Düşünce Platformu
Kitap almak ile kitap okumak arasındaki mesafe (I)
Çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırmak için görüntüde seferberiz. TÜYAP Kitap Fuarı çocuktan geçilmiyordu. O kadar çocuk arasında kitap karıştırana hiç rastlamadım. Karıştırmaktan kast ettiğim, bir kitabın sayfasını ayaküstü, cümleleri içercesine okumak.
Fatma BarbarosoÄŸllu - Yeni Åžafak
Çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırmak için görüntüde seferberiz. TÜYAP Kitap Fuarı çocuktan geçilmiyordu. O kadar çocuk arasında kitap karıştırana hiç rastlamadım. Karıştırmaktan kast ettiğim, bir kitabın sayfasını ayaküstü, cümleleri içercesine okumak.
Anne babalarıyla fuarı gezen çocuklar ziyadesiyle sıkılmış görünüyordu, civar ÅŸehirlerden gelenlerin keyfi ise daha ziyade “kafetarya zevki” olarak seyrediyordu.
Çocukları organize edip otobüslerle kilometrelerce uzaktaki bir kitap fuarına getirmek müthiş bir emek istiyor.
Peki bu emek zayi oluyor mu? Emir demiri keser hükmüyle kağıt üstünde “çocuklar fuara götürüldü” yazısını yazmak için onca yorgunluÄŸa katlanan öğretmenlerin emeÄŸi elbette zayi oluyor. Çünkü kitap almak ile kitap okumak arasındaki mesafe giderek açılıyor. Fuar etkinliÄŸi olarak yılda bir defa kitaplarla buluÅŸmak, okuma alışkanlığının kazanılması için yeterli deÄŸil. Kitap ile buluÅŸmanın sürekli olması gerekiyor.
Kitap okuma zevki olmayan öğretmenlerin öğrencilerini kitap ile buluşturmaları ise hiç mümkün değil.
Size bu durumu başımdan geçen bir olay üzerinden anlatmak isterim:
Ä°stanbul’a yakın ÅŸehirlerden birinden davet aldım. Daveti yapan müdür bey, okullarında söyleÅŸi yapmamı istiyordu.
Yapılacak iÅŸin en iyi ÅŸekilde planlanması konusuna azami dikkat sarf ettiÄŸimden, iyi bir program olması için bir okuma atölyesi düzenleyelim dedim. Önce ben öğretmenlerle bir beyin fırtınası yapayım. Onlar bana okullarındaki öğrenci profili hakkında bilgi versinler. Sonra sınıftaki öğrencilerin zevklerine göre üç kitap seçelim ve bir “kitap nasıl okunur?” sorusunun cevabını bu kitapların izleÄŸinde öğrencilerle beraber arayalım.
BeklediÄŸim cevap maalesef olumlu olmadı. Benim teklif ettiÄŸim program kağıt üzerinde pek şık görünmeyecekti. Tek düze bir ÅŸey. Oysa pek çok okul idaresi farklı yazarlar, farklı isimler ve bol fotoÄŸraf eÅŸliÄŸinde “tanıtım” peÅŸinde. Kime neyi tanıtıyorlar iÅŸte orası zurnanın zırt dediÄŸi yer.
Maalesef idealist öğretmenlerin hayat enerjileri, “tanıtım peÅŸinde” koÅŸan okul idarecileri tarafından gasp ediliyor. Bazen de idealist okul yöneticileri “bu benim görev tanımım içinde yer almıyor” diyen aşırı memur kafalı öğretmenler yüzünden hiçbir hareket imkanı bulamıyor.
Velhasıl idealist yöneticiler ve öğretmenlerin buluştuğu okulların öğrencileri derhal fark ediliyor.
Henüz yorum yapılmamış.