Güncel
K. Kore: intiharın bir kaç türü
Halk dilinde “bu çocuk sopa istiyor” denen durum, aslında önceden sınırı, haddi konmamış ufaklığın haddini aşma suçlamasıyla karşılaşması olarak ifade edilebilir. K. Kore de, ergenliğe bile ulaşamamış bir devlet ve bugüne kadar kimse ona “dur” dememiş, haddini bildirmemiş. Hal böyle olunca da, küçükken kibritle oynayan ülke, büyüyünce azılı bir kundakçıya dönüşmüş.
Beril DedeoÄŸlu - STAR
Kuzey Kore’yi kınamanın ya da ekonomik yaptırımda bulunmanın onu durdurmaya yetmeyeceÄŸi belli idi. Dünyaya kafa tutan bir görüntü içinde hızla intihara giden Kuzey Kore Devlet baÅŸkanı, daha önce ABD’yi vurabilecek menzildeki füzelerini denemiÅŸti, ÅŸimdi de bu füzelere baÅŸlık olarak eklenebilecek hidrojen bombasını “baÅŸarıyla” denedi.
Kim Jong Un, bu baÅŸarılı denemeyi kendi ülkesinde yaptı; büyüklüğü 6’nın üzerine çıkan bir depreme neden oldu. Olsun, depremden zarar gören Kuzey Koreliler varsa da, artık ülkelerinin “caydırıcılığı” için katlanmak zorundalar diye düşünülmüş olmalı. Deprem Güney Kore ve Japonya’dan da hissedildi. Denenen hidrojen bombasının yıkıcı etkisi en az üç atom bombası kadar. Hidrojen bombası en yıkıcı silah olarak biliniyor, radyasyon etkilerinin yüz yıl devam edeceÄŸi ileri sürülüyor ve bu bombanın yanında atom bombası neredeyse “insancıl” kalıyor.
Demek ki deneme sırasında K. Kore’nin bir bölgesi bombanın etkisine maruz kalmış. Bu, intihar etmenin bir türü olabilir.
ABD’ye kendini öldürtmek
Ä°ntiharın bir diÄŸer biçimi ise, K Kore’nin kendisine seçtiÄŸi düşman ile ilgili. K. Kore’nin esasen temel derdinin Güney Kore ile; olmadı Japonya ile ocağı düşünülebilir. Bu iki ülke, ABD’nin en kadim müttefikleri. Bu ülkeleri tehdit ederek ABD’yi hedefe koyma yolunu da deneyen K. Kore, son denemesiyle aslında füzelere hidrojen bombası takıp ABD’ye gönderebileceÄŸini ima ediyor. Ä°mayı anlamış olmalı ki, ilk keskin tepki de ABD’den geliyor.
Kim Jong Un’un ruh halini bilemiyoruz. Belki, “nasıl da kızdırdık Amerika’yı” diye gururlanıyordur. Ancak bu tür giriÅŸimler aslında “gel beni vur” demektir. Trump ABD’si, bu davete icabet eder mi, bilinmez. Ancak K. Kore’ye haddini bildirme giriÅŸiminde bulunması halinde K. Kore diye bir yer kalmaz ama bu ABD’nin de küresel gücünü Japon denizinde tüketmesi anlamına gelir. Milyonlarca kiÅŸi ölür, bu arada “korunan” Japonya da füzelerden nasibini alır. Pimini çekerken öldürülen intihar bombacısı gibi bir durum ortaya çıkar; hem bombacı ölür, hem de patlayan bomba etrafa zarar verir.
Ardından, işlerin bu hale gelmesinin sorgulandığı yeni bir dönemin kapısı aralanır; muhtemelen sanık sandalyesine de ABD oturur.
Çin’e kendini öldürtmek
Çocuklarım küçükken anneme sorardım; bazen kasten beni delirtmek için mi uÄŸraşıyorlar diye. Annem de her çocuÄŸun neyin yasak olduÄŸunu anlamaya ihtiyacı vardır; sen ne zaman dur diyeceksin diye seni ölçüyorlar derdi. Hep aynı noktada “dur” dersen, çıtayı yukarı taşımazlar; bu öğrenme sürecidir. Bir kez dur dediÄŸin noktayı gevÅŸetirsen, çocuklar bu zaafı deÄŸerlendirir diye eklerdi.
Bunu neden yapıyorlar diye sorduğumda ise, çocuklar neyin iyi-neyin kötü olduğunu bilmezler; ailelerini kızmaya davet ederek kendilerini uyarmayı ve bu yolla öğretmelerini talep ederler şeklinde yanıt verirdi.
Halk dilinde “bu çocuk sopa istiyor” denen durum, aslında önceden sınırı, haddi konmamış ufaklığın haddini aÅŸma suçlamasıyla karşılaÅŸması olarak ifade edilebilir. K. Kore de, ergenliÄŸe bile ulaÅŸamamış bir devlet ve bugüne kadar kimse ona “dur” dememiÅŸ, haddini bildirmemiÅŸ. Hal böyle olunca da, küçükken kibritle oynayan ülke, büyüyünce azılı bir kundakçıya dönüşmüş.
Etrafı ateÅŸe verirse ev de yanacak, yani K. Kore yine intihar etmiÅŸ olacak. Ãœlkenin yöneticileri bombanın ÅŸehvetine düşmüş ve sonlarını göremiyor olabilirler, ama mutlaka gören vardır. Acaba Çin, aynı anda hem K. Kore’yi sırtlamaktan hem de ABD baskısından kurtulmak için bu bombaların yapımını, dolayısıyla intiharın her türünü yürekten destekliyor olabilir mi?
Henüz yorum yapılmamış.