Sosyal Medya

Alim

Åžerif Bey...

Şerif Bey’in ardından yazılanlara bakacak olursak; her zaman olduğu üzere “bize özgü” tuhaf bir dengesizlik ve aşırılık durumundan bahsedebiliriz. O’na Türk Sosyal Biliminin en azim ”gurusu” gibi bakanlar ile O’nu beş para etmez , müflis bir bilimadamı olarak görenlerden bahsediyoruz.



Süleyman Seyfi Öğün - Yeni Şafak
 
Åžerif Bey ...
 
Türk sosyal bilimi ve düşüncesinin yapı taÅŸlarından; Avni Özgürel’in tâbiriyle “yüzük taÅŸlarından” birisi olan Åžerif Mardin geçen hafta Hakk’a yürüdü. Tabiî ki efkâr-ı umûmiyede bir popüler kültür ikonunun kaybı kadar etki yaratmadı. TV’lerde alt yazı olarak geçti; haberlerde hayli arka sıralara düştü. Her neyse; ama ÅŸu veyâ bu ÅŸekilde Türk sosyal bilim  câmiasına  mensup olmamız hasebiyle ÅŸu kadarının idrâkindeyiz ki mevcût ve müstakbel nesiller yola; artık Åžerif Bey olmaksızın  devam edecektir. 
 
Åžerif Bey’in ardından yazılanlara bakacak olursak; her zaman olduÄŸu üzere “bize özgü” tuhaf bir dengesizlik ve aşırılık durumundan bahsedebiliriz. O’na Türk Sosyal Biliminin en azim  ”gurusu” gibi bakanlar ile O’nu beÅŸ para etmez , müflis bir bilimadamı olarak görenlerden bahsediyoruz. 
Åžerif Mardin; âilevî arkaplânı ve sosyalleÅŸmesi îtibârıyla Osmanî tarafı ağır basan bir Türk aristokratıydı. Bu sebeple kiÅŸisel iliÅŸkilerinde son derecede soÄŸuk ve mesafeli; yer yer aksi tutum ve davranışlar içine girebilirdi. Aslında herkes kendisini bu hâliyle kabûl etmiÅŸti. Ama, popüler  olmadığını; hattâ pek de sevilmediÄŸini söyleyebiliriz. Elbette ölmüşlerimizi hayırla yâd edeceÄŸiz. Bâzılarının yaptığı gibi aÄŸzı köpükler içinde hiçbir mevta hakkında konuÅŸmamalı, yazmamalıyız. Bunlar Åžerif Bey’in saÄŸlığında kendisinin yakınına bile gelemezlerdi. Ama hiç kimse de sırf göçtüğü için mutlak bir dokunulmazlık sâhibi olmamalıdır.  Åžahsen; metinlerini öğrenirken  kendisine büyük hayranlık beslemekle birlikte;   rû be rû karşılaÅŸtığım nispette hayâl kırıklığına uÄŸradığımı ve  bir sempati geliÅŸtirebilmiÅŸ olduÄŸumu söyleyemem. Bu da hiç mühim deÄŸil. Hattâ bir bakıma daha iyi; çünkü  her taraftan kendisinin Türk sosyal bilimine yaptığı katkıları daha ölçülü görmemi saÄŸlamıştır.  Åžimdi bunlara baÅŸlıklar hâlinde deÄŸineyim.
 
Şerif Mardin her türlü övgünün üzerinde olan katkıları şunlardır:
 
1)Åžerif Bey Türk Sosyal Bilimi üzerindeki ideolojik nebulayı dağıtan; sosyal olgulara sâdece  anlama isteÄŸi ile bakmanın  “öncü” figürüdür.
 
2)Åžerif Bey siyâsal kamplara ayrışmış Türk sosyal biliminde esaslı bir rahatsızlık yaratmış; üstü kapalı tepkilerin odağına yerleÅŸtirilmiÅŸtir. Åžerif Bey’den rahatsız olanlar O’nun kadar donanımlı olmadıkları için rahatsızlıklarını daha çok dışlama, görmezden gelme ve ihmâl etme üzerinden gösterebilmiÅŸlerdir. Dedikodular ise bunun cabasıdır. Diyenler koyduklarıyla kalırlar.
 
3)Åžerif Mardin bu yaklaşımını “zor günlerde” hayâta geçirmenin bedelini  tâvizsiz ve cesurâne bir ÅŸekilde  Ã¶demiÅŸtir.
 
4)Anlama işimi merak duygusu gibi çok içten bir duyguyla berâber götürmüştür.
 
5)Bakışı son derecede tarafsız ve apolitiktir. Åžerif Bey’den mesaj çıkaranlar ; lster leyhinde  ister aleyhinde ; Åžerif Bey’i baÄŸlamaz.
 
6)Şerif Mardin üniversite kürsülerini ve bilim yapma işini siyâsal tercihlerinin konusu hâline getiren; aktivist-bence lümpen- zihniyetlerin asla anlamayacağı bir tarzda ele alır. O üniversite kürsülerini vaaz mevkii olarak görmez. Hattâ bu sebeple ders anlatma işinden çok yazmakta ustalaşmıştır.
 
7)Åžerif Mardin esas ilgisini târihsel-sosyolojik  perspektifte bu toplumun zihniyet katmanlarını anlamaya hasretmiÅŸtir. Esas katkısı da bu katmanların merkeze yakın olanlarını çözümlemekte gösterdiÄŸi baÅŸarıdır.
 
8)Şerif Mardin külliyâtı atlanarak ne Türkiye ne de Ortadoğu üzerine hiçbir şey yazılamaz.
 
Åžerif Bey’in baÅŸaramadıkları ve eksikleri ise ÅŸunlardır:
 
1)Åžerif Mardin zihniyet katmanlarının periferal formlarını; yâni kendi kullandığı tâbirle  merkezden uzak ve çevreye yakın olan formlarını anlamakta zayıf kalmıştır. Bu biraz da kendisinin toplumsal konumunun ortaya çıkardığı ve anlaşılabilir bir eksikliÄŸidir.
 
2)Åžerif Bey nedense bütün çalışmalarını oryantalist-skolastik  kavram çiftleri üzerinden yürütmüştür. Bu da bana göre Türk sosyal biliminin en zaaflı noktasını; süreklilikleri kurmak, geçiÅŸleri oturtmak  ve karşıtlıkları iliÅŸkilendirmek sorunu ortaya çıkarmaktadır. Åžerif Mardin’in çalışmaları, bu zaafların en “vasıflı” örnekleridir.
 
Hoca için Allah’tan  rahmet niyâz ediyoruz. GittiÄŸi yerde O’nu sevdikleriyle; en baÅŸta da ulemadan dostlarıyla   haÅŸreylesin…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.