Güncel
Davutoğlu'ndan Bahçeli'ye 10 maddelik sert cevap
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu bugünkü grup konuşmasında kendisini eleştiren MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye 10 maddelik uzun bir cevap verdi.
HAİN FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜYLE AYNI DİLİ KULLANARAK...
DavutoÄŸlu, "Bayırbucak Türkmenlerine giden yardımlar konusunda hain FETÖ terör örgütü ile aynı dili kullanarak AK Parti hükümetlerine ve yetkililerine saldıranların bugün hamasi bir dille devlet stratejisinden ve Türkmen haklarından bahsetmeleri de, Kırım’ın Türk kimliÄŸi konusunda susanların Kerkük’ün Türk kimliÄŸinden dem vurmaları da yüzeysel ve ikiyüzlü hamasetten baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. TaÅŸkentli bir yörük Türkmen’e Türklük dersi vermeye çalışmak, hayatları boyunca bir kez Kerkük’e uÄŸramamış olanların haddine deÄŸildir..." ifadelerini kullandı.
17.25 SAATÄ°YLE POZ VERENLERÄ°N...
DavutoÄŸlu Bahçeli’ye yönelik sert eleÅŸtirilerini 7’inci madde de, "Makam odalarına 17.25 saati yaptırıp önünde basın mensuplarına poz verecek bir aymazlıkla 17-25 Aralık operasyonlarının siyasi sözcülüğünü üstlenenlerin, 7 Haziran seçimleri sonrasında siyasi bir açgözlülük ve ferasetsizlikle ülkeyi istikrarsızlaÅŸtırma pahasına AK Parti’ye her türlü hakareti yapanların, TBMM’nde çoÄŸunluÄŸu olmamasına raÄŸmen her türlü riski alarak 23 Temmuz 2015’te devletin bekasına ve milletin birliÄŸine kast etmiÅŸ bütün terör örgütlerine karşı aynı anda kararlı bir mücadele baÅŸlatmış olan AK Parti hükümetini Sayın CumhurbaÅŸkanımızın çaÄŸrısıyla oluÅŸan anayasal hükümette yalnız bırakanların ve 1 Kasım seçimlerinde AK Parti’nin oy kaybetmesi için her türlü yalan ve hakarete baÅŸvuranların, bugün o zor günlerde aziz ülkemizin ve partimizin kan kaybetmemesi için bütün varlığını ortaya koyduÄŸuna milletimizin ÅŸahit olduÄŸu AK Parti Genel BaÅŸkanı ve Türkiye Cumhuriyeti BaÅŸbakanı’nı hedef alan hakaretlerini milletimizin derin vicdanına ve bütün o süreçte partimizin baÅŸarısı için ter ve gözyaşı döküp secdelerde dua eden yiÄŸit AK Parti gönüllülerinin dava aÅŸklarına havale ediyorum" ifadelerini kullandı.
10 MADDELİK AÇIKLAMA
"Irak’ta yaÅŸanan geliÅŸmeler üzerine yaptığımız açıklama ile ilgili yapılan bazı yorumlara yönelik olarak ÅŸu hususların bilinmesinde fayda mülahaza ediyorum" diyerek açıklamasını 10 madde halinde sıralayan DavutoÄŸlu ÅŸunları dile getirdi:
1. Her daim vurguladığımız gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti nevzuhur bir devlet değildir ve hayata geçirdiği politikalar MGK, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlar Kurulu, ilgili bakanlıklar ve devlet kurumlarının ortak katkıları ve sorumlulukları ile belirlenir ve uygulanır. Bu bağlamda AK Parti iktidarları döneminde uygulanan dış politikaları stratejik derinlik kavramına saldırarak tahfif etmeye çalışanlar ve seçici bir şekilde sorumlu arayanlar aslında devlet geleneğimizi hafife almaktadırlar.
2. Uluslararası alanda Türkiye karşıtı lobilerce ve Türkiye içinde de SoÄŸuk SavaÅŸ kalıntısı vesayetçi zihniyet tarafından yoÄŸun bir saldırıya maruz kalan bu devlet stratejisinin uygulandığı yıllarda aralarında Rusya, Ä°ran, Irak, Ukrayna ve Yunanistan’ın da olduÄŸu onbeÅŸi aÅŸkın komÅŸu ülkeyle ortak kabine toplantıları ÅŸeklinde gerçekleÅŸtirilen Yüksek Düzeyli Stratejik Ä°ÅŸbirliÄŸi (YDSK) mekanizmaları geliÅŸtirilmiÅŸ, vizesiz seyahat edilen ülke sayısı 42’den 70’e çıkmış, Türkiye-Sırbistan-Bosna Hersek (2010), Türkiye-Afganistan-Pakistan (2009), Türkiye-Ä°ran-Azerbaycan (2011), Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan (2011) üçlü mekanizmaları kurulmuÅŸ, Ä°Ä°T Genel SekreterliÄŸi ve Ä°slam Zirvesi dönem baÅŸkanlığı, G20 dönem baÅŸkanlığı (2015), BMGK üyeliÄŸi (2009-2010), Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi BaÅŸkanlığı (2010-2012) alınmış, üyelik, gözlemcilik ve diyalog ortaklığı gibi farklı iliÅŸki modelleri ile Åžanghay Ä°ÅŸbirliÄŸi Örgütü’nden (2013) ASEAN’a (2010), Pasifik Adaları Forumu’ndan Karaip Ãœlkeleri TopluluÄŸu’na kadar farklı bölgesel ve küresel platformların hemen hemen tümü ile formel iliÅŸkiler kurulmuÅŸ, Ayyıldızlı ÅŸerefli bayrağımızın dalgalandığı dış temsilcilik sayımız 163’den 235’e çıkarılmıştır. Bazı kazanımlarını kısaca zikrettiÄŸimiz bu devlet stratejisi aziz Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyanın en fazla temsil edilen 6. ülkesi yapmıştır.
3. Ayrıca bu devlet stratejisi çerçevesinde, Türk Devletlerinden oluşan Türk Konseyi kurulmuş, Türk Cumhuriyetleri ile Stratejik İşbirliği Konseyleri geliştirilmiş, dünyanın her yerindeki soydaşlarımıza ve tarihdaşlarımıza sahip çıkmak üzere Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Türkçemizi ve kültürel değerlerimiz yaymak üzere de Yunus Emre Kültür Merkezleri oluşturulmuştur.
4. Bu devlet stratejisinin gönül derinliÄŸini bazıları kavramasa da AK Parti hükümetlerince alınan kararlarla Kuran-ı Kerim, ÅŸanlı Albayrağımız ve Türkçe Sözlüğün bir hediye paketi olarak takdim edildiÄŸi her Rumeli evindeki Evlad-ı Fatihan, vatan hasretiyle gurbet ellerde ölen Yurdunu Kaybeden Adamö Cengiz DaÄŸcı’nın mübarek naaşına kavuÅŸan Kırım Tatarları, Urumçi ve KaÅŸgar’a uzanan merhametli Anadolu elinin sıcaklığını hisseden Uygurlar, elli yılı aÅŸkın bir süre sonra bir devlet yetkilisini baÄŸrına basan Kerkük Türkmenleri, en zor ÅŸartlarda ve baskılar altında sırtını Anadolu’ya veren Bayırbucak Türkmenleri ve yönünü bu aziz vatana dönmüş nice soydaÅŸ ve akraba topluluklar bilecek ve hatırlayacaktır.
5. GeçmiÅŸte bu devlet stratejisi gereÄŸi Bayırbucak Türkmenlerine giden yardımlar konusunda hain FETÖ terör örgütü ile aynı dili kullanarak AK Parti hükümetlerine ve yetkililerine saldıranların bugün hamasi bir dille devlet stratejisinden ve Türkmen haklarından bahsetmeleri de, Kırım’ın Türk kimliÄŸi konusunda susanların Kerkük’ün Türk kimliÄŸinden dem vurmaları da yüzeysel ve ikiyüzlü hamasetten baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. TaÅŸkentli bir yörük Türkmen’e Türklük dersi vermeye çalışmak, hayatları boyunca bir kez Kerkük’e uÄŸramamış olanların haddine deÄŸildir.
6. Kerkük baÄŸlamında yaptığımız açıklamada teklif ettiÄŸimiz ’özel statü’ Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin Irak SavaÅŸ’ından bu yana savunageldiÄŸi temel bir ilkedir. Kerkük’ün Türkmen, Kürt ve Arap unsurlarının kardeşçe yaÅŸadığı bir ÅŸehir olması gerektiÄŸini savunmak da hem milli hem de insani bir yaklaşımdır, çünkü Türkiye dahil bütün komÅŸu ülkelerde bu unsurlar iç içe yaÅŸamaktadır. Türkiye’nin milli çıkarları Kerkük üzerinde tarafların yürüteceÄŸi bir hakimiyet savaşı üzerinden deÄŸil, bu aziz ÅŸehirde kardeÅŸliÄŸin egemen olmasıyla saÄŸlanabilir. Bunlar arasında çıkabilecek ve bütün bölgeyi sarabilecek bir kardeÅŸ kavgası ancak ve ancak bölgemizi kana bulamak isteyen karanlık çevrelerin isteyebileceÄŸi bir kıyamet senaryosudur.
7. Makam odalarına 17.25 saati yaptırıp önünde basın mensuplarına poz verecek bir aymazlıkla 17-25 Aralık operasyonlarının siyasi sözcülüğünü üstlenenlerin, 7 Haziran seçimleri sonrasında siyasi bir açgözlülük ve ferasetsizlikle ülkeyi istikrarsızlaÅŸtırma pahasına AK Parti’ye her türlü hakareti yapanların, TBMM’nde çoÄŸunluÄŸu olmamasına raÄŸmen her türlü riski alarak 23 Temmuz 2015’te devletin bekasına ve milletin birliÄŸine kast etmiÅŸ bütün terör örgütlerine karşı aynı anda kararlı bir mücadele baÅŸlatmış olan AK Parti hükümetini Sayın CumhurbaÅŸkanımızın çaÄŸrısıyla oluÅŸan anayasal hükümette yalnız bırakanların ve 1 Kasım seçimlerinde AK Parti’nin oy kaybetmesi için her türlü yalan ve hakarete baÅŸvuranların, bugün o zor günlerde aziz ülkemizin ve partimizin kan kaybetmemesi için bütün varlığını ortaya koyduÄŸuna milletimizin ÅŸahit olduÄŸu AK Parti Genel BaÅŸkanı ve Türkiye Cumhuriyeti BaÅŸbakanı’nı hedef alan hakaretlerini milletimizin derin vicdanına ve bütün o süreçte partimizin baÅŸarısı için ter ve gözyaşı döküp secdelerde dua eden yiÄŸit AK Parti gönüllülerinin dava aÅŸklarına havale ediyorum.
8. Partisini baraj tehdidi ile yüz yüze bırakmış bir genel baÅŸkanın, en son 1 Kasım 2015 seçimlerinde %49.5 oy alarak milletimizin büyük teveccühüyle ülkeyi yönetme sorumluluÄŸunu kesintisiz bir ÅŸekilde sürdüren partimizin politikalarını belirleme ve yönlendirme arzu ve teÅŸebbüsü, AK Parti’ye gönül veren milletimizi de rahatsız eden açık bir hadsizliktir. Partisinin birliÄŸini koruyamamış olanların, bugün ÅŸark kurnazlığıyla güya partimiz içinde ihtilaf çıkarma çabaları baÅŸarısız olmaya mahkumdur. Partimizin birliÄŸi ve beraberliÄŸi, ülkemizin huzur ve refahı için hiç bir fedakarlıktan kaçınmayacağımız da tecrübelerle sabittir.
9. Bu tutarsız, içi boÅŸ ve hesaplı saldırılar karşısında partimizin yetkili organlarının kendi partimizin hükümetlerince uygulanmış stratejilerini, onaltı yıllık kurumsal kimliÄŸini ve tarihini savunmasını beklemek AK Parti’ye gönül, emek ve oy vermiÅŸ her vatandaşımızın en doÄŸal hakkıdır.
10. Bu bölgede yeni bir kardeÅŸ kanı dökülmemesi için yaptığımız çaÄŸrı sonrasında bize susma telkininde bulunma hadsizliÄŸini gösterenlerin ÅŸunu bilmelerini isteriz ki, bir devlet ve ilim adamı olmanın da ötesinde bu aziz ülkenin onurlu bir vatandaşı olarak doÄŸru bildiÄŸimiz hakikatleri söyleme konusunda hiçbir sınır tanımayız. Kendilerinin hükümet ortağı olduÄŸu 28 Åžubat döneminde susturulamayan zihnimizin, sesimizin ve kalemimizin kendi hükümetimiz döneminde susturulabileceÄŸini düşünmek kimsenin hakkı da haddi de deÄŸildir. BildiÄŸimiz hakikatleri söylemek sadece en doÄŸal demokratik bir hakkımız deÄŸil aynı zamanda Allah’a, millete ve tarihe olan ahlaki bir borcumuz ve hayatımıza anlam katan yegane misyonumuzdur.
Henüz yorum yapılmamış.