Coğrafyamız
Barzani'nin ABD'li danışmanı konuştu! Vana kapanırsa...
Irak’ın işgalinden beri Barzani’ye danışmanlık yapan ABD’li eski diplomat Peter Galbraith, referandum ve Türkiye'nin yaptırımlarıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
Barzani’nin danışmanı ABD’li eski diplomat Peter Galbraith, Kuzey Irak’ın bağımsızlığının savunucularından. Nerede bir bölge bağımsızlığını ilan etse, Washington yönetimi onu ilk elçi olarak atadı. Hırvatistan, Afganistan gibi yerlerde görev yaptı. Herkes onu Iraklı Kürtlere yakınlığıyla da tanıyor. Amerikalı eski diplomat ve senatör Peter Galbraith, Erbil’in bağımsızlığının en ateÅŸli savunucularından. Irak’ın iÅŸgalinden beri Barzani’ye danışmanlık yapıyor. Pek çok Batılı ÅŸirketin petrol ihaleleri almasına yardımcı olmasıyla da tanınıyor. Erbil baÄŸmsızlık ilan ederse ABD’nin ilk elçisi olmaya aday.
YENÄ° ARABÄ°STANLI LAWRENCE MI?
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın ‘Yeni Arabistanlı Lawrence’lar’ dediÄŸi isimler arasında görülüyor.
Galbraith Gazete Habertürk'ten Nalan Koçak'a konuştu:
- İtirazlara rağmen Barzani referandum kararından dönmedi. Neden?
Bir kere karar alırsanız o referandum artık halkın olur. Bir liderin tarihi belirlenmiÅŸ bir referandumu iptal edebileceÄŸi nasıl düşünüldü anlamıyorum. “Kürt halkının gelecekleriyle ilgili en önemli konuda oy kullanmaya hakkı yok” demek demokrasiyle baÄŸdaÅŸmaz.
- Referandum günü Erbil’deydiniz. Eminim ki Kürt yetkililerle görüştünüz. Bir sonraki adımları ne?
Varılacak nokta belli: Bağımsızlık. Bunun ne zaman olacağıysa Irak yönetimine bağlı. Tabii ki bir geçiş süreci olacaktır.
‘ERBÄ°L’E BASKI BAÄžIMSIZLIÄžI ÖNE ÇEKEBÄ°LÄ°R’
- Ne kadar sürer?
Barzani ‘Ä°ki yıl’ dedi. Bazı ülkelerin bağımsızlık süreçlerine tanıklık ettim. Hırvatistan’a, DoÄŸu Timor’a atanan ilk ABD elçisi oldum. Ä°ki yıl mantıklı bir süre. Bence bir ironi var, o da merkezi yönetim, Türkiye ve Ä°ran’ın ortak baskısı bağımsızlık ilanını öne çekebilir. Mesela Barzani, BaÄŸdat’ın mezhepçi olduÄŸunu söyledi. Irak nasıl yanıt verdi? Havalimanlarını kapattılar. Ä°ran ve Türkiye’yle iÅŸbirliÄŸi yaparak kara sınırlarını kapatma tehdidi savurdular. Bu yöntemler Kürtlere Irak’ın bir parçası olduklarını hissettirmek için iyi bir yol deÄŸil.
- Washington sonuçları tanımadığını açıkladı...
Garip bir yönetimden garip bir açıklama. Çünkü kimse referandumun meÅŸruiyetini sorgulamıyor. Burada belli ki ‘Oylamayı tanımıyoruz’ demek istediler. Ama referandum demokratik bir uygulamaydı. Ayrıca o açıklamada Kürdistan’la iliÅŸkilere ne kadar önem verdiklerini söylediler.
- Peki ama neden böyle bir açıklamaya gerek duydular? “ABD zımni olarak referandumu destekledi ama zamanlama konusunda itirazları vardı” diyebilir miyiz?
Trump yönetimi zaten hiçbir zaman ‘Referandumu yapmayın’ demedi. Sadece ‘Zamanlama doÄŸru deÄŸil’ dediler. Sanırım yönetimden üst düzey birileri Trump’ı, böyle bir açıklamanın yapılması konusunda ikna etmiÅŸ.
‘ABD BAÄžIMSIZLIÄžIN GERÇEKLEÅžECEĞİNÄ° ZATEN BÄ°LÄ°YOR’
- Daha açık sorayım, ABD bağımsız bir Kürdistan istiyor mu?
Bence ABD, yakın bir gelecekte bağımsız bir Kürdistan olacağını biliyor. Herkes kaçınılmaz olduÄŸunu görüyor. Halkın % 93’ünün bağımsızlık için ‘Evet’ dediÄŸi bir referandumdan gelecekteki hiçbir Kürdistan yönetimi geri adım atamaz.
- Bazıları “Barzani BaÄŸdat’la müzakerelerde elini güçlendirmek için referandumu yaptı” diyor.
Bunu söyleyenler Kürdistan ya da Barzani’yi fazla tanımıyor. Barzani 71 yaşında ve tüm hayatı bağımsızlık amacı üzerine kurulu bir siyasetçi. Hiçbir hatırı sayılır Kürt siyasetçi de referanduma karşı çıkmadı.
- Barzani Ankara’dan bu kadar sert bir tepki bekliyor muydu?
Olumsuz tepki geleceÄŸini bekliyorlardı. Ama tepki beklenen sonucun aksini doÄŸuruyor. Barzani yönetimiyle en iyi iliÅŸkilere sahip olan Türkiye’ydi. Oraya giderseniz Türkiye’nin etki alanı altında olduÄŸunu görürsünüz. Ayrıca Ä°ran güdümündeki Åžii bir Irak’ın önünde bariyer. Suriye ve Irak’taki Åžii etkisinin artmasını istemeyen bir liderin Ä°ran ve BaÄŸdat’la iÅŸbirliÄŸi yapması bana mantıklı gelmiyor.
Galbraith ve Fransa’nın eski dışiÅŸleri bakanı Bernard Kouchner geçen yıl Rojava’dayken
‘TÃœRKÄ°YE BORU HATTINI KAPATIRSA...’
- CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın Tahran ziyaretinden “bağımsızlığa karşı daha fazla adım” kararı çıktı. Nasıl adımlar bekliyorsunuz?
Tabii ki kara sınırlarını kapatabilirler. Elbette bu Kürdistan’a zarar verir ancak bir yandan da BaÄŸdat’a ve Türkiye’nin ticaretine de zarar verir. Petrol boru hattının kapatılması da konuÅŸuluyor. Ama ikili anlaÅŸma ‘Boru hattı siyasi nedenlerden kapatılamaz’ diyor. Hat kapatılırsa Erbil tahkim mahkemesine gider ve ciddi miktarda tazminat kazanır. Asıl kaybedense Rusya olur çünkü aldıkları petrolün çoÄŸu önceden satıldı. Bölgesel yönetim çoktan parasını almış durumda.
- “Türkiye bağımsızlığı varlığına tehdit olarak görüyor ve ekonomik çıkarlar ikinci planda” demek mümkün mü?
Tabii ki mümkün ama ÅŸu demek: Türkiye benim bildiÄŸim halinden daha güçsüz durumda. Türkiye, NATO’daki en önemli güçlerden, bölge için bir istikrar merkezi. Kürdistan yeni bir ÅŸey deÄŸil ki. 26 senedir orada, kendi ordusu, sınırları, ticareti var. Defakto bir bağımsızlıktan gerçek bir bağımsızlığa geçiÅŸten bahsediyoruz. Bu Türkiye için önemli bir tehdit mi? Erbil hiçbir zaman Türkiye için tehdit olmadı aksine PKK’yla mücadele müttefik oldu. EÄŸer Türkiye’nin amacı bölgesel yönetimi PKK’nın kollarına itmekse Erbil’i daha fazla sıkıştırabilir. Erbil’in en son istediÄŸi Öcalan’ın bölgelerinde etkin olması.
- Türkiye için felaket senaryosu ÅŸuysa: Erbil ve Suriye’deki Kürt bölgeleri bağımsız olur... Daha sonra birleÅŸirler ve Türkiye’nin GüneydoÄŸusu’nu koparmaya çalışırlar...
Türkiye bunu istemiyor ama adeta Rojava ve bölgesel yönetimi birbirine itiyor. Bunun hiçbir anlamı yok çünkü ikisi de birbirine düşman. Bu bölgelerin askeri, ekonomik gücü Türkiye’nin yanında çok çok zayıf. Bence endiÅŸeler saçma.
‘BARZANÄ° PKK’YLA BUZLARI ERÄ°TMEZ’
- Barzani ileride PKK’yla buzları eritir mi?
Hiç zannetmiyorum. PKK ve Erbil’in deÄŸerleri birbirinden çok farklı.
- Suriye’de yakın zamanda bağımsız bir Kürt bölgesi oluÅŸur mu?
Cevap hayır. Son 3 senede Rojava’ya 10 kez gittim. Bence oradakilerin amacı bağımsız bir Kürdistan kurmak deÄŸil. Suriye’deki Kürtler federal bir Suriye’nin parçası olarak kalmak istiyor.
- Ama Türkiye böyle bir bölgeyi de tehdit olarak görüyor.
Bunu anlıyorum. PKK’dan farklılar ama çok fazla baÄŸlantıları var. ErdoÄŸan PKK’yla barış süreci yürüttü. Ama süreci bir kenara attı bence bu büyük bir trajedi. ErdoÄŸan, Kürtlere hak verme konusunda hiçbir liderin yapmadığını yaptı.
- Bağımsızlık meselesinin merkezinde Kerkük var. Türkiye ya da Irak askeri müdahalede bulunur mu?
Bunu yapabilecek bir Irak ordusu yok. Ne olduklarını 2014’te, DEAÅž Musul’a girdiÄŸinde gördük.
TÃœRKÄ°YE MUSUL’A ASKERÄ° MÃœDAHALEDE BULUNMAZ”
- Peki ya Türkiye? Ankara anlaşmalardan doğan haklarını hatırlatıyor...
Türkiye o anlaÅŸmaları DEAÅž Musul’a girdiÄŸinde, diplomatları rehin alındığında bile devreye sokmadı. Ayrıca Türkiye çok da ülke dışına asker gönderip müdahale eden bir ülke deÄŸil.
- Kıbrıs örneÄŸi var. Yakın tarihe bakacak olursak Suriye’de Fırat Kalkanı operasyonu var.
Hmmmm peki. (gülüyor) Fırat Kalkanı kısıtlı bir operasyon. Ama Rojava ya da Kerkük’e yapılacak herhangi bir operasyon büyük bir çatışmayı beraberinde getirir.
- ErdoÄŸan “Modern Arabistanlı Lawrence’lar var” dedi. Türk basınında bu Lawrence’lardan birinin siz olduÄŸu yorumu yapıldı. Ne dersiniz?
Benim adım Peter. (gülüyor) Komplo teorileri için güzel bir ifade ama hiçbir tarihsel geçerliliği yok.
‘RUSYA’NIN IRAKLI KÃœRTLERLE TARÄ°HSEL BAÄžI VAR’
- Rusya referandum sürecinde “Irak’ın toprak bütünlüğünü destekliyoruz” demekten öteye geçmedi. Sizce pozisyonu ne?
Rusya’nın Iraklı Kürtlerle tarihsel bir bağı var. Unutmayın Barzani’nin babası Molla Mustafa, Ä°ran’daki Mahabad Kürt Cumhuriyeti dağıldıktan sonra Moskova’ya gitti. Yıllarca orada yaÅŸadı. Rusya Kırım’da, Osetya’da ayrılıkçılığa destek verdi.
Peter Galbraith 90’larda Iraklı Kürtleri ziyaret ederken
‘TRUMP BENÄ° ERBÄ°L’E ELÇİ YAPMAZ, ÇÜNKÃœ BENCE O BÄ°R MORON’
- Bağımsızlık olursa ABD’nin ilk Erbil elçisinin siz olabileceÄŸi konuÅŸuluyor...
Pek mümkün deÄŸil. Çünkü elçileri ABD BaÅŸkanı atıyor. Ve benim Trump’la ilgili fikirlerim DışiÅŸleri Bakanı’nınkiyle aynı.
- Yani BaÅŸkan’ın moron olduÄŸunu mu düşünüyorsunuz?
(Gülüyor) Yorumu artık size bırakayım.
‘ÖCALAN RANDEVUMUZDAN BÄ°R KAÇ SAAT ÖNCE ROMA’DAN AYRILDI’
- 1999’da Abdullah Öcalan’la Roma’da buluÅŸtuÄŸunuz söyleniyor. DoÄŸru mu?
Hayır. Buluşacaktım ama biz bir araya gelmeden önce şehri terk etti.
- Peki randevunun amacı neydi?
O sırada ABD hükümeti için çalışıyordum ama aynı zamanda bir üniversitede hocaydım. Resmi bir görevlendirme olmamıştı, kendi amaçlarım için buluÅŸmak istedim. PKK o dönemde büyük bir yenilgi almıştı. Çatışmanın tamamen durması da ABD’nin çıkarınaydı. Ama çatışma yeniden alevlendi.
- Anlıyorum ama Öcalan’la neden konuÅŸmak istediniz? Teslim olmaya ikna mı etmek istediniz?
Onu dinlemek istedim ve bir anlaÅŸma için bir ortam var mı- tabii ki muzaffer taraf Türkiye olacaktı- bunu görmeyi amaçladım. Öcalan da görüşmeden sadece birkaç saat önce Roma’dan ayrıldı.
- Ama takdir edersiniz ki ABD’li bir diplomat Öcalan’la görüşmeye gittiÄŸinde bunun resmi bazı tarafları vardır. Aksine ikna etmeniz biraz zor.
Ä°steyen istediÄŸine inanabilir ama gerçek bu. Tabii ki yönetim randevumdan haberdardı ve döndüğümde neler konuÅŸtuÄŸumuzu duymak istediler. Ayrıca ajan olduÄŸumu düşünen okurlarınıza ÅŸunu da hatırlatmak isterim; Hırvatistan elçisi olduÄŸum dönemde Türk silahlarının Bosna’ya ulaÅŸmasını saÄŸlayan bendim. BaÅŸkan’ı ben ikna ettim.
Kaynak: Habertürk
Henüz yorum yapılmamış.