Sosyal Medya

Güncel

Abdurrahman Dilipak: S-400 daha ateşlenmeden etkisini göstermeye başladı

S-400 sadece bir füze değil, diplomatik bir füze olarak, daha ateşlenmeden etkisini göstermeye başladı bile. Fransız Le Figaro’dan Pierre Avril “Türkiye S-400 anlaşması ile Bağımsızlık yönünde bir adım attı. Erdoğan artık Batı’ya bağımlı bir lider değil”. Evet, artık “Hayır” diyebilen bir Türkiye var. Karar verirken Washington, Londra, Brüksel, Berlin ne der diye sağa-sola bakmıyor.



Adburrahman Dilipak - Yeni Akit

FETÖ’cüler meydan okuyorlardı. 22 AÄŸustos 2017’de Emre Uslugiller “Bir kenara not alın; RTE, S-400 falan alamaz, sıkar biraz. EÄŸer S-400’leri alsın ben de (…)yapmazsam en adi ÅŸerefsizim” gibi yüksek perdeden yeminler ediyorlardı.

Kendilerinden çok emindiler. Çünkü “Kâinat imamı” öyle buyuruyordu. Bu ilahi bir planın ifadesi anlamına geliyordu. Tanrı ve onun yeryüzündeki temsilcisi yanılmış olamazdı! Çünkü, bu “hakikati” dile getirenler vardı. Berkley, Rubin gibi CIA elemanları yanılmış olamazdı. Çünkü ne Rusya, ne Çin, ne de Türkiye, ABD’nin iradesine karşı çıkamazlardı. Çünkü onlar yeryüzünde “Tanrı’nın jandarması” idiler!

ABD DışiÅŸleri Bakanı Rex Tillerson Türkiye’nin S400 füze sistemi kurması rahatsız edici. Anlayacağınız “beyaz adam rahatsız”. Bu arada “sahibinin sesi” konuÅŸuyor: “SavaÅŸa mı giriyoruz, S-400’e ne gerek var.”

Kimilerine göre, S-400 anlaÅŸması “Ankara’nın ‘Düşman’ tanımının da deÄŸiÅŸtiÄŸini gösteren önemli bir iÅŸaret.”

Türkiye FETÖ, PYD ve DHKP-C üzerinden ABD, batılı ülkeler ve NATO’nun samimiyetini sorguluyor. Batı da Türkiye’nin batıya sadakatini! Batılılar ÅŸimdiye kadar olduÄŸu gibi “Tom Amca sadakati” bekliyorlar.

Türkiye’ye karşı birileri “topyekun savaÅŸ”a hazırlanırken, birileri de bunu fırsata dönüştürmek istiyor.. Topyekûn savaÅŸ cephesi belli. Fırsatçılarsa Barzani ve PKK/PYD. Ä°srail de bu giriÅŸimi açıkça destekliyor. Aslında ABD de gizlemiyor. AB ülkeleri, NATO da bu teröristleri sahipleniyor.

Bu arada; Katalanların bağımsızlık referandumu ile Barzani’nin bağımsızlık referandumu aynı zamana denk geldi. Burada da AB’nin yine çifte standartlı olması sözkonusu.

S-400 sadece bir füze deÄŸil, diplomatik bir füze olarak, daha ateÅŸlenmeden etkisini göstermeye baÅŸladı bile. Fransız Le Figaro’dan Pierre Avril “Türkiye S-400 anlaÅŸması ile Bağımsızlık yönünde bir adım attı. ErdoÄŸan artık Batı’ya bağımlı bir lider deÄŸil”. Evet, artık “Hayır” diyebilen bir Türkiye var. Karar verirken Washington, Londra, Brüksel, Berlin ne der diye saÄŸa-sola bakmıyor.

Rus dış politika uzmanı Oleg Glazunov, “Türkiye S-400 anlaÅŸması ile NATO’daki müttefiklerinden bağımsız bir rota izlemeye baÅŸladı. Bu önemli ve büyük bir adım”. Ä°ngiliz Times yazarı Richard Spencer “Türkiye görülüyor ki, S-400 anlaÅŸması ile ABD’den bağımsız bir politika izlemeye baÅŸladı” diyor.

Bu durum batılıların alışık oldukları bir durum deÄŸil. Bizim “Tom Amca” olmamızı, Stockholm Sendromu dedikleri bir durum var hani, bizden bekledikleri ÅŸu: “Kasabın bıçağını yalayan koyun” olmamızı, celladımıza aşık olmamızı istiyorlar.

Almanya DışiÅŸleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Scahafer de aynen Emre Uslu gibi düşünüyor. Belki de aynı kaynaktan besleniyordur. Zihniyet ikizi bunlar. Türkiye’ye düşman biri ile Türkiyeli biri aynı zeminde buluÅŸabiliyor. Aynı yerden besleniyor ve aynı yere hizmet ediyor olabilirler.. FETÖ iÅŸte böyle bir ÅŸey. Scahafer diyor ki: “S-400 anlaÅŸması gerçekten imzalanmış olamaz. Ciddiye almıyoruz.

Firavun: “Ben size izin vermeden, O’na inanıyorsunuz Ã¶yle mi?” diyordu ya, bugün batılı “müttefiklerimiz”in söylediÄŸi de bunun bir benzeri.

Kendileri her haltı yemekte serbest, bize karşı her türlü haksızlığı yapabilirler, ama biz her hâlükârda onlara itaat etmemiz gerekiyor. PKK’ya, PYD’ye silah verecekler ses çıkartmayacağız, DHKP-C’li tetikçileri himaye edecekler sesimizi çıkartmayacağız, DEAÅž örneÄŸinde olduÄŸu gibi kendi iÅŸledikleri cinayetlerin suçunu bize yıkacaklar boynumuzu bükeceÄŸiz. Bizim dinimiz, imanımız, tarihimiz, kültürümüz, geleneÄŸimiz, ekonomimiz, dilimiz üzerinde diledikleri gibi davranacaklar ses çıkartmayacağız. Darbe yapacaklar, darbelere ve FETÖ örneÄŸinde olduÄŸu gibi darbe ve darbecilere her türlü desteÄŸi verecekler, yardım ve yataklık edecekler, onları himaye edecekler ses çıkartmayacağız öyle mi?

S-400 anlaÅŸması aslında bugün yurt içinde ve yurt dışında tam bir Turnusol görevi görevi görüyor: “Barika-i hakikat” ve kim kimdir, bu “müsademe-i efkar” vesilesi ile ortaya çıkıyor. Dünya, “Türkiye’nin ABD ve NATO’ya ‘Hayır’ diyerek kendi yoluna devam etmesi, ‘Bağımsız Türkiye’ olmak adına, bütün dengeleri altüst edecek önemli bir geliÅŸme” olarak uluslararası camiada dikkatle izlenirken; iÅŸe bakar mısınız, CHP genel baÅŸkanı “S-400’e ne gerek var?”diyebiliyor. Hem de birileri, denizden ve karadan, dört bir yandan çevremizi silahlarla kuÅŸatırken. HDP’lilerin de gündemi çok farklı. Meral AkÅŸener’in de. Ortaya çıkan sonuç ÅŸu, CHP, HDP ve yeni oluÅŸum, ya da FETÖ, CHP, HDP/PKK/PYD arasında bir fark yok. “Beslendikleri, hesap verdikleri, arz-ı ihlas ettikleri loca” bir.

Sahi bu çevreler MÄ°T TIR’ları ile ilgili olarak “kızılca kıyamet”i kopartırken, ABD’nin, Ä°ngilizlerin ve Ä°srail istihbaratının burnumuzun dibinde icra ettikleri faaliyetler, binlerce TIR’lık silah, mühimmad ve araç sevkiyatı konusunda neden hiç seslerini çıkartmazlar. Halkın nazarında “bunlar beraber çalışıyorlar”. Bölgeyi sürekli takip eden çevrelere göre DAEÅž de, bu çevrelerin iÅŸgal operasyonun bir parçası olarak icad edildi.

Bu iÅŸler böyledir. Kendileri Halk Bankası Genel Müdürünü tutuklayabilir, ama biz onların gazeteci kılıklı, ya da papaz kılıklı ajanlarını gözaltına alacak olursak kızılca kıyamet kopar!.

Bunların içerideki ve dışarıdaki adamları bu operasyonlarla suçüstü oldular.

S-400’ler daha teslim edilmeden etkisini gösterdi bile. Hem zaten yakın gelecekte bu silahları dışarıdan almaya gerek kalmayacak. Hani derler ya “Kötü komÅŸu insanı kap-kacak sahibi yapar”mış! Bizim “Kötü müttefiklerimiz” düşünsün! Selam ve dua ile..

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.