deÄŸil ki. Atatürk'ün imzasına bakarsınız, bazı yerlerde K. Atatürk diye imzası vardır, bazı yerlerde Gazi Mustafa Kemal diye imzası vardır. Ben ÅŸimdi Gazi Mustafa Kemal de diyorum, Atatürk de diyorum. Ama adamın derdi baÄŸcı ile olduÄŸu için, ne deseniz kusur buluyor. Sıkıntı burada. Düşünün artık, kimlerin eline diline düştü ya. Marksistlerin, affedersin PKK'lıların, HDP'lilerin, ÅŸunların bunların eline düştü. Onlarla birlikte yürüyen kim? Sözde Atatürkçü KılıçdaroÄŸlu. Beraber bunlarla yürüyor. Oradan eleÅŸtiriler yapıyor. Önce iÅŸine bak. Bu ülkeye ne kazandırıyorsun ona bak. Buralara kadar bu iÅŸi düşürmedik, düşürmeyeceÄŸiz. Kaldı ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, biliyorsunuz, kendisini putlaÅŸtırmaya çalışanlara yönelik aleyhte çok veciz ifadeleri var. Al biraz da onları oku. Bak bakalım ne diyor. ‘Vatan için ne yaptınız, bu millet için ne yaptınız?' diye soruyor. ‘Bana öyle gelin' diyor. Biz, bu cümlenin ÅŸu andaki muhatapları olarak, Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıyoruz, yaptığımız budur.

GÄ°ZLÄ° ANLAÅžMAYA TEPKÄ°

Cumhurbaşkanı Erdoğan BBC'nin ortaya çıkardığı PKK ve IŞİD arasında yapılan gizli anlaşmaya ve IŞİD'e Karşı Uluslararası Koalisyonun Sözcüsü Albay Ryan Dillon açıklamasına sert tepki gösterdi. Erdoğan, ABD'nin bölgede kara planlamasında yer aldığının ortaya çıktığını vurguladı.

"Amerikalı koalisyon sözcüsünün olaylara ne kadar vakıf olduÄŸunu bilemiyorum. Rutin asker mantığı ile yapılmış bir açıklama gibi görünüyor" diyen ErdoÄŸan "Ä°ÅŸin siyaseti baÅŸka bir ÅŸeydir. Önemli olan onları oralarda görevlendiren siyasetçinin ne dediÄŸidir. Orada kaç IŞİD'li olduÄŸunu, kaçının çıktığını bildiÄŸini de zannetmiyorum. Rakka, IŞİD'in Suriye'deki ana merkeziydi; en sonda ana merkezleri de düşmüştür. Biz oralarda IŞİD'le mücaledele konusunda Amerikalılara ÅŸunu söyledik: ‘Rakka operasyonunu, Münbiç de dahil olmak üzere gelin beraber yapalım'. Ama onları ikna edemedik. ABD, orada, bir terör örgütünü bir baÅŸka terör örgütüyle yok etmenin hesabı içine girdi.

"NE KADAR Ä°NANDIRICI"

‘Biz oralarda yokuz; havadan müdahale ediyoruz, sadece lojistik destek saÄŸlıyoruz' diyorlar ama, gerçek tam öyle deÄŸil. Amerikalı komandolardan tutunuz, deÄŸiÅŸik güvenlik güçlerine varıncaya kadar YPG ile o bölge içinde o mücadelenin içinde bizzat yer alanlar var. YPG elemanlarına para verdiklerine dair duyumlar var. Tüm bunları bir kenara koyalım, Irak üzerinden Suriye'ye 3500 tır, zırhlı taşıyıcı, silahlar, tank, top vesaire sevk ettiler. ABD'nin orda beÅŸ hava üssü var, sekiz de diÄŸer üsleri var. Åžimdi bir de Rakka'da üs kuruluyor. Tırlarla sevk edilen silah, mühimmat, araç gereç hepsi oralara serpiÅŸtiriliyor. Hal böyle iken, ABD'nin, ‘Ben bu iÅŸin içinde yokum, ben bu iÅŸi sadece izliyorum, havadan takip ediyorum' demesi ne kadar inandırıcı? Gerçek ortada. YaÅŸananlar, ABD'nin oralarda kara planlamasında da yer aldığını çok açık net ortaya koymaktadır."

TRUMP'A 'SİYASİ ÇÖZÜM' CEVABI

Trump ile Vietnam'da yaptıkları açıklamada doÄŸrusu bu ÅŸeyleri çok açık net görmüyorum, böyle bir çaÄŸrıyı görmüyorum. ‘Siyasi çıkış yolu' ifade olarak doÄŸru da, peki yedi senedir bu iÅŸin siyasi çıkış yolu yok muydu, böyle bir imkan yok muydu? Var idiyse niye bu yola baÅŸvurulmadı da yüz binlerce insan öldürüldü? Yüz binlerce insanın öldürülmesi olayındaki aktörler kimlerdi? Bunların bir düşünülmesi lazım. Yüzbinlerce insan öldürülecek, buna neden olanlar hiç bu iÅŸi yok kabul edecekler ve siyasi çıkış yolu.

Siyasi çıkış yolu deniliyorsa o zaman hadi tüm silahlar, toplar, tanklar hepsi araziden çekilsin; o zaman AGİT vs. kimleri sokacaksak devreye, bunları sokalım devreye hemen burada siyasi çıkış yolunu arayalım. Türkiye olarak biz de siyasi çözüm için üzerimize ne düşecekse yapalım. Birleşmiş Milletler üzerine ne düşecekse, o da üzerine düşeni yapsın. Atalım adımları. Siyasi olarak hemen bu işlerin üzerine gidelim..

SURÄ°YE'YÄ° YENÄ°DEN AYAÄžA KALDIRMAK GEREKECEK

Kaldı ki iş sadece siyasi çözümle bitmeyecek. Karşımızda artık yerle bir olmuş bir Suriye var. Kuru kuruya bir şeyler söylenmesi yetmiyor. Yerle bir olmuş Suriye'yi de bir taraftan yeniden ayağa kaldırmak gerekecek. Tarih, kültür, medeniyet, her şey yerle bir olmuş. Bunları etraflıca düşünmek gerekiyor.

Bu meseleden en büyük zararı gören de biziz. Niye? Çünkü bizim Suriye'ye 911 km'lik sınırımız var. Suriye meselesiyle ilgilenen diÄŸer ülkeler arasında bu kadar uzun sınırı olan bir baÅŸka ülke var mı? Yok. 3,5 milyon Suriyeli benim ülkemde. Onların bakımı, eÄŸitimi, saÄŸlığı, a'dan z'ye her ÅŸeyi bizim üzerimizde. Biz bize düşeni yapıyoruz. BaÅŸta ABD olmak üzere dünya bu konuda ne kadar destek verdi Türkiye'ye? AB ne gibi destek verdi? Sözde üç artı üç 2016 içinde bize mali destek vereceklerdi. Åžu ana kadar AB'den gelen destek 850 milyon avro. Nerede desteÄŸiniz? Yok! KonuÅŸtuÄŸumuz zaman, ‘Kararı alındı' diyebiliyorlar sadece. Önemli olan kararı almak deÄŸil, alınan kararı uygulamaktır. BirleÅŸmiÅŸ Milletler Mülteciler Yüksek KomiserliÄŸi'nden gelen yardım da, zannediyorum, 600'ü falan bulmamıştır.

SURİYE İÇİN KRİTİK ÇAĞRI

Dünya bu şekilde davranırken biz ise üzerimize düşeni en iyi biçimde yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Mülteciler konusunda tüm dünyayı duyarlı olmaya çağırıyoruz. En güçlü olarak ABD'yi, Rusya'yı, Çin'i, hatta daimi üyeleri, bu hususta duyarlı olmaya davet ediyoruz. Temenni ederim ki bu duyarlılığı gösterirler.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.