Sosyal Medya

Güncel

Katalanlar evlilik yoluyla Ä°spanyol oldular!

Gerçi 16. asırda İspanya’yı dünyanın en büyük emperyal gücü haline getirmiş olan krallar da Alman asıllıydı -hatta daha gerilere gidilirse İber yarımadasındaki nüfusun çoğunluğu da Germen kavimlerine mensuptu- ama toplumsal gelişmeyi belirleyen dinamikler içinde soy faktörünün pek önemi olmadığı için bu coğrafyanın kaderi başka türlü şekillendi.



Ä°brahim Kiras - Karar

Biraz zorlamayla söyleyecek olursak, Katalanların geçmiÅŸte müstakil bir devletleri vardı: Tarih kitaplarında Aragon Krallığı veya Aragonya adlarıyla bahsi geçen devletin -yöneticileri olmasa da- ahalisinin çoÄŸunluÄŸu Katalanlardan oluÅŸuyordu ki o çaÄŸlarda tahtta oturan kiÅŸilerin etnik kimliÄŸi önem taşımıyordu. Yine tarih kitaplarından hatırlanacağı üzere, bugünkü Ä°spanya vakti zamanında Kastilya Kraliçesi Isabella ile Aragonya Kralı Ferdinand’ın evlenmeleriyle siyasi birliÄŸine kavuÅŸmuÅŸtu. Yani, bir espriyle ifade etmek gerekirse, Katalanlar evlilik yoluyla Ä°spanyol olmuÅŸlardı.

Bu hadiseden kısa bir süre sonra ise reconquista tamamlanmış, Müslümanlar ve Yahudiler yarımadadan bütünüyle “temizlenmiÅŸti”. Bu etnik temizlik bugünkü Ä°spanya’nın sosyoekonomik çehresini de ÅŸekillendiren ve bugünkü sorunları da anlamamız için önem taşıyan bir hadise…

17-10/07/adasdasdasd.jpg

Evlilikleriyle “birleÅŸik Ä°spanya”yı oluÅŸturan çiftin kızları Juana da bilahare Habsburg ailesinden Güzel Philip’le evlendi. Böylece yine bir nikah kerametiyle -daha doÄŸrusu kıtada cari olan veraset sistemi sayesinde- Isabella ile Ferdinand’ın torunu Åžarlken (Charles Quint, V. Carlos) Avrupa’nın yarısına hükmetmek üzere Kutsal Roma Germen Ä°mparatoru oldu. Yine veraset sitemi gereÄŸince bu unvan daha sonra Åžarlken’in kardeÅŸi Ferdinand’a geçince Ä°spanya Krallığı Alman bölgelerindeki egemenliÄŸini kaybetti ama merkezi Kastilya olan büyük bir imparatorluk vardı artık.

***

Avrupa’nın batı ucunda Ä°spanyol imparatorluÄŸunun temelleri atılırken doÄŸu ucunda ise Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu tarih sahnesine çıkıyordu. Biri “Ä°slam’ın kılıcı”,öbürü “Katoliklerin koruyucusu” rolündeki iki büyük imparatorluk bir anlamda eski Roma düzeninin iki coÄŸrafi parçasını teÅŸkil etmekteydi. (Bilahare Ä°spanya birliÄŸinden kopup eski ortaklarının en büyük rakibi haline gelen Portekiz’i de bu cümleden ayırmaya gerek yok.)

Avrupa kıtasının kuzeybatısındaki Germen coğrafyası ise tıpkı eski Roma devrindeki gibi son tahlilde ayrı bir dünya hüviyetindeydi. Protestan kilisesi orada doğdu, gelişti. Burjuvazinin doğum yeri de kapitalizmin neşvünema bulduğu toprak da orasıydı.

Yeni Çağın en büyük iki imparatorluÄŸu olan Ä°spanya ve Osmanlı, kısa bir süre sonra Germen topraklarında ortaya çıkacak olan yeni sosyoekonomik düzenin ürettiÄŸi güçle rekabet edemeyip havlu atmak zorunda kalacaklardı. Her ne kadar kapitalist modelin ilk mayası Ä°talya’nın güneyinde atılmış olsa da bir toplumsal düzen olarak ortaya çıkışı Germen coÄŸrafyasında gerçekleÅŸti. Hollanda, Ä°ngiltere ve irili ufaklı Alman prensliklerini kastediyorum.

Gerçi 16. asırda Ä°spanya’yı dünyanın en büyük emperyal gücü haline getirmiÅŸ olan krallar da Alman asıllıydı -hatta daha gerilere gidilirse Ä°ber yarımadasındaki nüfusun çoÄŸunluÄŸu da Germen kavimlerine mensuptu- ama toplumsal geliÅŸmeyi belirleyen dinamikler içinde soy faktörünün pek önemi olmadığı için bu coÄŸrafyanın kaderi baÅŸka türlü ÅŸekillendi.

(Yeri gelmiÅŸken söyleyelim: GeçtiÄŸimiz günlerde gazetelerde “eli sopalı”fotoÄŸrafını gördüğümüz bugünkü Ä°spanya Kralı Felipe’nin büyük büyük dedeleri de Fransız’dı. Avrupa’nın genelinde cari bulunan veraset sisteminin gereÄŸi olarak birçok ülkede böylesi örnekler var. Bunlara takılmamak lazım.)

***

Portekiz ve Ä°spanya’yı “modern Avrupa’nın ilk hegemonları” yapan dinamik, yeni kıtada ele geçirilen sömürgelerin yaÄŸmalanmasına dayanan “ganimet ekonomisi”ydi. Bilahare hegemon hale gelecek olan Hollanda ve Ä°ngiltere’nin ekonomik dayanağı ise hem endüstriyel geliÅŸmiÅŸlikleri hem de para ve kredi piyasalarındaki güçleriydi.

Katalunya’nın bağımsızlığı konusuyla ne ilgisi var bunun? Anlatacağım: Germen coÄŸrafyasında yaÅŸanan büyük sosyoekonomik dönüşümün Avrupa’nın geri kalanında ve hususen Latin coÄŸrafyasında gecikmeli olarak görülmesi boÅŸuna deÄŸildi. Yazının başında Kastilya ve Aragonya krallıklarının birleÅŸmesinden söz etmiÅŸtik. Ä°spanya’yı yaratan evlilik diye anılan o birleÅŸme aslında gerçek anlamda birlik deÄŸildi. Federal bir yapı içinde bir araya gelerek bugünkü Ä°spanya’nın temelini atmışlardı ama kaderlerini birleÅŸtirmiÅŸ deÄŸillerdi. Nitekim yaklaşık iki yüz yıl sonra “Kastilya Partisi” merkeziyetçiliÄŸe yöneldi ve eski ortağının özerkliÄŸine son verdi.

ÇoÄŸunluÄŸunu Katalan nüfusun oluÅŸturduÄŸunu söylediÄŸimiz Aragonya -bugünkü Aragon eyaletini düşünmeyin yalnızca, Katalonya ve Valencia gibi özerk bölgeler de Aragonya’ya dahil o günlerde- Akdeniz’de donanma dolaÅŸtıran ve Sicilya, Sardunya, Napoli gibi bölgeleri kolonileÅŸtirmiÅŸ bir devlet.

Kastilya ile Aragon’un -özellikle de Katalonya’nın- sosyoekonomik yapıları farklıydı. Kastilya bölgesinde feodal bir yapı belirgindi. Aristokrasi ekonomiye ve sosyopolitik düzene egemendi. Öteden beri dünyaya daha açık olan Katalan bölgesinde ise ticaret sınıfının ağırlığı belirgindi. O günden bugüne iki bölge arasındaki farklılaÅŸma çok az deÄŸiÅŸti. Nitekim yirminci yüzyıla damga vuran hadiselerden Ä°spanya İç Savaşı sırasında cumhuriyetçilerin merkezinin Katalonya bölgesi olması tesadüf deÄŸildi herhalde. Barselona ve çevresinin bugün Ä°spanya’nın en çok vergi veren, yani en fazla üretim yapan bölgesi olması da tesadüf deÄŸil kuÅŸkusuz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.