Sosyal Medya

Güncel

Ahmet Taşgetiren: Kol saati - milli dava ayrımı

Ben Amerika'da bir yerlerin Erdoğan'la, Türkiye ile hesaplaşma halinde olduğuna inananlardanım. Bu, bütün İslam dünyasına yönelik hesaplaşmanın bir uzantısı. O dönemde Türkiye – İran ilişkileri de, Amerika'nın hesabını bozan niteliğiyle boy hedefi olmuştu.



Ahmwt TaÅŸgetiren - STAR

Rıza Zarrab'ın Zafer ÇaÄŸlayan'a hediye ettiÄŸi 700 bin liralık kol saati. Ve onunla baÄŸlantılı hediye – rüşvet – komisyon iddiaları. Ve ilaveten üç ayrı bakanla ilgili iddialar.

Böyle bir iş var Türkiye siyasetinin hafızasında, kapanmayan bir dosya olarak.

Bu dosya ve bağlantıları, dört bakanın hükümetteki görevini bitirdi.

O zaman dört bakanın Yüce Divan'a gitmesi ve aklanmaları da Ak Parti'nin gündemine geldi.

BaÅŸbakan DavutoÄŸlu 4 Bakana“Yüce Divan'a gitmeyi siz talep edin” tavsiyesinde bulundu. DavutoÄŸlu o günlerde “Harama uzanan eli koparırız” ÅŸeklinde konuÅŸuyordu.

Ak Partili milletvekilleri de “Bakanlar Yüce Divan'a giderse parti olarak elimiz çok rahatlar, yolsuzluklarla bakanları feda etmek pahasına mücadele ettiÄŸimiz anlaşılır” diye düşünüyordu.

Ak Parti'nin duayen isimleri, mesela o dönemin Meclis baÅŸkanı Cemil Çiçek adeta bugünleri hatırlatan sözler söyledi: “Yüce Divan’a gitmezlerse bu konu hiç durmadan tartışılır, tartışmalar sürer durur. Giderlerse mahkeme karar verir ve üzerinde fazla durulmaz, hayat devam eder. Dava sonucu ne olursa olsun Türkiye'nin imajı açısından çok kötü oldu. KeÅŸke bu olaylar olmasaydı.”

Çiçek,yolsuzluk tartışmaları yüzünden Türkiye'nin şeffaflık açısından onbir basamak gerilediğini de söyledi.

Sonra Yolsuzlukları Soruşturma Komisyonu bakanları akladı.

Dosya kapandı?!

Hayır kapanmadı.

Olay 17/25 Aralık operasyonu ile başlamıştı.

Bu operasyon, devletin normal akışı dışında bir Emniyet – Yargı operasyonu idi.

Bu operasyon Türkiye'de sonra FETÖ diye anılacak bir Paralel Devlet Yapılanması olgusunu gündeme getirecekti.

Kısaltılmış şekliyle bundan böyle PDY diye anılacak ve Milli Güvenlik Kurulu kararlarına girecek olan Yapı, böyle bir yolsuzluk operasyonu ile gündeme gelmekteydi. Operasyonun daha yukarıları, doğrudan Cumhurbaşkanı ve Ailesini hedef aldığı kanaati herkesin ortak fikriydi.

Operasyonun bir ucu,  Amerikan ambargosu döneminde Ä°ran'la yürütülen girift ekonomik iliÅŸkileri hedef alıyordu. Zarrab, ÇaÄŸlayan o iliÅŸkiler çerçevesinde yakın alakalar oluÅŸturmuÅŸlardı.

İran'la yürütülen ekonomik ilişkiler Türkiye'nin çıkarına idi. Amerika'nın İran kuşatmasını delmiş oluyor, böylece Amerika'yı rahatsız ediyordu.

17/25 Aralık operasyonu Amerikan çıkarları adına Hükümeti vurmak üzere devreye sokulan bir eylem miydi?

Yoksa

Bu milli kaygıların içine sokulan yolsuzluk urunu ortaya çıkararak Hükümeti sarsma girişimi mi?

Bugünler...

Devlet içerde 17/25 Aralık'la iltisaklı tüm alanı tasfiye ediyor.

Ancak Zarrab Amerika'da tutuklu. Bir Halk bankası yöneticisi tutuklu. Ve Hükümet üyesi Zafer ÇaÄŸlayan için tutuklama kararı verilmiÅŸ durumda.

Hem CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan hem Hükümet sözcüsü Bekir BozdaÄŸ, “Hükümet üyesi olarak Türkiye'nin çıkarlarını savundu” yaklaşımı ile ÇaÄŸlayan'a sahip çıkmış durumdalar. Ãœstelik Bekir BozdaÄŸ, Amerikan yargısının 17/25 Aralık “Darbe giriÅŸimi”ni sürdürdüğünü ifade ediyor. Amerikan yargısı FETÖ tarafından kullanılıyor. Bazı yorumlarda da Amerikan derin devleti, ErdoÄŸan'la bu tarzda hesaplaşıyor.

Ben Amerika'da bir yerlerin ErdoÄŸan'la, Türkiye ile hesaplaÅŸma halinde olduÄŸuna inananlardanım. Bu, bütün Ä°slam dünyasına yönelik hesaplaÅŸmanın bir uzantısı. O dönemde Türkiye – Ä°ran iliÅŸkileri de, Amerika'nın hesabını bozan niteliÄŸiyle boy hedefi olmuÅŸtu.

Bu davanın böyle bir hesaplaşma boyutu olduğu muhakkak.

Ama “kol saati” ile sembolize olan yolsuzluk dosyalarını, bu “milli mesele” ile içimize sindirmemizin istenmesi içimize sinmiyor. “ÇaÄŸlayan'ın yükü”nü taşımanın ve tüm siyasi harekete taşıtmanın nasıl bir gerekçesi olabilir ki?

2019 öncesinde Ak Parti böyle bir gündemle boÄŸuÅŸur hale geliyor. Evet bu, bir Amerikan hamlesi ile karşı karşıya bulunulduÄŸunun iÅŸaretidir. 

“Görevimiz Tehlike”senaryolarında Amerika, hedef aldığı liderleri idealleri üzerinden vurmuyor, yolsuzluk vs gibi etik malzemeler üzerinden kurÅŸun atıyor.

ZarrabiÅŸi de Ã‡aÄŸlayan iÅŸi de “iltisaklar” da oldukça sıkıntılı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.