Güncel
'İnanılır ve uzun vadeli bir Türkiye politikası öneriyorum'
AB Komisyonu'nun eski Başkan Yardımcısı Verheugen, "Gelecek Alman hükümetine AB'deki ortaklarıyla yeniden inanılır ve uzun vadeli bir Türkiye politikasını geliştirmesini öneriyorum." dedi.
Avrupa BirliÄŸi (AB) Komisyonu'nun eski BaÅŸkan Yardımcısı Günter Verheugen, 24 Eylül’de yapılacak genel seçimden sonra iktidara gelecek Alman hükümetine AB'deki ortaklarıyla inandırıcı ve uzun vadeli bir Türkiye politikası geliÅŸtirmesi önerisinde bulundu.
Verheugen, Almanya BaÅŸbakanı ve Hristiyan Demokrat Birlik Partisinin (CDU) lideri Angela Merkel ve rakibi Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Martin Schulz’un katıldıkları televizyon programında Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerine iliÅŸkin yaptıkları açıklamaları AA muhabirine deÄŸerlendirdi.
Hem Merkel'in hem de rakibinin Almanya'nın Türkiye'nin üyelik müzakerelerinin kesilmesini kolayca belirleyemeyeceÄŸinin bilincinde olduÄŸunu ve iki liderin de ifadelerini yumuÅŸattığını belirten Verheugen, Merkel’in hiçbir zaman Türkiye’nin AB üyeliÄŸinden yana olmadığını ifade etmesini çok ilgi çekici bulduÄŸunu ve bunun çok ÅŸey anlattığını söyledi.
"Gelecek Alman hükümetine AB'deki ortaklarıyla yeniden inanılır ve uzun vadeli bir Türkiye politikasını geliÅŸtirmesini öneriyorum." diye konuÅŸan Verheugen, çıkış noktasının da 1999’daki Helsinki stratejisine geri dönüş olması gerektiÄŸini kaydetti.
AB Komisyonu'nda başkan yardımcılığı öncesinde genişlemeden sorumlu üye olarak da görev yapan Verheugen, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu, Türkiye’nin AB üyeliÄŸinin gerçekleÅŸtirilebilecek veya gerçekleÅŸtirilemeyecek bir ÅŸey olması deÄŸil, stratejik önceliÄŸi olduÄŸuna AB'nin şüphe bırakmaması anlamına geliyor. Türkiye için katılım koÅŸulları diÄŸerleriyle aynı ve bunların tamamen yerine getirilmesi gerektiÄŸi kendiliÄŸinden anlaşılıyor.”
Türkiye’nin ne yazık ki halihazırda bundan uzak olduÄŸunu savunan Verheugen, güvenilir bir katılım perspektifini Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devletine doÄŸru geliÅŸmesine destek verecek en iyi olanak olarak niteledi.
Verheugen, seçim kampanyasında partilerin ülkenin iç politika konularından çok Türkiye politikasını ön plana çıkarmalarına ilişkin de "Neredeyse tüm partilerin Türkiye karşıtı bir seçim kampanyası yürütmelerinin iki gerekçesi var: Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin aralıksız iki yıldır adeta dramatik bir şekilde kötüleşmesi ve Alman halkının bir kısmının Müslümanların ülkeye göç edeceğiyle ilgili derin bir korku duyması." değerlendirmesinde bulundu.
Türk-Alman iliÅŸkilerindeki kötüleÅŸmeden iki ülkenin de sorumlu olduÄŸunu belirten Verheugen, "Bu çok üzücü çünkü özellikle bu iki ülke, geleneksel olarak iyi ve dostane iliÅŸkilerle birbirine baÄŸlıdır. Umarım Almanya’daki seçim kampanyasından sonra iki tarafta da saÄŸduyu hakim olur ve birbirine yaklaşırlar. Hasar hala tamir edilebilir gibi görünüyor ancak fazla vaktimizin kaldığını sanmıyorum." dedi.
Verheugen, "Geleneksel olarak Türk kökenli seçmenlerin oy verdiÄŸi SPD'nin Türklere yönelik politikasını doÄŸru buluyor musunuz?" sorusuna “Bu soruyu genel olarak yanıtlamak isterim. Alman partilerinin güç birliÄŸiyle Türk kökenli Alman seçmenleri siyasi olarak vatansız yapmaya çalışmalarından endiÅŸe ediyorum. Bunun Almanya’nın iç istikrarı ve topluma dahil edilme politikası için ne anlama geldiÄŸi ancak tahmin edilebilir. Yine de kesinlikle iyi ÅŸey deÄŸildir." cevabını verdi.
Henüz yorum yapılmamış.