Sosyal Medya

Alim

Böl ve yönet

Kur’an-ı Kerim âyetleri ve Peygamberimiz'in (s.a.) hadisleri durup dururken müminleri kardeşliğe ve birliğe teşvik etmiyor; bölünmeyin, parçalanmayın, birbirinize düşmeyin, böyle yaparsanız gücünüz elden gider, zayıf düşersiniz ve İslam düşmanı veya menfaat harisi kurtlara yem olursunuz demiyor.



Hayrettin Karaman - Yeni Åžafak

Kur’an-ı Kerim âyetleri ve Peygamberimiz'in (s.a.) hadisleri durup dururken müminleri kardeÅŸliÄŸe ve birliÄŸe teÅŸvik etmiyor; bölünmeyin, parçalanmayın, birbirinize düşmeyin, böyle yaparsanız gücünüz elden gider, zayıf düşersiniz ve Ä°slam düşmanı veya menfaat harisi kurtlara yem olursunuz demiyor.

Bazı arkadaÅŸlar haklı olarak “düşmana bahane bulup, sorumluluÄŸu onlara yükleyip rahatlamak Müslümanlara bir ÅŸey kazandırmıyor, gerekli olan özeleÅŸtiridir, ‘bizim nerede hata yaptığımızdır ve dirilip kendimize gelmek için neler yapmamız lazımdır’  bunu düşünmek, buna odaklanmaktır” diyorlar. Bu düşünce ve tavsiye doÄŸrudur, yerindedir, ama tamamlayıcı unsurlarından biri de düşmanın neyi nasıl yaptığını bilmektir.

Neyi nasıl yapıyor sorusunun cevabı çok uzun, ama burada üzerinde durmak istediÄŸim oyun meÅŸhur “böl-yönet” oyunudur.

Uzak tarihi değil de yakın tarihi seçerek bazı örnekleri hatırlayalım:

Sömürgeci Batı’nın, nispeten güçsüz ülkeleri askerleriyle iÅŸgal ederek sömürge haline getirme dönemi sona erince daha ince usullerle sömürgecilik devam etti. Bunun için de iki ÅŸey yaptılar:

1.Sömürgeleri terk ederken halkı ikiye bölecek ihtilaflı konular ve bölgeler bıraktılar.

2.Enerji, maden, stratejik menfaat gibi sömürülecek değerlere el koyabilmek için kukla yönetimlere imkân ve destek verdiler, milli yönetimleri bertaraf ettiler.

İşte bazı örnekler:

KeÅŸmir

Pakistan-Hindistan arasında 1947’den bu yana 55 yıldır devam eden ihtilafların gerçek sorumlusu Ä°ngilizlerdir. Ä°ngilizler Hindistan’ın bağımsızlığını tanımadan önce nüfusunun yüzde 97’si Müslüman olan KeÅŸmir’in başına Hindu asıllı Hari Singh’i, para karşılığı mihrace olarak getirdi. Hindistan, Ä°ngiliz idaresinde 3 büyük eyalet (Hindistan, Pakistan, BangladeÅŸ) ve 580 prenslikten (mihrace) ibaret idi. Pakistan ve BangladeÅŸ (Batı ve DoÄŸu Pakistan adı altında) Pakistan olarak bağımsız oldu. 580 prensliÄŸe bu devletlere katılmak ya da bağımsızlığı seçme hakkı tanındı. Taksim kararını Hindistan ve Pakistan kabul etmiÅŸlerdi. Nüfusun yüzde 97’si Müslüman olan KeÅŸmir Pakistan’a katılmak isterken; yazlık baÅŸkent Srinagar’a kaçan mihrace KeÅŸmir’in geçici olarak Hindistan’a baÄŸlanması ile ilgili anlaÅŸma imzaladı. Böylece KeÅŸmir konusundaki ihtilâf iki ülke arasındaki en önemli anlaÅŸmazlık olarak varlığını sürdürmektedir. Ä°ki ülke KeÅŸmir Sorunu yüzünden üç kez (1947-48, 1965 ve 1971) savaÅŸmıştır. Ayrıca 1998 ve 2002 yıllarında iki ülke savaşın eÅŸiÄŸine gelmiÅŸ, uluslararası çabalar sonucunda sıcak çatışma önlenmiÅŸtir.

Arakan 

Sayın Bercan Tutar’ın 31 AÄŸustos tarihli yazısından:

Myanmar’daki (Burma) Arakanlı Müslümanlar beÅŸ yıldır Gazze’den daha beter bir ÅŸekilde kan aÄŸlıyor. Arakan’daki Müslüman Rohingyalıların 2012’den bu yana maruz kaldığı zulüm, Ä°srail’in iÅŸgal altındaki Filistinlilere uyguladığı sistematik iÅŸkence, kitlesel katliam ve etnik temizliÄŸi aratmıyor… Arakan krizinin asıl nedeni ilk olarak Ä°ngiltere’nin sonra da ABD, Çin ve Rusya’nın izlediÄŸi emperyal stratejilerdir. Ä°lkinden baÅŸlarsak... Ä°ngilizler; Afrika, Asya ve OrtadoÄŸu’daki kirli siyasetin aynısını Burma’da da uyguladı. Arakan’ı 1948’de DoÄŸu Pakistan (1971’de BangladeÅŸ oldu) yerine Budist Burma’ya baÄŸlayarak günümüze kadar süren kaosun tohumlarını ektiler… Arakan trajedisinin ikinci safhasında ise ABD, Çin ve Rusya’nın rekabeti var. 2004’te Arakan’da dev enerji yataklarının keÅŸfedilmesinden sonra Müslümanların trajedisi daha da kötüleÅŸti. Ã‡in, 2009’da baÅŸladığı ve Arakan’dan Yunnan eyaletine uzanan biri gaz diÄŸeri petrol iki boru hattı inÅŸaatını 2013’te bitirdi… Bunu gören ABD, 2012’den sonra Arakan’daki sorunu küresel krize çevirip bu yolla Ã‡in’i kuÅŸatma projesini devreye soktu. ÇoÄŸu George Soros’un finanse ettiÄŸi 18’e yakın sivil toplum kurumu ABD’nin çatı örgütü ‘Burma Task Force/ Burma Görev Gücü’ adı altında beÅŸ yıldır güya Arakanlıların dramına çare arıyor. Oysa Ä°srail-Filistin “barış süreci”nden biliyoruz ki emperyal güçlerin bütün barış çabaları, birer çatışma, iÅŸgal ve kontrollü trajedi stratejisidir. Çünkü ABD, müdahil olduktan sonra Arakan’daki ÅŸiddet birden soykırıma dönüştü… ABD, Çin ve Rusya enerji, Budistler ise toprak peÅŸinde. Herkes suç ortağı. Ä°ÅŸte bu yüzden sessizler! (Ä°leride bu konuda birkaç cümlem daha olacak).

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.