Hakan Albayrak: Bugün AK Parti iktidarında adalet fena halde yaralı

Hakan Albayrak - KARAR

AK Parti çevrelerinde yükselen tepki

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), adı üstünde, her şeyden evvel adalet için kurulmuştu.

Ne var ki bugün AK Parti iktidarında adalet fena halde yaralı.

Terörle mücadelede kantarın topuzunun kaçırıldığı, hem de çok fazlasıyla kaçırıldığı, haksız yere tutuklanan insanların haddinin hesabının olmadığı su götürmez bir gerçek.

***

Özgürlükçülük de AK Parti’nin baÅŸlıca iddiaları arasındaydı.

Ne var ki bugün AK Parti Genel BaÅŸkanı ve CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın beÄŸenmediÄŸi fikirleri özgürce savunmakta ısrar edenler -AK Parti’li de olsalar- AK Parti medyasında barındırılmıyor, hatta Hürriyet gazetesinden bile kovdurulabiliyor.

Ãœstelik bunlar “Sırat-ı Müstakim’den sapmak”la suçlanarak ağır bir dinî vebal (!) altında bırakılıyor.

***

AK Parti’nin nüvesini teÅŸkil eden “Yenilikçiler” yahut “Erdemliler” hareketi, Necmeddin Erbakan liderliÄŸindeki Milli Görüş hareketinde istiÅŸare / ortak akıl ilkesine saygı gösterilmemesine tepki olarak doÄŸmuÅŸtu.

Ne var ki bugün ErdoÄŸan’ın söylem ve eylemlerini sorgulamak, “Reis”in fikirleriyle çeliÅŸen fikirler ileri sürmek, parti ve hükümette kolayca tasfiye sebebi olabiliyor.

***

Rantiyecilik bitecekti AK Parti iktidarında. Torpilli iş adamları, şirketler, holdingler kalmayacaktı.

Ne var ki iltimas ve adam kayırmacılığa dair iddialar -AK Parti iktidarı öncesi dönemlerde olduğu gibi- ayyuka çıkmış vaziyette.

***

ErdoÄŸan daima “Gurur, kibir bize yakışmaz” diyor, “tevazu ehli” olmanın gereÄŸine iÅŸaret ediyor.

Ne var ki “Sen kimsin?”i, “Haddini bil!”i de dilinden düşürmüyor.

Yağmurlarda beraber ıslandığı kimseleri bile bu şekilde tahkir etmekte beis görmüyor.

***

Bir çelişki daha:

ErdoÄŸan, faiz oranlarının yüksekliÄŸinden Ali Babacan’ı sorumlu tutuyordu.
Ne var ki, Babacan ekonomi yönetiminden uzaklaştırılalı yıllar olduğu halde, faiz oranları düşmedi, bilakis daha da yükseldi.

Öte yandan, Babacan’ın bakanlığı döneminde küresel krizlere raÄŸmen baÅŸarılı bir ÅŸekilde dengede tutulabilen ekonomi ÅŸimdi aynı baÅŸarıyla dengede tutulamıyor.

***

Ve bir çelişki daha:

Ahmet DavutoÄŸlu, dış siyasette fazla agresif olmakla suçlanıyordu; baÅŸbakanlıktan uzaklaÅŸtırıldığında ‘Bundan sonra dostlar çoÄŸalıp düşmanlar azalacak’ denildi.

Ne var ki tam tersi oldu bunun; dış siyaset asıl DavutoÄŸlu’ndan sonra agresifleÅŸti ve dostlar azalıp düşmanlar çoÄŸaldı.

***

AK Parti’nin falanca il teÅŸkilatının veya filanca ilçe teÅŸkilatının bütün bunlardaki sorumluluÄŸu, bunları sineye çekmekten ibarettir.

Hal bu iken, ErdoÄŸan’ın AK Parti’de sorun olarak sadece teÅŸkilatlardaki “metal yorgunluÄŸu”nu görmesi, teÅŸkilatlara yüklenmekten gayrı bir ‘özeleÅŸtiri’ye yanaÅŸmaması tuhaftır.

Erdoğan, doğrudan doğruya kendi tarz-ı siyasetinden kaynaklanan asıl sorunları görmezden gele dursun (veya onları sorun olarak görmeyi reddede dursun), AK Parti çevrelerinde -hükümet mahfilleri ve hatta Beştepe dahi- bunlar yaygın olarak konuşuluyor.

‘Bidayette karşı çıktığımız ÅŸeyleri kendimiz yapar hale geldik, telin ettiÄŸimiz kimselere benzedik’ deniliyor.

Küresel tehditlerin, uluslararası meydan okumaların, ekonomik sıkıntıların, toplumsal çalkantıların üstesinden mevcut yönetim usulü ve üslubu ile gelinemeyeceği, üstelik bu usul ve üslubun yeni problemleri davet ettiği vurgulanıyor.

ErdoÄŸan’ın doÄŸrularını besleyip yanlışlarının önüne geçen akil adamların, parti yönetiminden ve hükümetten bir bir uzaklaÅŸtırılması eleÅŸtiriliyor.

Eski AK Parti’ye, ortak akla, kadro hareketine duyulan özlem ifade ediliyor.

Gittikçe yükselen bir tepki var.

Bu tepki ÅŸimdilik homurtu halinde ama ‘kuvveden fiile çıkması’ an meselesi.

***

Konuya gelecek yazılarda devam edeceğiz inşaallah.