Sosyal Medya

Coğrafyamız

Murat Bardakçı / Ankara Andlaşması ve ekran gevezeleri

Açık ve net şekilde ifade edeyim: Türkiye, Irak sınırı ve Musul bahsinde Lozan ve Ankara Andlaşmaları ile diğer protokollerin hiçbirinde“garantör” olarak geçmez, sadece “taraf”tır ve bu andlaşmalar ile protokoller Türkiye’ye sınır yahut Musul konularında bir değişiklik hâlinde müdahale hakkı vermez.



Murat Bardakçı - HABERTÜRK

MESUD Barzani’nin yaptığı referandum Türkiye’de de gündemin ilk sırasına yerleÅŸince, TV’lerimizde hemen her gün arz-ı endâm eden profesyonel konuÅŸmacılara da gün doÄŸdu. Åžimdi sabah-akÅŸam Musul ile Kerkük’ten bahsediyor; Lozan, Ankara, vesaire andlaÅŸmaları yorumlayıp duruyorlar!

Bu profesyonel konuÅŸmacılara “profesyonel çenebazlar” yahut“gevezeler” demek aslında daha doÄŸru olur. Zira yaptıkları iÅŸ katıldıkları programlarda bilgi vermek, ortaya elle tutulur birÅŸeyler koymak yahut seyirciyi aydınlatmak falan deÄŸil, sadece çene çalıp kendilerini göstermekten ibaret!

MaaÅŸallah, bilmedikleri hiçbirÅŸey yok ve hepsi âlim-i küll, yani her mevzuda âlim! Meselâ kadın hakları konusundaki programa davet ediliyor, iÅŸtirak buyurup uzun uzun konuÅŸuyorlar; derken sohbet bir baÅŸka konuya, diyelim ki petrol fiyatlarına geliyor ve onu da anlatıyorlar. Program sırasında BaÅŸkan Trump hakkında bir haber mi geldi, bu defa Amerika’nın yönetim sistemi ve dış politikası hakkında milleti irÅŸad ediyorlar! Devlet idaresinden çiçekçiliÄŸe, Musul-Kerkük meselesinden Ä°ngiltere ile Avrupa BirliÄŸi arasındaki iliÅŸkilere, Almanya seçimlerinden Ä°stanbul’un kanalizasyon problemlerine kadar aklınıza gelebilecek hemen her konuda güya bilgileri var, ÅŸakır ÅŸakır anlatıyorlar ama dediklerinde dinleyenin istifade edebileceÄŸi tek bir mâlûmat bulabilene helâl olsun! Söyledikleri sadece lâftan, sadece bol ve bomboÅŸ lâftan ibaret!

SAKIN HAAA Ä°NANMAYIN!

Bir günde bazen birkaç kanal dolaÅŸan, diÄŸer kanalların davetlerine ekranlarda arz-ı endâm etmekten vakit bulamayıp gidemedikleri zamanlarda telefonla baÄŸlanan profesyonel gevezelerimiz Barzani’nin referandumunun ardından ÅŸimdi Musul, Kerkük, Lozan ve Ankara AndlaÅŸmaları hakkında ahkâm kesiyorlar!

Ve, söyledikleri ne varsa, hepsi yanlış!

Bu iki andlaÅŸma ve daha sonra imzalanan protokoller Türkiye’ye Irak’a müdahale hakkı verirmiÅŸ de, Musul üzerinde zaten hakkımız varmış da, bu husus Lozan’ın 16. maddesinde açıkça ifade edilmiÅŸmiÅŸ de, vesaire, vesaire...

Ekran gevezelerinin konuÅŸtukları bahisleri aslında hiçbir ÅŸekilde bilmemeleri dışında ortak bir noktaları daha var: Yayınlara katılmadan önce programda anlatacakları konuları asla araÅŸtırmamaları, kitap karıştırıp tek bir satır bile okuma zahmetine katlanmamaları ama temennileri ve zanları ile internetten gördükleri yalan-yanlış kırıntıları “bilgi” diye ortalığa saçmaları!

“Cahil cesareti” denen ÅŸey herhalde budur; zira, Lozan’ın “feragat”bahsi olan meÅŸhur 16. maddesini “Türkiye’nin Musul üzerinde vârolan hakkı” olduÄŸunu iddia etmenin yahut Ankara AndlaÅŸması’nın Brüksel Hattı’ndan bahseden ilk maddesinin “garantörlük” olduÄŸunu söyleyebilmenin “cehalet” ve “cesaret” kavramlarının dışında izahı hiçbir ÅŸekilde mümkün deÄŸildir!

BUNLAR MI UZMAN?

Ekranlarda görünmeye hevesli bazı akademisyenler de birkaç günden buyana profesyonel çenebazların yolundan gitmeye baÅŸladılar. “Devletlerarası hukuk uzmanı” olduklarını söyleyen bu zevât Barzani’nin referandumunun ardından gazetelere demeç üstüne demeç veriyor, kadrolu çenebazlardan yer bulabildikleri takdirde ekrana çıkıp “Türkiye’nin müdahale hakkı”ndan bahsediyorlar...

Açık ve net ÅŸekilde ifade edeyim: Türkiye, Irak sınırı ve Musul bahsinde Lozan ve Ankara AndlaÅŸmaları ile diÄŸer protokollerin hiçbirinde“garantör” olarak geçmez, sadece “taraf”tır ve bu andlaÅŸmalar ile protokoller Türkiye’ye sınır yahut Musul konularında bir deÄŸiÅŸiklik hâlinde müdahale hakkı vermez. Ankara AndlaÅŸması’na göre sadece Türkiye’nin deÄŸil, andlaÅŸmaya taraf olan Ä°ngiltere’nin de böyle bir hakkı yoktur! Günlerdir “Hakkımız var, gireriz, alırız, ilerleriz, oralar zaten bizimdi, ÅŸimdi yine bizim olacak” diyen ekran gevezeleri ile güya devletler hukuku uzmanı olan zevât ise TV’lerde görünmek yahut isimlerini duyurmak maksadıyla böyle konuÅŸarak hem karar mercilerini hem de milleti yanıltmakta, yani memlekete zarar vermektedirler!

Peki, Türkiye Kuzey Irak’ta olup bitenlere müdahale edemez mi?

Eder, bıçak kemiÄŸe dayandığı takdirde herhalde zaten edecektir ama bu iÅŸ hayalî anlaÅŸma maddelerinden meded umarak deÄŸil, gücüne güvenerek, yani “GüvenliÄŸim tehdit altında idi, müdahale ettim” diyerek yapılır!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.