Sosyal Medya

Kürsü

Rohingyalar için ne yapabiliriz

Rohingyalar Myanmar’ın Arakan (Rakhine) eyaletinde yaşayan Müslüman azınlık. Sayıları kesin olarak bilinmese de tahminler 800 bin ile 2 milyon arası olduğu yönünde. Dünyanın en çileli insanları arasında sayılıyorlar. Yıllardır temel haklardan dahi yararlanamıyorlar. Çoğu vatansız. Nüfus kağıtları yok. Vatandaş olmanın hemen hemen hiçbir imkanından faydalanamıyorlar. En az 120 bini ülke içinde yerinden edilmiş şekilde kamplarda yaşıyor. Yüz binlercesiyse Bangladeş’te mülteci. İnsanlık dışı koşullar altında hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Uğradıkları ayrımcılık ve şiddet uluslararası örgütler tarafından etnik temizlik olarak adlandırılıyor.



Mensur Akgün-Karar

 Åžimdi hem genel durumlarının, hem de yaÅŸadıkları son krizin etkilerinin giderilmesi için çaba harcanması gerekiyor. Çünkü bir kez daha ciddi tehdit altındalar. Temel insan hakları ihlal ediliyor. Myanmar güvenlik güçlerine yönelik bir dizi saldırının ardından kitlesel katliamın riskinin eÅŸiÄŸinde bulunuyorlar. Dünyanın geri kalanının sorunlarına karşı tamamen kayıtsız olduÄŸunu söylemek mümkün deÄŸilse de, tepkiler ne yazık ki yetersiz ve cılız.

GeçtiÄŸimiz hafta sorunu BM Güvenlik Konseyi’nin gündemine BirleÅŸik Krallık soktu. Sorun “diÄŸer meseleler” baÅŸlığı altında tartışıldı, Myanmar’ın aklına eseni yapmaması için uyarılar yayınlandı. AB de mültecilere, yerinden edilmiÅŸlere az da olsa yardım ediyor. Ä°slam dünyası ise konuya farklı biçimlerde sahip çıkmaya çalışıyor. BangladeÅŸ de kapılarını dün itibarıyla mültecilere bir kez daha açtı. ABD Temsilciler Meclisi de 2014’de 418 sayılı kararıyla Myanmar’a Rohingyalar için çaÄŸrıda bulunmuÅŸtu. Fakat bir daha bulunmasını beklemek, özellikle de Trump Yönetimi’nin Müslümanlar için etkin bir koruyucu politika geliÅŸtireceÄŸini varsaymak neredeyse imkansız.

***

Ayrıca 1946’dan bu yana farklı biçimleriyle gündemde olan soruna kalıcı çözüm için ortada hiç bir plan yok. Umut veren tek geliÅŸme BM eski Genel Sekreteri Kofi Annan baÅŸkanlığındaki Myanmar’ın da desteklediÄŸi komisyonun ürettiÄŸi kapsamlı öneriler paketi. Önerileri içeren 63 sayfalık rapor bilindiÄŸi gibi Myanmar CumhurbaÅŸkanı Htin Kyaw’a 24 AÄŸustos’ta “törenle” teslim edildi. Uygulamaya konur mu bilmiyoruz ama rapor Arakanlı Müslümanların hayatını kolaylaÅŸtıracak maddeler içeriyor. 
Gönül isterdi ki uluslararası toplum adına harekete edenler daha fazlasını yapsınlar, mesela Koruma SorumluluÄŸu Doktrini çerçevesinde hareket etsinler, Myanmar’a insani müdahalede bulunsunlar. Ancak dünya siyaseti kiÅŸisel beklentilerimiz ve temennilerimiz çerçevesinde ÅŸekillenmiyor. Bu yüzden güvenliÄŸe, ekonomiye ve insani krize iliÅŸkin Kofi Annan baÅŸkanlığında hazırlanan raporun önerilerine -dünya siyasetinin diÄŸer gündem maddeleri ve törensellikler arasında kaybolmadan- sahip çıkmamızda, destek olmamızda yarar var diye düşünüyorum. Ki görebildiÄŸim kadarıyla biz de zaten destek oluyoruz, sahip çıkıyoruz.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın geçtiÄŸimiz günlerde Annan ile telefonla görüşmesini baÅŸka bir nedene baÄŸlamak zor. DışiÅŸleri Bakanı ÇavuÅŸoÄŸlu çeÅŸitli ülkelerle temaslarda bulunup Arakanlı Müslümanların acılarını hafifletecek inisiyatifler geliÅŸtirmesi de bu anlamda önemli. Ä°nsani yardım kuruluÅŸlarının Arakan için yardım toplaması da öyle. Belli ki Arakan sorunu ve Rohingya Halkının çektiÄŸi acılar CumhurbaÅŸkanı’nın BM Genel Kurulu’nda yapacağı konuÅŸmada da yer alacak.

Umarız yakında soruna daha fazla uluslararası ilgi çekmek ve çözümüne fiili katkıda bulunmak için üst düzeyde bir Myanmar ziyareti gerçekleÅŸir. Türkiye 2012 ve 2013 yıllarında olduÄŸu gibi kamplara gider, siyasi otoriteler üstünde etki üretebilecek araçları devreye sokar. Hatırlanacağı gibi Eylül 2012’de Ahmet DavutoÄŸlu ve Emine ErdoÄŸan birlikte gerçekleÅŸtirdikleri ziyaret çerçevesinde Türkiye Kızılayı’nın yardımlarıyla ayakta tuttuÄŸu kamplardaki insanlarla konuÅŸmuÅŸlar, sorunun insani boyutunun dünya ve Türkiye gündeminde yer almasını saÄŸlamışlardı.

Bir yıl bir ay sonraysa DışiÅŸleri Bakanı DavutoÄŸlu bu kez Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı Rohingya Temas Grubu üyeleriyle birlikte Myanmar’da görüşmelerde bulunmuÅŸtu. Sorun her ne kadar çözülemese de temaslar ve yardımlar acıların hafifletilmesine katkı saÄŸlamıştı. Aynısını, hatta daha da iyisini yine yapmak mümkün. Bu ayki BM Genel Kurulu hem konuÅŸmalar, hem de ikili temaslar için platform saÄŸlayacak. Büyük bir olasılıkla Annan Raporu da konuÅŸmalara, müzakerelere zemin hazırlayacak.

***

Unutmayalım ki sadece durum tespitiyle ne Rohingyaların, ne de baÅŸkalarının çektiÄŸi acıları azaltmamız olası. Gerçekçi analizlerden ve yapabileceklerimizden hareketle her düzeyde tavır geliÅŸtirmek zorundayız. Budistlerin de, diÄŸerleri gibi kötü olduÄŸunu söylememiz bizi rahatlatsa, iç siyasette bir ölçüde prim yapsa da, Arakan’da acı çeken insanlara yarar saÄŸlamıyor. Birey olarak da, devlet olarak da baÅŸkalarının ne yapmadığına deÄŸil bizim ne yapabileceÄŸimize odaklanmamız gerekiyor.

Birey olarak yapabileceÄŸimiz Hakan Albayrak’ın Cuma günkü yazısında belirttiÄŸi gibi insani yardım kuruluÅŸlarına mütevazi de olsa bir katkı olabilir. Devlet olaraksa sorunun tanımını doÄŸru yapmakla baÅŸlayıp, var olan önerilerden yola çıkabiliriz. Ä°nsani trajedilerin hafifletilmesi amacıyla, DışiÅŸleri Bakanı ÇavuÅŸoÄŸlu’nun açıkladığı biçimde BangladeÅŸ’e mali yardım teklifinde bulunabiliriz. Annan’ın raporunu destekleyebiliriz, önerilerini Arakanlı Müslümanların çıkarlarını ve beklentilerini daha fazla koruyacak hale getirmeye çalışabiliriz. Ä°yi ve olabildiÄŸince mutlu bir bayram geçirmeniz dileÄŸiyle…

karar.com

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.