Güncel
Ramazan Kayan: Kudüssüzlük bir sonuçtur
Follow @dusuncemektebi2
Kudüssüzlük bir sonuçtur; hangi günahlarımızın, ihmallerimizin, ihtilaflarımızın, inhiraflarımızın, isyanlarımızın sonucu?
Kâbe’den Kudüs’e bin selam
Ramazan Kayan - Milat
Tam yüzyıl oldu… Yani bir asır…
1917-2017… Yüzyıllık fetret bitmedi… Asırlık hasret hâlâ içimizi acıtıyor…
Yüzyıllık parantez ne zaman kapanacak, bilmiyoruz…
Evet, Kudüs' den bahsediyorum…
Kudüs bizden alınalı, Kudüs bizden çalınalı tam yüzyıl olmuÅŸ…
Kudüssüzlük kaderimiz mi yoksa kusurumuz mu?..
Kudüs bir hak ediÅŸtir…
Kudüssüzlük bir sonuçtur; hangi günahlarımızın, ihmallerimizin, ihtilaflarımızın, inhiraflarımızın, isyanlarımızın sonucu?
Kudüs neden düştü?
Aslında Kurtuba neden düştü ise, Kudüs'te aynı nedenlerle düştü…
Belki bu konuda onlarca nedenden bahsedilebilir… Ama ben iki nedeni öne çıkarmak istiyorum:
Bir; Ãœmmet olarak birbirimize düştük…
Ä°ki; dünyanın peÅŸine düştük…
Ä°ÅŸte o zaman Kurtuba da, Kudüs' de düştü…
Davanın peÅŸine düşmesi gerekenler, canlarının derdine düştü… Düşük profilli bir Ãœmmet, düştüğü yerden nasıl kalkacak?..
Rabbimiz uyarıyor:
‘'Birbirinize düşmeyiniz. Dağılırsınız; kuvvetiniz, rüzgârınız, heybetiniz gider.''(Enfal, 46)
Evet, kuvvetiniz gider… Kurtubanız da gider… Kudüsünüz de gider…
Åžii-Sünni… Selefi-Sûfi… Gelenekçi- Yenilikçi… Arap-Acem… Türk-Kürt… Alim-Aydın… Mektep-Medreseli…
Bu kavga bitmeden Kudüs zor kurtulur…
İç kanamalarımızı durdurmadan, Kudüs' deki kanın duracağını sanmıyorum…
Åžii-Sünni birbirinin mescidini hedef alırken Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü bize nasip olur mu, zannetmiyorum…
Kudüs'ün fetreti ne zaman biter?
Tefrika, taassup, tartışma, teferruat, taklit biterse Kudüs'ün talihi deÄŸiÅŸir…
Caydırıcı bir gücünüz yok, kim sizi kaale alır ki?.
Cılız tepkiler, pasif eylemler, sönük söylemler sonuca etki etmiyor…
Siyonist tehdit ve tehlike her geçen gün, bir önceki güne göre daha yakın...
Ãœmmet ümmet olsaydı, bugün Kudüs bu halde olmazdı…
Ä°slam coÄŸrafyası böyle acılar içinde kıvranmazdı…
Yitik coÄŸrafyamız birer can pazarı…
Ä°ÅŸte Irak, Suriye, Yemen, Mısır, Libya, Arakan, Somali, DoÄŸu Türkistan, Filistin…
VahÅŸet, dehÅŸet, cinayet, hıyanet hep diyarı Ä°slam'da…
Âlemi Ä°slam'ın gaflet ve ataleti, iÅŸbirliÄŸi yönetimlerin cinayet ve ihaneti bitmeden Kudüs çilemiz bitecek gibi deÄŸil…
Ä°srail'in pervasızlığı, bizim pasifliÄŸimizden kaynaklanıyor…
YaÅŸanan acıları yorumluyoruz, yorum ötesi görevlerimize bir yol edinmiyoruz…
Mescidi Aksa vuruluyor, ama hâlâ üzerimizde bir vurdumduymazlık var…
Anlaşılan o ki, yüreklerdeki işgal sonlandırılmadan, Kudüs işgali bitmeyecek...
Artık ÅŸunu itiraf etmeliyiz; Kudüs dosyamız kabarık… Biz seyrettikçe, suskun kaldıkça sabıkamız artıyor, sicilimiz bozuluyor…
Åžimdilerde Kudüs üzerinden samimiyet testinden geçiyoruz…
Ä°manımızın saÄŸlaması yapılıyor…
Nerede Kudüs hassasiyeti, hamiyeti, sadakati?..
Kudüs bizim mukaddesimiz, mahremimiz değil mi?
Kutsalımıza tecavüz var.. Bu durum da var mıyız?..
Bunca gecikmişliğe rağmen hâlâ geçiştirecek miyiz?
Filistin dramı, Ãœmmetin durumunu resmediyor…
Ä°srail ateÅŸle oynuyor, nabız yokluyor, tepkileri ölçüyor…
Sonuçta ne Siyonistlerin kahpelikleri ne de Kudüs'ün kahrı bitmiyor…
Görünen o ki, Kudüs vebalimiz büyüyor…
Åžimdi Kudüs'e veda deÄŸil, vefa zamanı…
Kudüs ateÅŸten bir gömlek olsa giymek zorundayız…
Çünkü Kudüs namustur, onurdur… Kudüs'e kayıtsız kalamayız…
Kadim Kudüs'le kader bağımız var…
Kudüs düştüğü günden beri yüreklere ateÅŸ düştü…
Çünkü Kudüs'ü gönüllere gündem eden Kur'an'dır. Enbiyanın ayağı o topraklara deÄŸdi… Nebilerin yüreÄŸi orada attı…
Ãœmmetin sancağı, otağı, ocağı orada…
Müslümanların arşı âlâya açılan kapısı… Tüm insanlığın aynası…
Süleyman'ın mührü, Davud'un sesi, Ä°sa'nın nefesi, Ä°brahim'in soluÄŸu, Muhammed'in izi orada…
Kısacası Kudüs kırmızı çizgimiz… Alın yazımız… Yürek sancımız…
Kudüs'e sahip çıkmak sadece sıkılı yumruklarından ve ellerindeki taÅŸlardan baÅŸka hiçbir silahı olmayan Filistinli çocukların görevi deÄŸildir…
Kör ve sağır kesilen bir dünya da artık uluslararası hukukun, teamüllerin, deklarasyonların, zirvelerin, antlaÅŸmaların hiçbir hükmü yok…
Kudüs MüslümansızlaÅŸtırılırken, Müslümanlar sessiz kalamaz…
Göğsümüzdeki vicdan azabı, alnımızdaki yüzyıllık utanç, kalbimizde biriken öfke sonuca götürücü bir eylemliliÄŸe bizi götürebilmeli artık…
Aliya'nın umutlarımızı dirilten uyarısı ile hareket etmeliyiz: ‘'Şükürler olsun ki, tarihe Allah hükmediyor. Bize elimizden geleni yapmak düşüyor…''
DeÄŸil mi ki, Allah -azze ve celle- Davud'un elindeki sapan taşı ile tarihe hükmetti; Calut'u yok etti, Kudüs'ün yolunu açtı…
Gün oldu Ebabillerin attığı küçücük taÅŸlarla tarihe hükmetti; Kâbe'yi Ebrehelerden korudu…
Gün oldu, Bedir'de Hz. Muhammed'in pak elleri ile attığı çakıl taÅŸları ile Ebu Cehillerin iÅŸini bitirdi…
Ä°ÅŸte Filistin Ä°ntifadası ruhunu bu gerçeklikten alıyor… Gazze'nin direniÅŸ bilinci bu kodlardan besleniyor…
Evet, bize elimizden geleni yapmak düşüyor…
Ama önce bir Kudüs rüyası görmemiz lazım… Rüyası olmayanın kâbusu bitmez… Rüyalarımızdan bile korkuyorlar, ipotek koymak istiyorlar…
İki, rüyaların gerçekleşmesi için uyanış lazım...
Üç, gerçekleÅŸecek rüyaların ödenecek bedelleri vardır…
Kudüs'ü kim taşıyabilir?
Ä°drak, yürek, bilek bileÅŸkesini doÄŸru kullananlar… Ä°rade, iddia ve ideal sahibi olanlar…
Åžayet biz de Ä°mran Ailesinin adanmışlığı, Ömer (ra) in adaleti, Süleyman(as) ın asaleti, Davud(as) un ahlakı, Selahaddin Eyyubi'nin aÅŸk ve aksiyonu varsa Kudüs'e yürürüz…
Bir ÅŸey daha var:
Biz modern zamanların Müslümanları olarak ‘'YahudileÅŸme Temayülü'' nü yenmeden Yahudi ile olan savaşımızdan sonuç alamayız…
İçimizdeki Ä°sraillileÅŸenlerle yüzleÅŸmeden Kudüs'ün yüzünü güldüremeyiz…
Din algımızı bid'at, hurafe ve Ä°srailiyattan arındırmadan saÄŸlıklı adımlar atamayız…
Mescidi Aksa'nın bizim için bir ‘aÄŸlama mescidi' ne dönmesini istemiyorsak, ÅŸimdiden ayaÄŸa kalkmalıyız…
Elimizden geleni yaparak ilk adımı atmalıyız…
Tarihe hükmeden Allah(cc)' dır.
Henüz yorum yapılmamış.