Güncel
Nihal Bengisu Karaca / ABD-Türkiye ilişkileri: Bu noktaya nasıl gelindi?
Vize yasağının kalıcı olacağını sanmıyorum. Ama açıktır ki Türkiye- ABD ilişkileri tarihinin en zor dönemini yaşıyor. Bu noktaya gelinmesinde Türkiye’nin ilişkileri yönetme tarzına, büyük güçlere meydan okumayı iktidar karizmasının parçası olarak görme alışkanlığına düşen bir pay da var. Ama ABD’nin küresel güç olma iddiasına yaraşmayan kapasite kaybının rolü daha büyük.
Nihal Bengisu Karaca - HABErTÃœRK
ABD ile Türkiye arasında pek çok yorumcunun “tarihte bir ilk” dediÄŸi türden bir kriz yaÅŸanıyor.
Önce ABD, Türkiye’deki tüm göçmenlik dışı vize hizmetlerini askıya aldı. Yapılan açıklamada, ABD’nin Ä°stanbul BaÅŸkonsolosluÄŸu görevlisi Metin Topuz’un tutuklanması kastedilerek, “YaÅŸanan olaylar, ABD Hükümeti’ni, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin ABD misyonunun tesisleri ve personelinin güvenliÄŸine iliÅŸkin taahhütlerini yeniden deÄŸerlendirmek zorunda bırakmıştır” denildi. ABD’nin Türkiye’ye silah ambargosu uyguladığı bir dönem vardı ama hiçbir dönem direkt Türkiye vatandaÅŸlarını cezalandıran bir tedbir uygulamamıştı. Zira uygulanan vize yasağının kapsamı iÅŸadamlarına, basın mensuplarından turistlere kadar hemen herkesi kapsıyor. DoÄŸal olarak, Türkiye de aynı ifadelerle misilleme yaptı. An itibarıyla iki ülke karşılıklı olarak birbirine vize yasağı uyguluyor.
Bazı ufak temaslar olmuyor deÄŸil. Misal, bu yazı yazılırken ABD’nin Ankara BüyükelçiliÄŸi MüsteÅŸarı Philip Kosnett’in DışiÅŸleri Bakanlığı’na çaÄŸrıldığı ve kendisine “gereksiz tırmanışa ve maÄŸduriyete yol açan vize iÅŸlemlerinin askıya alınmasına yönelik karardan dönülmesi yönündeki Türkiye’nin beklentisi” iletilmiÅŸti.
Ä°ki ülke arasındaki krizi tetikleyen kiÅŸi, Metin Topuz; ABD BaÅŸkonsolosluÄŸu’nda görevli irtibat görevlisi. 17-25 Aralık öncesi, dönemin Ä°stanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcı Vekili olan firari Zekeriya Öz ve operasyonu düzenleyen emniyet müdürleri ile düzenli olarak telefonla görüştüğü iddia ediliyor. Hatta Metin Topuz’un 15 Temmuz darbe giriÅŸiminde rol alan bütün sivil imamlar tarafından aranmış olduÄŸu da iddialar arasında. Türk makamları Topuz’u 4 gün gözaltında tuttuktan sonra tutuklamış, bu tutuklama John Bass tarafından yargısız infaz olarak nitelendirilmiÅŸti.
Türkiye’deki bazı medya kuruluÅŸlarının kendilerini ceza ve infaz makamı gibi gördüklerine kuÅŸku yok, ancak Türkiye’nin hakkında bu kadar çok veri ve bulgu saptanmış bir ABD konsolosluk görevlisini mahkeme karşısına çıkarmaya hakkı olduÄŸuna da kuÅŸku yok.
ABD, Türkiye’nin devlet olmaktan mütevellit yargılama hakkını kabul ediyor, ama “Medya mahkemeden önce karar verdi” diye “vize yasağı” uygulamayı seçiyorsa, bunun orantısız bir seçim olduÄŸu ortada.
Yaptırım gibi gelen vize yasağı uygulamasının tek nedeni, Metin Topuz ve etrafındaki tartışmalar mı? Sanmıyorum.
ÖNEMLİ BİR EŞİK: KARLOV SUİKASTI
ABD’nin Suriye’de PKK’ya baÄŸlı PYD-YPG güçlerine destek vermesi, FETÖ üyelerinin iadesiyle ilgili talepleri yanıtsız bırakması, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’n korumalarına açılan davalarla ilgili gergin zemin ABD-Türkiye iliÅŸkilerini bu noktaya getirdi. Ama bu süreçte önemli bir kırılma noktası daha var: “Karlov suikastı.”
Hatırlayalım: Türkiye, Rus uçağını düşürdükten sonra iliÅŸkileri yeniden kazanma noktasında verdiÄŸi çabalar tam sonuç verirken 15 Temmuz darbe giriÅŸimi yaÅŸanmıştı. Ortalık garip biçimde darbe giriÅŸimini Türk devletine haber verenin Rusya olduÄŸunu iddia eden analizlerle dolmuÅŸ, akabinde iyileÅŸen Türk-Rus iliÅŸkileri 19 Aralık 2016’da Ankara’daki ÇaÄŸdaÅŸ Sanatlar Merkezi’nde sözde polis memuru Mevlüt Mert AltıntaÅŸ’ın Rus Büyükelçisi Andrey Karlov’u öldürmesiyle yeniden sınanmıştı.
Türkiye tarafı Karlov suikastının ABD güdümlü FETÖ tarafından yapıldığını tespit etti, Rusya bu açıklamayı kabul etmiş göründü ise de bunu alıp gömlek cebine koydu.
Öte yandan ABD’nin Suriye meselesini neredeyse Rusya’ya bıraktığı bir ahval ve ÅŸerait söz konusuydu.
Gerek Karlov suikastının Rusya’ya temin ettiÄŸi koz, gerekse Suriye’deki savaşın bitirilmesi konusunda Rusya’sız hareket etmenin imkânsızlığı Türkiye’yi yeni dengeleri Rusya ve beraberindeki aktörlerle kurma noktasına itti. BaÅŸta S-400 anlaÅŸması olmak üzere Türkiye’nin yaptığı seçimler bir süredir ABD’yi ciddi ÅŸekilde rahatsız ediyordu.
Suriye ve 15 Temmuz gibi hayati konularda aldığı pozisyon, ABD’nin hangi müttefiklerini koruyup hangilerini koruyamayacağı noktasında önemliydi, ABD bunu anlamadı.
Vize yasağının kalıcı olacağını sanmıyorum. Ama açıktır ki Türkiye- ABD iliÅŸkileri tarihinin en zor dönemini yaşıyor. Bu noktaya gelinmesinde Türkiye’nin iliÅŸkileri yönetme tarzına, büyük güçlere meydan okumayı iktidar karizmasının parçası olarak görme alışkanlığına düşen bir pay da var. Ama ABD’nin küresel güç olma iddiasına yaraÅŸmayan kapasite kaybının rolü daha büyük.
Henüz yorum yapılmamış.