Kürsü
Bağımsız bir Kürt devleti Türkiye olmadan yaşayabilir mi?
Bağımsız bir Kürt devleti için referandumu açıkça destekleyen tek ülke İsrail devletinden başkası değil
Mohammad Pervez Bilgrami
Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (KBY) baÅŸkanı Mesut Barzani, Ankara, Tahran ve BaÄŸdat’ın yoÄŸun baskılarına kulağını tıkayıp 25 eylüldeki bağımsızlık referandumunu gerçekleÅŸtirdi. Referandumda bağımsızlıktan yana oy kullananların oranı yüzde 93 oldu.
Irak’ın sabık baÅŸkanı Saddam Hüseyin’in Amerikan iÅŸgali marifetiyle devrilmesinden sonra, yönetiminde Kürtlerin söz sahibi olduÄŸu Kuzey Irak, iÅŸgal ve iç savaÅŸ yorgunu ülkenin en sakin yeri olarak öne çıktı. Ä°ki taraf arasındaki zıtlaÅŸmanın baÅŸlaması BaÄŸdat’ın KBY’nin bütçeden aldığı yüzde 17’lik payın transferini durdurmasına dayanıyor. KBY’nin misillemesi ise petrolünü Türkiye üzerinden satmaya baÅŸlamak ve yine petrolünün ihracatı için ayrı bir boru hattı inÅŸa edip BaÄŸdat’ı baypas etmek oldu.
Barzani görünen o ki Washington, Moskova ve bazı Avrupa başkentlerinin referanduma yeşil ışık yaktığını görünce bölgedeki başkentlerin tepkilerine aldırış etmedi.
Bağımsız bir Kürt devleti açıktan destek veren tek ülke ise Ä°srail oldu. Amerika BirleÅŸik Devletleri DışiÅŸleri Bakanı Rex Tillerson yahut Savunma Bakanı James Mattis daha farklı konuÅŸsa da, ABD genel olarak bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasına taraftar görünüyor. ABD’nin OrtadoÄŸu ajandasının bir maddesi de bu.
Rusya Suriye’de ve kısmen Irak’ta Ä°ran ile ittifak halinde olsa da, malum referanduma karşı çıkmadı. Hakeza Ruslar da müstakil bir Kürt devletine müspet yaklaşıyor. Amerikalılar Kuzey Irak petrolü için hep büyük bir rekabet içinde oldu. Barzani ise Amerikalılar ile Ruslar arasında dengeyi saÄŸlamak için Rusya’nın enerji devleri Roseneft ve Gazprom’a ciddi ihaleler verdi.
Ä°ran tarafı ise Irak’ın toprak bütünlüğünden yana. Irak’ın çözülmesi demek bölgenin baÅŸlıca askeri aktörlerinden olan Ä°ran’ın, en yakın ideolojik müttefiki ve kapı komÅŸusu Irak’ın bölünmesini bile durdurmaktan aciz bir konuma yükselmesi demek olur ki bu da Tahran’ın itibarını zedeleyecek bir geliÅŸme olur. Ãœstelik Ä°ran’daki Kürt azınlığın da daha fazla hak talep etmesi için cesaretlenmesine sebep olabilir.
KomÅŸuları canhıraÅŸ karşı çıkarken Barzani’nin bağımsızlık referandumuna giriÅŸebilmesi elbette onun kapasitesini aÅŸacak bir iÅŸtir. Barzani ancak ABD, Rusya ve Avrupa BirliÄŸi’nin sessiz desteÄŸiyle bu koroya kulağını tıkayabilirdi.
Arap Baharı sonrası OrtadoÄŸu’da Türkiye’nin KBY ile olan münasebeti, Türk diplomasisin artı hanesine yazılabilecek nadir maddelerden biri. Her ne kadar Türk tarafı referandum bahsinde tansiyonu yükseltip sesini daha da yükseltmiÅŸ olsa da hem Türkiye hem KBY lideri Mesut Barzani son on beÅŸ yılın kazanımlarını bir çırpıda silmek istemeyecektir. Tecrübeli bir politikacı olarak Mesut Barzani kendini iyi dizginledi ve Türk tarafını sinirlendirecek ÅŸeyler söylemedi. Zaten böyle bir lüksünün olmadığının o da farkında; zira bağımsız yahut federe bir Kürt devletinin, Türkiye olmadan yaÅŸaması mümkün deÄŸil. Åžayet Irak Kürt devleti müstakil bir teÅŸekkül olarak yaÅŸayacaksa bunun yolu Türkiye’yle kurulacak dostane münasebetlerden geçiyor.
Halihazırda Türkiye, KBY’nin en büyük ticaret partneri. DiÄŸer taraftan Türkiye de Kuzey Irak’taki Kürt varlığını kaybetmek istemez. EÄŸer Kürtler Irak’ı terk ederse, Ikra’ın geri kalanı tamamiyle bir Ä°ran kolonisi haline gelecek ve Irak’ın marjinalize edilmiÅŸ, mahrum Sünni Arap nüfusu Ä°ran destekli Åžii milisler ve BaÄŸdat’taki mezhepçi hükümet karşısında daha zayıf düşecektir.
Yeni silahlı çatışmaların baÅŸlayacağına dair korkular Irak’ta hala taze. Bu görmezden gelinmemesi gereken bir husus. Mesela peÅŸmergeler 2008 ve 2012, iç savaşın eÅŸiÄŸine gelmiÅŸti. Mezhep ayrılıkları ile etnik rekabet daha fazla Iraklının kanının akması demek. Kuzey Irak’ta kurulup Türkiye, Suriye ve Ä°ran’dan parçaları içine alacak bir Kürt devletiyle açılacak pandoranın kutusu, yeni bir iç savaşın tetikleyicisi olabilir.
Suriye’deki Kürtler ise ABD’nin yardımıyla halihazırda daha fazla toprağı ele geçirdi bile. PKK terör örgütünün Suriye kolu YPG’nin yönettiÄŸi Suriye’deki Kürt kantonları ABD’nin bölgeye dair planlarına iÅŸaret ediyor.
Türkiye’nin, Kuzey Irak’taki bağımsız bir Kürt devletinin teÅŸekkülüyle kaybedecek çok bir ÅŸeyi yok. Türkiye’nin esas kaybı bölgedeki liderliÄŸi olacaktır; zira Ankara’nın uzun zamandır takip ettiÄŸi politika hem Suriye hem de Irak’ın toprak bütünlüğüydü.
Ä°ran, Irak ve Suriye’ye kıyasla Türkiye’deki Kürtler dört ülke arasındaki en örgütlü olanları. Dolayısıyla malum referandumdum karşısında en kırılgan olan taraf, Kürt nüfusun, bir yandan Sünni olmaları da itibariyle ayrımcılığa maruz kaldıkları Ä°ran’dır.
Referandum, baÅŸta Türkiye ve Ä°ran olmak üzere bölge ülkelerini aynı masa etrafında toplayıp OrtadoÄŸu’da Sykes-Picot AnlaÅŸması’ndan tevarüs eden bölünmeleri durdurabilme iradesini gösterme fırsatını da saÄŸlayabilir.
Åžunu eklemek de yerinde olacaktır: Kuzey Irak’taki krizin tırmanmasında, BaÄŸdat’taki Ä°ran destekli hükümetlerin mezhepçi ve ayrımcı politikaları da bunda pay sahibidir. Kürtler, BaÄŸdat’ın ve meÅŸru bir hüviyet kazandırılan Åžii milislerin IŞİD’le iÅŸlerini bitirdikten sonra kendilerini hedef almasından korkuyor.
Bölgedeki unsurlar, yabancı güçlerden (Amerikalı olsun, Rus olsun, Avrupalı olsun fark etmez) artık Araplara, Türklere, Farslara ve Kürtlere dost olmayacağını öğrenmiÅŸ olmalılar. Dolayısıyla, bu unsurlar Washington, Moskova veya Brüksel’den yardım istememe hususunda çok dikkatli olmalıdır.
Son olarak belirtmeli ki KBY’nin referandum zaferi, Irak merkezi hükümetini KBY’nin bazı taleplerine taviz vermeye itebilir. Mesela yapılacak pazarlıklarla KBY, BaÄŸdat’tan daha bonkör bir bütçe alabilir, Erbil’de yabancı diplomatik elçilikler açabilir yahut kendi petrolünü dışarıya doÄŸrudan kendisi pazarlayabilir.
Kaynak: Dünya Bülteni
Henüz yorum yapılmamış.