Düşünce Platformu
Mustafa Kutlu / Kurban ile bayram
Follow @dusuncemektebi2
Sıkıntı, stres, birikir, birikir ve tatil yaklaşır yaklaşır. Beklenti artar artar. Bir an önce bu zaman ve mekân kıskacından kurtulup biraz nefes almak istersiniz. İşte bunun adı “tatil”dir.
Mustafa Kutlu - Yeni Åžafak
Kurban Bayramı üzerinden çok zaman geçti. Bu yazı “kurban” ve bayram ile ilgili günümüz toplumunda görülen umumi sıkıntıyı (veya ferahlığı) dile getirmek üzere yazıldı.
Modern ÅŸehirde (mesela Ä°stanbul) yaÅŸamak hepimizin bildiÄŸi üzerinde çok konuÅŸulan sıkıntılarla doludur. Modern teknoloji, üretim-tüketim-iletiÅŸim-ulaşım; insan iliÅŸkileri bir “hayat tarzı” yaratmıştır. Kırmızıda dur, yeÅŸilde geç. Kapitalizm zamanı ve mekânı sıkıştırmıştır. Daha çok üretim daha çok kâr, zil çalar paydos. Saat çalar koÅŸ. Kartı bas, imzayı at, telefona bak, ayaküstü yemek ye, trafiÄŸe takıl, aman uzatmayalım. Ä°ÅŸte bir dönen dolap var ve siz onun içinde bir çark, bir vidasınız.
Sıkıntı, stres, birikir, birikir ve tatil yaklaşır yaklaşır. Beklenti artar artar. Bir an önce bu zaman ve mekân kıskacından kurtulup biraz nefes almak istersiniz. Ä°ÅŸte bunun adı “tatil”dir.
Tatil kendi çapında bir konfordur ve siz asla onu başka bir şeye feda edemezsiniz (Eskiden tatil mi vardı? Ne zaman: Tarım toplumunda). Tatil beldeleri, oteller, pansiyonlar, ulaşım (artık pek çoğumuzun arabası var), iletişim (telefonla bayramlaşma), bayramı değiştirmiş, tatille birleştirip dönüştürmüştür. Unutmayın, turizmin buna ihtiyacı var.
Bu arada kurbanı da kesmek lazım. Nasıl? ÇoÄŸu der ki “kendi kesmek (bu “kendi kesmek” iÅŸi de bayağı netamelidir. O gün hastaneler elini-yüzünü-bacağını kesmiÅŸ kiÅŸilerle dolar, taÅŸar) evlâdır” nerede? BaÄŸda, bahçede, tarlada, avluda. Apartman arası yasak.
Buyur buradan yak.
Bundan az bir zaman önce tarım toplumumuzdan ÅŸehirlere akan nüfus mahalle arasında, E-5 TEM kenarında, arsada, aÄŸaç altında, kendince uygun gördüğü yerlerde kesti kurbanını. Bütün ÅŸehir mezbahaya döndü, develerden akan kan BoÄŸaz’ın suyunu kızıla kesti.
Belediyeler, vakıflar, dernekler organize oldu. Kurban satış yerleri, kesim yerleri yapıldı şehir kan-et ve gübre kokmaktan kurtuldu. Ama yine de bu organizasyon mevcut kurban kesimini karşılamadı.
Sıralar uzadı, zaman kayboldu vesaire. Bayram tatilinde hem sıla-i rahim yapıp hem kurbanı köyünde kesmek isteyenler yollara düştü. Bu defa kara yolları kaza haberleri ile doldu, yollar kan gölü oldu.
Bu vecibeyi bu şartlarda yerine getirmek için ne yapmalı? Diyanet, Kızılay, vakıflar, dernekler, hayır kurumları devreye girdi. Fakir Müslüman ülkeler için vekalet yolu ile kurban bağışı başladı.
Tatile çıkacak insanlar ferahladı.
Kurbanının Nijerya’da kesildiÄŸine dair video bile adrese gönderiliyor, insanların gönlü rahatlıyordu.
- Yahu kardeşim kurbanını kendin kes, hayır yapmak için fukaraya dağıtsana.
- İyi de bizim semtte herkes kurban kesiyor fukarayı nereden bulacağım?
- Arayan bulur.
- Nasıl?
- Etleri poşetlere koy. Arabanın bagajına yerleştir. Git kenar mahallere, olmadı köylere. Muhtara sor fakiri bul, eti ver.
- Kaç gün sürer bu?
- Gayretine bağlı.
- Bizim tatil ne olacak?
- Ya tatil, ya bayram. Yani kurban.
- Kurban “kan akıtmak” deÄŸil mi, ha ben, ha vekil.
Hem Afrika açlıktan kırılıyor.
- Sen bilirsin.
Tarım toplumunda, yani “büyük ailen zamanında kurban bütün merasimi ile yerine getirilen, tatille iliÅŸkisi olmayan gerçek bir bayram idi.
Kurban satış yerine gidilir. Kurban alınıp eve getirilir. Çocuklar, torunlar onu bir iki gün sever besler. Sonra gözleri bağlanır, ehil bir kişi kurbanı keser, tüm aile derinin yüzülmesi, kanın-pisliğin toprağa gömülmesi, etin parçalanması; boğazına düşkün olanların hemencecik ciğer kavurmayı kotarması, sonra bahçedeki büyük masa etrafında bütün ailenin toplanıp tatlısı, böreği, zeytinyağlı dolması ile sofraya oturması.
Bütün bu merasimin ta başında “Kurban Bayramı Namazı” gelirdi ki, çocuklar dahi uykulu gözleri ile gider küçük yaÅŸtan itibaren bu büyülü atmosferi tadardı.
Şimdi eskilerin yüzü asık.
Bayram tatile döndü diye sıkılan sıkılana.
Büyük fotoğraf şöyle diyor:
“Devir deÄŸiÅŸti azizim, suratını asma. Kurban yine kurban ama; ‘Bayram!’ iÅŸte orası biraz karışık. Nasıl yani? Açıkçası ‘Tatile karışık.’”
Henüz yorum yapılmamış.